ISSN 1308-8483
Güven ve Saygı Dediğimiz Şey / Tarık Dursun K.
  Yayın Tarihi: 23.9.2008    


Güven ve Saygı Dediğimiz Şey

Garip, yadırgatıcı bir toplum olduk. Gelenek, görenek, kurallar artık eski geçerliliklerini taşımıyor. Dünyamızın giderek küçülüyor olması her şeyi değiştirdi; değer yargılarımız da bunun içinde.

İçlerinde en önemli değişim saygı konusunda: Kendimize ve çevremize, geçmişimize geleceğimize karşı belki bir zamanlar var olan, ama sonra sonra yitirdiğimiz saygının yokluğunu duymuyor olamazsınız.

Yönetilenle yöneten arasında saygı kalmadı. Devleti temsil edenler önce kendilerine olan saygıyı, sonra da başkalarına duymak zorunda oldukları saygıyı yitirdiler.

Televizyonda bize aktarılan haberlere bakın, irkilmemek elde mi? Birey, ülkenin saygınlığı tartışılmaz ya da tartışılmaması gereken kimi güçlerine (diyelim, güvenlik güçlerine) karşı çıkıyor. Saygınlık anıtı olan (ya da olması gereken) adalet saraylarında, bir de bakıyorsunuz, insanlar birbirlerine silah çekiyor; bununla da yetinmeyip araya giren ve güvenliği sağlamakla görevli güçlere saldırıyor, çatışıyor.

İnsanlar devlete saygıyı artık ciddiye almıyorlar. Yasadışı işler yapıyor ve bunu kendilerince koydukları yasaya uygun belliyorlar.

Cezaevleri ile ilgili haberler tam bir traji-komik olguların göstergesi. Ülkenin en büyük kentindeki cezaevi, içindekilerin aracılığında kendi başına buyruk. Ülke içinde bağımsız bir ada sanki. Olanlar bitenler yırtıcı ve inanılmaz. O cezaevinde dışarıda olan ve olabilecek ne varsa tümüyle var. İçkisinden kumarına, uyuşturucusundan öldürücü silahlarına ve mobil telefonuna kadar.

En geçerli olgu, toplumda yasadışı olmak ve kendine özgü bireysel yasalar koyup onları sonuna dek savunmak.

Ne gerektiriyor bunu ?

Politika mı? Politikayı yozlaştıran politikacılar mı, lider sultasına alınmış partiler ve particilik mi?

Ekonomik düzensizliğin oluşturduğu toplumsal tedirginlik mi? Genelde her şeye karşı bıkkınlıkla birlikte duyulan güvensizlik mi? Ulusal bir kompleks mi yoksa? Ya da çağa ayak uyduramama, çağdışı kalma korkusu mu?

Bunların biri ya da belki de hepsi!



Tarık Dursun K.



1912











   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)