|
Yayın Tarihi: 11.3.2010
|
|
Adı "Foça" olan çocuk
Kulağıma dokunup geçiyor da, bir rehavettir anlayamıyorum nedense! Yok canım, olur mu öyle şey, "değildir" diyorum. Kent adı verilir mi çocuğa! Çocuk, adıyla büyüyecek bir ömür taşıyacak ismini. Sesleniyorlar; "Foçaaa, şşşt Foçaaa" Örnekleri pek çok oysa, Brezilya'nın El Salvador'u, Fransa'nın Paris'i, Yunanistan'ın Atina'sı... Paris, Antik çağın mitolojik bir kahramanıyken, sanatın kalbi olan bir Fransa kentine adını verir ve sonrasında erkek ya da kadın isimlerinin bizzat uygulayıcısı olur. Paris Hilton, Salvador Dali gibi. Yaşam, süregenliği işaret eden pek çok tutunmayla devam etmiyor mu, bir kentin adı, bazen bir insanın adı. Hangisi önce verilmiş, kim vermiş, nasıl, niçinler giderek önemini yitiriyor ve kalıcı olan adını hakkıyla taşıyor. Bu çocuğun adı; "Foça" dediler, önce bir şaşırdım sonra peşine düştüm ne nasıl kim? Önce Foça'nın babasıyla tanıştım, Ömer Atan, sonra Foça'nın annesi Sinem Hanım ile. Foça'yı Foça'da fotoğraflamak üzere hemen küçük bir hamle derken kendimizi Foça meydanında buluveriyoruz. Küçük Foça henüz 17 aylık, pek bebek. Poz vermekle hiç işi yok, bebekliğin bütün emareleri üzerinde, ama şimdiden belli kızların gönlünü nasıl çeleceği! Efendy Bar'ın sahibi olan Ömer Bey'in böyle bir rüyası varmış ve diyormuş ki; "Oğlum ya da kızım fark etmiyor evlendikten sonra bir çocuğum olduğunda adını Foça koyacağım." Foça'ya olan sevgi ve bağlılığı, Ömer Beyi; Adı Foça olan çocuğun babası yapmış. Foça bebek ve Foça siz çok yaşayın olur mu, sağlıklı, huzurlu ve mutlu yaşayın... Aşçı Fok Nurdan ÇAKIR TEZGİN www.ascifok.com |
| 3146
|
|
|