* * *
Foçalı bir başka yazar Hasan Öztoprak, “Kitap Kulübü”ne armağan ettiği kitaplarından “İstanbulum17: Draman Hatırası”nı özellikle okumak istedim. Belki çocukluk, gençlik anılarıma dönmek içindi. Yanlış yapmamışım. Değişik kentlerde, mahalle ve sokaklarda olsa da, yaşam birbirine öyle benziyor ki. Sokak oyunları, arkadaşlıklar. Okul yaşamı. Gençlik yıllarında ilgilerin oluşması. Politikanın etkisi. İlk aşk.
Hasan Öztoprak yazın yaşamına şiirlerle başlıyor.
Birkaç kitabı : “Hakikatın Ölümü”, “Devamı Hayat”, İmkânsız Aşk”, “Kırklar Kitabı”, “Ey Aşkı Anlayanlar”.
“Yangın Hikayesinden” adlı şiirinde şöyle yazıyor:
“Kendimi yarıp dışarıya çıktım
Gerçeği görebilecek kadar kör
Kabul etmeyecek kadar cesurdum.”
* * *
Cemal Süreya’yı 1990 yılında kaybettik. Bilmiyorum, hiç Foça’ya uğradı mı? Foça’dan duygulu mektuplar yazardı mutlaka.
Düşünüyorum da, ne zamandır mektup yazmıyorum. Belki sizler de öyle.
“Onüç Günün Mektupları” karısına içini döktüğü bir kitabı. Aşkını anlatıyor, yalvarıyor, söz veriyor. Bazen de evdeki işlerden söz ediyor. “Piliçleri kestim. Hepsini temizledim. İkisini buzluğa attım. (Anlaşılan iş başa düşmüş!)
Şairliğin yanında çevirmen; düzyazıları, denemeleri bulunuyor.
Birkaç kitabı : “Yürek ki Paramparça”, “Sevda Sözleri”, “Günler”, “Güvercin Curnatası”
Mektupların birinde şöyle yazıyor:
“Her şeyimi sana borçluyum. Sana rastladığım sıralar yıkıntılıydım. Sen onardın beni. Tuttun elimden kaldırdın. Ben de ekmek gibi öptüm alnıma koydum seni, kutsadım.”
Foça ve çevresinde yaşayan başka yazarları tanımak isterim, isteriz. Ses verin ey Kalemşörler!
|