ISSN 1308-8483
ŞÜKÜR EKONOMİSİ ÜZERİNE.. / Ahmet Zeki YEŞİL
  Yayın Tarihi: 25.5.2010    


ŞÜKÜR EKONOMİSİ ÜZERİNE..

Kimse kusura bakmasın. Hiçbir trend sonsuza kadar süremez. Tüm dünyayı etkisi altına alan küresel kriz rüzgar gibi geçti. Vız geldi tırıs gitti. Hadi zıpladık çıkıyoruz krizden. Ekonomi toparlandı ve olumlu sürece girdi. Çarşı pazarda işler düzeldi, satışlar arttı. Bundan sonrası iyi olacak. Her şey tıkırında. Aydınlık günler geliyor. Bu yıl, inşallah bütçe açık da vermeyecek. Başka bir yerimizin açığını bize bütçe açığı diye yutturmak isteyenlere dikkat edelim. Yetkililer, ekonomide toparlanma sinyallerinin güçlendiğini söyledi. Uzaydan gelen sinyalleri, doğal olarak önce onlar alıyor. Vatandaş bunu üç vadeye kadar mutlaka hissedecek. Telaş yapmayalım. Bankaların kara listesine giren 2 milyonu aşkın kişi, uzaydan gelen sinyalleri alır almaz gevşeyecek. Bankaların önünde izdiham oluşacak. Buna rağmen “taşlar hala yerine oturmadı” diyerek, halkın moralini bozanlar var. Taşlar değil, biz oturacağız ağabey…

İçten içe gururluyuz. Ekonomi, otomatik pilotta. Krizi iyi yönettik, IMF’ye el açmadık. Yatırımlar ile büyüyoruz. Henüz bıyıkları çıkmamış çocuklarımız iş adamı oldu. Enflasyon, beklentiyi aşmış olsa da kendimize dert etmeyelim. Biz zaten, enflasyonun düşmesini değil, enflasyonun düşme ihtimalini seviyoruz. Ve sonunda beklediğimiz de oldu. Ülkemizin kredi notu 2 basamak birden yükseltildi. Bu gelişmeyi coşkuyla karşıladık. Artık, ekonomide hiç sorun yokmuş havasına girebiliriz. ABD Merkez Bankası (FED) yetkilileri; “zayıf ekonomi enflasyon doğurmaz, çarklar dönmeye başladı ama biraz yavaş” dedi. Bir “Oh” çektik. Doğum lafı insanın aklına başka şey getiriyor haliyle.. Artık, oflamak yok, üflemek var. Haydi, yavaş işleyen çarklara doğru üfleyelim. TÜFE ve ÜFE’ye haddini bildirelim. Merkez Bankası Başkanımız, “kur” çok önemli dedi. Kendisine katılıyorum. Boş durmayıp, kendi kendime kuruyorum. Hayal etmeden hiçbir şey olmaz. Hayal de büyük olmalı. Örneğin, piyangodan çıkan büyük ikramiyeyi sayıyorum. Say say bitmiyor mesela..

Açıklamalara göre; sirkülasyonun azalması ve nakliye sektöründeki durgunluk nedeniyle, krizden sadece kamyon sanayi etkilenmiş. Bu da dert mi? Tayin ve sürgünlerle bu sektöre canlılık getirilebilir. Sayıları 6 milyonu aşan işsizler ordusundan oluşturulacak “kolbastı” ekipleri, ülkemizin dört bir yanına dağılarak ekonomik açılım yapabilir. İşsizlik var, diyenler halt etmesin. İşsizlik, aslında arşa çıkmış, inmiyor. Bu yüzden vatandaşın zihni ve gözleri hep havada.. Eğer Türkiye küresel krizden nispeten az etkilendiyse, bu zamanında alınan tedbirlerin sonucudur. Tedbirler etkisini hemen gösterdi, çok şükür. Açlık sınırında maaş alanların sayısı arttı. Milletçe, krizin etkilerini daha az hissediyoruz artık. Önemli olan sabırlı olmak ve büzüşmelerin de genleşme kadar doğal olduğunu bilmektir. 2009’da ülkemiz, yüzde 6,5 büzüştü. Şimdi, uyuşmuş durumdayız. Çok şükür, hiçbir şey hissetmiyoruz. Ancak, yılbaşı itibariyle faaliyete geçeceğiz. İşletme sermayesi ve maliyet optimizasyonu projelerini proaktif olarak uygulayıp, kırmızı don alacak kadar paramız olursa tabii.. Ya alamazsak? Şimdi, yetkililere soruyorum; 2011’e kırmızı donla girebilecek miyiz? Yoksa, biz yine de şükredelim mi halimize. Nasıl olsa bir kırmızı donumuz olur, AB’ne girdiğimizde..



Ahmet Zeki YEŞİL



2359











   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)