|
Yayın Tarihi: 28.10.2005
|
|
Dieter Foça’da
Dieter beni yıllar sonra tekrar bulmuştu. Çok ani olan göçüşümüz ve daha evvelinde de her ikimizin hayat hengameleri yüzünden birbirimizi gözden kaybetmiştik. Gelişi büyük oldu, çok özlemiştik birbirimizi, hiç durmadan konuşuyor, şakalaşıyorduk. Hala aynı Dieter’di. Eskileri konuşuyorduk, bir haftalık ziyarete ne sığdırılabilirse denize çıkmak, koyları dolaşmak, oltayla balık avlamak, köy ziyareti gibi bu haftaya sığdırmaya çalıştık. Sokak kedilerinin fotoğraflarını çektik. Dieter aynı yaz sonbahara doğru bir kez daha bir haftalığına Foça’ya geldi. Yine aynı; yemeklere çıkıldı, gezildi, şakalaşıldı, gülme krizleri geçirildi. Tam üç yıl bu böyle sürdü. … Kalp krizi geçirdiği evvelki yıldan beri gelmiyor. İşleri kesatmış, nekahat dönemi sonunda rutin kontrole gittiği sırada bir kriz daha geçiriyor olduğu anında tespit edilerek bir kez daha tedaviye alınmış. Bunları telefonda öğreniyorum. Bu krizi de atlattı. Türkiye’ye, Foça’ya yerleşme istekleri maalesef gerçekleşemiyor. Ekonomik krizde ev ve işyerlerini kolay elden çıkaramıyorlar, ayrıca eğitim yaşında olan bir çocukları var, karısı da Katolik, Müslüman Türkiye’de yaşamaya dair düşünceleri arınık değil… … Benim onları ziyaret isteklerimi hep ertelemek zorunda kaldım, telefon görüşmeleriyle hasret gideriyoruz. Telefon açınca büyük bir “Efendim” ile konuşmaya Türkçe başlıyor. Kardeşini de kaybettikten sonra hayatta karısı, oğlu ve benden başka kimsesi kalmadı. İş hayatından, istikrarsız hayat koşullarından çok yorgun, bayağı bira içiyordu. Şimdi günde sadece iki bardak kırmızı şarap içiyormuş. Çocuklarına istikrarsızlıkları çok aktarmıyorlar, yaşı gelince her şeyi birebir yaşadıklarıyla algılamasını istiyorlarmış, bence de çok doğru. Maliye ve hukuk kurumlarından çekmediği kalmamış, evini ve işyerini inşa ettiğinden beri süren 5-6 mahkemesi var, bilirkişi giderlerini ödeyemediği için dondurmuş. … İşçilerini çıkardılar, hiç izine çıkmadan iş çıkarsa durmadan çalışıyorlar. … Onları çok özlüyorum. Birbirimizi belki artık hiç göremeyeceğiz… Almanlar sözde doğu ile batı arasındaki kaldırdılar. İyi ki geldin menemen tarifini aldın Dieter. Angül ABAY |
| 1638
|
|
|