ISSN 1308-8483

EKSEN KAYDI (MI?)
Çenesuyu   

Ahmet Zeki YEŞİL    
  Yayın Tarihi: 1.7.2010    


EKSEN KAYDI (MI?)


Eksen kaydı(mı?) Nasıl kaydı, kaç derece kaydı? Yoksa evrimsel süreç beynimizi kaymaya mı programladı. Rivayetler değişik. Velev ki kaydı. Merkez oynadı. Manevi iklimin yanı sıra, ezberimiz ve de kimyamız bozuldu. Esas itibariyle dinamik eksenler yalama oldu. Çatlak giderek büyüyor. O çocuksu ilk aşk, heyecan kayboldu. Politik duruş ziyan oldu. Voltaj düştü. Ampul pır pır ediyor. Cinimiz çıkmıyor. Çok manidarız. Sürprizimiz yok. Yorgun ve stresliyiz. Stres, haliyle eksen üzerinde kaşıntı yapıyor. İşin kötüsü, eksen kaydıkça kaşınan yerimizi bulmakta zorlanıyoruz. Elimiz oramızda, buramızda dolaşıyoruz. Dolayısıyla, elini taşın altına sokan yok. Tüylerimiz diken diken. İkoncanımız sıkılıyor. Yalnızlık Allah’a mahsustur. Bu nedenle, enflasyon yine çift hanede. Çekler ödenmiyor. Her şey çok değişti. Hırsızlara gün doğdu. Parmak izi bile tek değil artık. Haydi, kemerlerimizi bağlayalım! Kalıpların dışına çıkıyoruz.

Öğrendiklerimiz ve bildiklerimiz eksenimizi rahat bırakmıyor. Gizli tanık ifadesiyle, sevişmeye teşebbüsten gözaltına alınanlar çoğaldı. Cezaevlerinde ayakta bile yer yok. Evlenme azaldı, boşanma arttı. Ve nihayet veresiye fuhuş başladı. Bu arada, bilim adamları da müjdeyi verdi. 80 yaşında seks yapılabilecekmiş. Gerisi hakara makara. Artık, markalı çorap giyen, markasız don giymiyor. Sıçrama yaparken altına kaçıranlar bile kendi markasını yarattı. Kimse laga luga yapmasın. Milyoner sayısı geçen yıla göre 6 bin kişi artarak, 29 bine yükseldi. İşler tıkırında. Rabbim, “Yürü ya kulum” dediği için bu şahıslar abonman kullanmıyor. Her 100 gençten 25’i işsiz, tabanvaya yükleniyor. Sabah rüzgarıyla gelen, akşam rüzgarıyla gitmiyor. Yan gelip yatma istasyonlarına ihtiyaç var. Yolları rulo yapmışlar, kimse anasını alıp gitmiyor. Çocukların polisle kaynaşma gününde erkek dansöz oynatılmasını, uzun menzilli tarihsel mantığım bir türlü kabul etmiyor.

Eksenle birlikte hayata bakış açımız da kaydı. Yönümüz ve çizgimiz saptı. Limitimiz azaldı. Sanal hayatımız gün gibi ortaya çıktı. Karşımızdaki insanla aramızda bir şey tutturamaz olduk. Yürürken avuçlarını önündekinin kalçasına yaslayarak dengesini bulmaya çalışanların ise, can güvenliği kalmadı. Şimdi şarkılar soğuk geliyor. Aşk şarkısı söyleyenler her gün başka biriyle gezerken, eksenimiz kaderin merkezinde acılı daireler çiziyor. Hep aynı filmi seyrediyoruz. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Ancak, her 10 evden 7’si Bihter’e ağlıyor. Ankara’da yaprak kımıldamıyor. Diklenmiyoruz. Dik duruyoruz. Kak(abi) Mesut'a sarılıp, yavaşça arkamıza kaykılıyoruz. Hepsi bu. Olmak ya da olmamak… Masallarımızı, fantastik öğeler ile zenginleştirdik. Unuttuk gamı kederi. Bülent ağabey lütfen ağlama. Unuttuk, 20 milyon insanı açlık sınırında. Bizi örnek alsın Tanzanya. Avrupa’da vekil maaşında lideriz ya, ne mutlu bize. Bundan böyle manşetle gelen ağam, manşetle giden paşam. Panik yok, küresel eksen vallahi sağlam!…
AZY

Ahmet Zeki YEŞİL




Okunma: 1794









   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)