ISSN 1308-8483

FOÇA
  Yayın Tarihi: 13.12.2015    


FOÇA


Foça'da Küçük Deniz’deki cafelerde hiç kahve içtiniz mi? O keyfi sürdünüz mü hiç?

Küçük Deniz’in o küçük koyu, çepçevre sandallar, balıkçı tekneleri ile doludur.

Sandallar, denize düşmüş karpuz kabuğu gibi sallanırlar. Denizin ve gökyüzünün mavisi, güneşin sıcaklığı ile daha bir mavileşirler. Cafede oturup etrafa bakmak tam seyirliktir. Alışverişten dönenler, dolaşanlar, üçbeş kişi toplanıp ayakta sohbet edenler. Turistler...

Bütün bunların ötesinde illa da balıkçılar. Balıktan gelenler, (gelirken teknelerin motor sesi) balığa gidenler. Etrafta bir sürü kedi. Kediler için bayram yeridir burası. Balık yemekten usanmış gibi gezinirler.

Şimdi, balıkçı deyince İbo'yu anmamak olmaz. Herkes tanır İbo'yu. Kuru, çelimsiz, saçı sakalı birbirine karışmış bir beni ademdir. Bir sevimli adamdır.

Sabah balıktan dönünce, ilk işi ağlarını toplayıp, kasaları kenara indirmektir. Bu gündelik işlerini bitirdikten sonra sıra kahvaltıya gelir. Teknesinin içinde, çay suyunu piknik tüpe koyar, bir taraftan da nevaleleri teker teker koyduğu yerden çıkarır. Motor sandığının üzerine dizer hepsini. Önce peyniri, sonra zeytini küçük kaselerde koyar masaya. Sonra domatesi doğrar ve tabağını diğerlerinin yanına dizer. Bu arada çay demlenmiştir. Hiç acelesi yokmuş gibi tekrar gözden geçirir sofrayı.

Onu görüp özenen birkaç tanışı, kayığa atlayıp, otururlar İbo'nun yanına. Kayığının kamarasında Che Guevara'nın kara kalem resmi asılıdır.

Uzunca bir de yaşam öyküsü vardır balıkçı İbo'nun. O bir başka yazının konusudur.

Küçük Deniz’in çevresinde şöyle bir dolaştığınız da cafeler, restoranlar, marketler, hediyelik eşya satıcıları gözünüze çarpar. Biraz daha giderseniz, kıyıda gezinti teknelerini görürsünüz. Eski zamanlardaki korsan gemilerini anımsatırlar. Gezi teknelerinin karşısındaki iki dondurmacının ikisi de kuyruktur.

Biraz sokak aralarına sokulduğunuzda eski taş binalar, cumbalı evler ve dar sokaklar karşılar sizi. Evlerin antika kapılarının kenarları yaseminler ve begonvillerle kaplıdır. Bir de merdiven basamaklarında, mutlaka teneke içinde sardunyalar vardır.

Dar sokakların loş ve serin havası bir başka mekan ve zamana götürür insanı.

Çarşıların koyu gölgeliği, sıcakta serinletir gezenleri...

Gezdikçe gezmek, baktıkça bakmak isteyeceğiniz güzelliklerle doludur Foça.

İzmir 12.11.2015

Yüksel GÜRPINAR




Okunma: 457









   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)