ISSN 1308-8483

DİREN FOÇA BÖLÜNME
Periskop   

Seyfi GÜL    
  Yayın Tarihi: 25.9.2013    


DİREN FOÇA BÖLÜNME


Çocukluğumdan beri gelip gittiğim, 12 yıldır aralıksız ve de pekte bir yerlere gitme ihtiyacı duymadan yaşadığım Foça seçim süreciyle birlikte karakter değiştirir bir havaya büründü. Bazı eski dostların bile arasına karakedi girdi. Selam sabah ya kesildi, ya zorakiye döner oldu.

Oysa biz dilimiz döndüğünce bu dünya güzelini, sabah kalktığında, herkesin gördüğü herkese “Günaydın” diyebildiği, bir tahta iskelede, bir bankta yan yana düştüğü kişiyle kaygısız korkusuz muhabbet edebildiği, sokak çeşmelerinde “acelen varsa önce sen buyur” denilip sıraların verildiği, ruhunda sevgi, doğasında sanat, yüreğinde güzellikler taşıyan insanların kenti diye anlatırız.

Her güzelin kusuru var tabii. Bu dünya güzelinde de yaşadığının farkında olmayanlar, arkadaşına kazık atanlar, dolandıranlar, kentini provakasyon malzemesi olarak kullananlar, meslektaşını gammazlayanlar, üçü beşi geçmeyen dedikoducu grubuyla can dostların bile arasına nifak sokup, çıkan şamataya karşıdan bakarak kıs kıs gülenler var.

Onlar ki ayrımcılıkta sınır tanımazlar. Foça’da doğanlar doğmayanlar, ana karadan gelenler, adalardan gelenler, Limni’den gelenler, Midilli’den gelenler, Girit’ten gelenler, önceden gelenler sonradan gelenler, kentten gelenler, köyden gelenler… Uzatır giderler.

Mimar Ercüment Kuyumcu festival kapsamındaki bir söyleşide, bu ayrımcılığa dikkat çekti, “Neo Mübadiller” kavramını ortaya attı ve dedi ki “Bu neo mübadilleri Foça’nın siyasi, sosyal ve kültürel yaşamına bir şekilde dahil etmeliyiz. Aralarında şehir plancıları, tıp doktorları, mühendisler, sanatçılar, yazarlar, doçentler, profesörler var. Bu yetişmiş, konularında uzman ve az bulunur insanlardan yararlanmalıyız. Kaliteyi yükseltmek için siyasi hayata da katmalıyız. Foça’da iki siyasi oluşum vardır. Bir tanesi paramparçadır. Ne olduğu belli değildir. Bir isim üzerine gider. Diğeri örgütlü bir yapıdır. Yerelde iktidar partisidir. Ve bu partide hemen hemen hiç neo mübadil yoktur. Kimseye teklif verilmemiştir. Hiçbir şekilde onlardan faydalanılmaz. Kendi içinde kapalı bir kutudur. Diğer siyasi oluşumlar için de durum çok farklı değildir.”

Yani; bu ne şekilde olursa olsun gelenler, özellikle siyasi erk içine alınmazlar. Bu havayı koklayan yetişmiş kişiler de, bu ortama girmek istemezler.

O Foçalı, bu değil fitnesi beni Atatürk’ün “ Ne Mutlu Türküm Diyene” sözüne götürür. O kaynaştırma tümcesini ırkçı milliyetçi şoven bir anlama bürüyenlerle Foçalıyı ayrı vagonlara bindirenler sanki aynı akla hizmet ediyor gibi gelir.

Siyasi ikbal için olmayacak işbirliklerine girenler, dün omuz omuza yürüdüklerini bugün yerin dibine sokanlar, “Aynı siyasi oluşum içinde de olsa rakibim düşmanımdır. Ayrı siyasi anlayıştan da olsa düşmanımın düşmanı dostumdur” diyerek satılık kalemlerin silahlarına mermi sürenler Foça’ya en büyük kötülüğü yapmaktadır. Unutmamalıdırlar ki o silahlar dönüp bir gün kendilerini vuracaktır.

Provokasyonla, dedikoduyla, fitneyle, fesatla, nifakla olan sadece Foça’ya olur. 1900’lü yılların az gelişmiş kasabalarının o şundan, bu bundan, o şucu, bu bucu ayrımcılığına, birbirlerini görünce başını öte yana çevirenlerin devrine dönülür.

Bu seçimi eninde sonunda biri başkan, 15’i meclis üyesi toplam 16 kişi kazanacaktır. Foça hiç kimsenin aklına ihtiyaç duymadan adaylar arasından en doğru bildiklerini seçecek eğitimli ve olgun seçmenlere, o seçmenler de görevini yapmayan seçilmişleri alaşağı edecek güce sahiptir.

Bu seçimde hangi partiden olursa olsun, aday adaylığı sürecini aşıp aday olanların dahi işleri kolay olmayacaktır. Çünkü Foça her zamankinden daha fazla ne istediğini bilen ve ne yapılması gerektiğini bangır bangır söyleyen bir yapıya gelmiştir.

Kalıcı kırgınlıklara neden olacak söylem ve eylemlerden kaçınmak, bunlara çanak tutanlara prim vermemek siyasi ve siyaset dışı her Foçalının önceliği olmalıdır.

Sözümüzü son günlerin toplumsal söylemiyle bağlayalım.

Diren Foça.

Doğanıyla, geleniyle, mübadili, neo mübadiliyle bu dünyanın en güzel ikliminde ve en güzel gökyüzünün altında kurulmuş kent. Huzurun kaçmasına, dostlukların bozulmasına, merhabaların kesilmesine izin verme.

Diren.

Bölünme.

Seyfi GÜL




Okunma: 1780









   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)