|
Yayın Tarihi: 27.2.2008
|
|
Avrupa Birliği Hibe Fonları ve Foça
Türkiye’nin Avrupa Birliği içinde yer alıp almaması konusunda farklı görüşlerin olması çok doğaldır. Ancak ortada olan bir gerçek vardır ve bu gerçek AB ile müzakereler sürmekte ve Türkiye’nin AB’ye uyum sağlama çalışmaları devam etmektedir. Müktesebattaki uyum dışında her alanda uyum sağlanabilmesi için AB, Türkiye için önemli miktarda “hibe fonları” oluşturmuştur. Tek yapılması gereken sosyal içerikli projeler hazırlamaktır. AB dışında Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası ve çeşitli dünya örgütlerinin oluşturdukları hibe fonları olmasına karşın, yerel kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütlerinin bu fonlardan yararlanabilmek için proje geliştirme konusunda isteksiz ve de başarısız oldukları ve açılan bu fonların kullanılamadığı bir gerçektir. Bu fonları iyi kullanan, sosyal ve ekonomik açıdan hızla değişim ve gelişimi sağlayan ülkeler bugün AB üyesi olmuşlar ve refah düzeylerini hatırı sayılır ölçüde iyileştirmişlerdir. Bir süredir bazı basın organlarında şöyle bir duyuru vardır: Türkiye İş Kurumu tarafından uygulanacak Aktif İstihdam Tedbirleri Hibe Planı belli oldu. İçeriğinde kadın ve gençlerin istihdamı ve topluma aktif bir şekilde kazanımlarının söz konusu olduğu bu program hakkında İş-Kur'dan yapılan açıklama şöyle : “Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti finansmanı ile “Aktif İstihdam Tedbirleri” hibe programı çerçevesinde bir süredir devam eden duyurular yayınlanmaya devam etmektedir. Toplam hibe tutarı 16.000.000 Euro olan programda 28 ilde hazırlanacak projelere 400.000 Euro’ya kadar hibe verilecektir. Projelerin son teslim tarihi 16 Nisan 2008′dir. İşsiz bireylerin (özellikle gençler ve kadınların) mesleki bilgi ve deneyim kazanmalarına yönelik projelerin destekleneceği İŞKUR Hibe Programı kapsamında; kurumlar bölgede yaşayan gençlerin ve kadınların, çeşitli alanlarda eğitilmesi suretiyle iş dünyasına katılımını sağlayacak finansmanı bu programdan alma imkânına sahip olabilecekler. Söz konusu hibe çağrıları aşağıdaki 28 ilde uygulanacaktır. İstanbul, Bursa, Tekirdağ, Sakarya, Kocaeli, İzmir, Manisa, Denizli, Aydın, Antalya, Balıkesir Ankara, Kayseri, Konya, Zonguldak, Çorum, Samsun, Sivas, Trabzon, Eskişehir, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay, Mersin, Adana, Kahramanmaraş, Malatya. Belirtilen illerdeki kadın ve gençlerin istihdam edilebilirliğini arttırmaya yönelik girişimler desteklenecektir. Peki, bu hibeleri kimler alabilecek? Dernekler, Belediyeler, Ticaret Ve Sanayi Odaları, Kar Amacı Gütmeyen Kooperatifler, Esnaf Ve Sanatkâr Odaları, Meslek Örgütleri, KOBİ Temsilcisi Kuruluşlar (Örneğin; Mesleki/Teknik dernekler, vakıflar) ve il özel idareleri başvurabilmektedir. “ Bir balıkçı kasabası olan, turizm açısından gelişmek isteyen ve “Arkeo Kent” olma yolunda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteğini alan Foça’nın kültürel ve sosyal kimliğini bozmadan hızla gelişmesini sürdürebilmesi için Foçalılara da çok görev düşmekte ve kentin geleceğinin çizilmesinde daha etkin olmak zorundadırlar. Gelişen Foça’da, Foça’yı bilmeyen, bilmedikleri için de herhangi bir Akdeniz sahil şehrinde karşılaşacağımız görüntüleri gelişmişlik olarak görecek olan karar alıcıların kararları ile Küçükdeniz sahilinde balıkçı kayıkları yerine deniz görüntüsünü kapatan son model lüks yatların bağlandığı gibi istemeyeceğimiz görüntülerle karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır. Dileriz Foça’daki dernek, kurum ve kuruluşlar kış uykularından uyanarak Foça’nın, -Eskifoça, Yenifoça, Bağarası, Yenibağarası, Gerenköy, Yeniköy, Ilıpınar ve Kozbeyli’yi bir bütün olarak ele alarak- gelişimine katkıda bulunacak ve özellikle gençlerin ve emeğinin karşılığını alamayan kadınların istihdamı için de proje geliştirirler….. Niçin Kozbeyli ve Yeniköy bir Şirince olmasın? Niçin Bağarası Alaçatı gibi bir gelişim göstermesin? Niçin Foça’mız Portofino gibi kendi özgünlüğünde bir turizm kasabası olmasın?  Turgay Tezgin |
| 3723
|
|
|