ISSN 1308-8483

Foça’da Su Altı ve Dalış Turizminde gelinen son nokta
  Yayın Tarihi: 20.10.2015    


Foça’da Su Altı ve Dalış Turizminde gelinen son nokta



Bazen insanoğlu hayatın içinde hayallerini bile pazarlayabilir. Bunu beceren pek çok insan var. Ama turizm sektörü içinde, olmayan bir şeyi satamaz. Satabilmesi için önce onu yaratması gerekir. Tıpkı Foça’nın; Fransız Tatil Köyü’nün yapılması, ve ortaya konulması sonrasında, turizm sektöründe o yıllarda hakettiği yeri alması gibi. Foça, o güzide işletmesi, o ilk tatil köyü inşa edilmeden önce neyi ile turizmde öne çıkabilirdi? Çıkamazdı.! Çünkü Foça gibi, Türkiye kıyılarında yüzlerce doğal güzelliği olan kasaba vardı. Diğerlerinin arasından sıyrılıp çıkması gerekiyordu. Bunu da tatil köyü ile başardı. Foça kum, deniz, güneş turizmi için tatil köyü ile nasıl ileri çıktıysa, bugünde Foça; turizm türünde çeşitliliğe gitmek durumundadır. Bunun için şu an sahip olduğu en güzel seçenek ise, pek çok nedenlerden dolayı “Su Altı ve Dalış Turizmi”dir. Bu sebepleri ise www.focafoca.com’da 11.05.2014 tarihinde “Foça’ya su altı ve dalış Turizmi gerek” ve 02.08.2014 tarihinde “Foça turizmde deniz altına göz dikti” başlıklı yayınlanan yazılarımda geniş geniş anlatmaya çalıştım.



Taktire şayan çalışmalar inanmakla olur.

Aynı doğrultuda ilçemiz Kaymakamı Sayın Niyazi Ulugölge de bir çalışma başlattı. Başlatılan çalışma Foça’nın “Özel Çevre Koruma Bölgesi” (ÖÇKB) olmasından dolayı daha fazla hassasiyet gerektiriyordu. Bu bakımdan konu ile ilgili ne kadar kurum - kuruluş – dernek – dalış okulları – dalgıçlar ve başkaca ilgi duyanlarla birlikte sık sık toplantılar yapıldı. En başta bu uğurda daha önce yapılmış çalışmaların var olup olmadığı tespit edildi. Yapılan toplantılar tek tek rapor ve yazılara dönüştü. Rapor ve yazılara dönüşen çalışmalar durumu anlatan bir dilekçe ile Şehircilik ve Çevre Bakanlığı’na arzedildi. Önceleri Şehircilik ve Çevre Bakanlığı, ÖÇK‘dan olumsuz görüşler geldi. Arkasından yine kaymakamlığımız önderliğinde yapılan çalışmalar konuyu, bir adım daha ileriye taşındı. Dalışların mümkün olabileceği noktalar bir kez daha gözden geçirildi. Dalış noktaları coğrafi koordinatları haritaya işlendi ve isimlendirildi. Durumu iyi açıklayan bir yazı ekinde yeniden Şehircilik ve Çevre Bakanlığı, İzmir İl Müdürlüğü’ne gönderildi. Belli bir zaman sonrasında bu defa Bakanlıktan beklenen olumlu ve müjdeli yanıt 26.08.2015 tarihinde geldi. Gelen yazı şunu özetliyordu;



Olumlu ama şartlı izin

“Türkiye’nin Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Sisteminin Güçlendirme Projesi” kapsamında 2013 yılında hazırlanan Foça Özel Çevre Koruma Bölgesi Sportif Turizmi Fizibilite Çalışması Raporunda yer alan beş nokta;

Bölge No... Mevkii
1............ Hotel Leon önü,
2............ İngiliz Burnu,
3............ Fener Adası’nın güneydoğusu,
4............ Fransız Tatil Köyü, Gece Bar ve Pınar Camping arasında kalan bölge,
5............ Kosova Koyu ile Fırkata taşlarının arasında bölge

Yukarıda yazılı beş bölgenin yapılan çalışmalar doğrultusunda uygunluğunun tespit edilmiş olduğunu, ancak yürürlükteki tebliğ ve yönetmelikler çerçevesinde dalış parkuru olarak ilan edilmesi için ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerinin de alınması gerektiğini bildirmiştir.




Evet böylece uzun zaman önce bir fikir - bir düşünceydi. Bu uğurda Bodrum, Kaş ve benzeri yerlerde araştırmalar yapıldı. Ardından Dünya üzerinde tanınmış dalış merkezleri araştırıldı.

Mısır’daki Dünyaca ünlü Sharm el sheikh’e, batık Thistlegorm gemisini görmek üzere dalış amaçlı gelenlerin konaklama imkanını sağlamak için 16 adet beş yıldızlı otellerin yapıldığı gözlendi. Denizin diğer yerlere, göre daha iyi korunduğu, balık türlerinin arttığı ve balığın daha fazla üreyerek çoğaldığı tespit edildi. Kısaca bu tür çalışmalar denizin bereketiyle buluştuğunda, zararına rastlanmadığı gibi, faydası saymakla bitmez.

Bu çalışma Foça Turizmi için, “ikinci ve kapsamlı bir büyük projeye dönüşmelidir.”

Ben, 1990’lı yılların ortalarında Varan Turizm’i Foça’ya getirmek için ikna etmiştim. Karşılıklı sözleşmeler imzalanmıştı. Sabah bir otobüs Foça’dan Ankara’ya, bir otobüs de Foça’dan İstanbul’a kalkacak, İstanbul ve Ankara’dan aldıkları yolcuları da sabah saatlerinde Foça’ya indirecekti. Tek şartı vardı. Şimdiki garajdan kalkmak yerine, Seyahat acentamızın önünde günde 10 dakika indir bindir istiyorlardı. Zamanın ilçe trafik komisyonu “trafiği karıştırır” gerekçesi ile 10 dakikaya müsaade etmedi. Bu çok önemli değil, ama önemli olan şu: düşünün bir kere o tarihten beri, doğrudan İstanbul ve Ankara’ya Varan Turizm’le yolculuk yapma imkanı ile her yıl binlerce insana temiz, kolay ve rahat yolculuk yapma imkanı yaratılacak böylece para harcayabilecek hedef kitleyi Foça’ya taşımış olacaktık. Bu basit ama uzun vadede faydalı proje bile, bazı kesimlerin karşı çıkması ile gerçekleşmedi.. Vizyonsuzluktan, uzun vadede Foça’ya maddi manevi katkı sağlayacak proje uygulanamadı. Foça çok zarar gördü. Sonraları aynı kesimden bazıları vicdan azabı duyduklarını ifade etseler de, iş işten geçmişti.

Böylece Foça’nın iç turizmine çok büyük bir darbe vurulmuş oldu.

Bu türden hataları, Foça bir daha yapmamalı.

Dalış turizminde atılan ilk adımların, Foça’nın bundan sonraki geleceği için faydalı ve hayırlı olması dileklerimle.






Sebahattin Karaca
sebahattinkaraca35@hotmail.com



Okunma: 997









   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)