ISSN 1308-8483
Kuşcenneti suya doydu / Işık Teoman
Işık Teoman    
  Yayın Tarihi: 7.4.2009    


Kuşcenneti suya doydu


Annem iki haftalığına Bandırma’ya büyük ağabeyimin yanına gitti, ama kısa süre içinde sıkılınca O’nu İzmir’e getirme görevini üstlendim. Annemi getirmek, Manyas Kuşcenneti’ne gitmek için bahane oldu. Cumartesi günü İzmir’den yola biraz geç koyulunca güneş battıktan sonra Bandırma’ya ulaşabildik. Akşam yemeğinin ardından Bandırma kent merkezini gezdik. Yıllar önce babam öldükten sonra Bandırma’ya gelen hava astsubayı olan ağabeyimin yanında kalmış ve Bandırma Ortaokulu’ndan mezun olmuştum.

Kimliksiz bir kent yaratılmış

Cumbalı eski evlerin yoğunlukta olduğu ve deniz ile barışık bu ilçenin merkezine adım atınca yine kimliksiz bir kent ile karşılaştım. Deniz kıyısında dev çınar ağaçlarının altındaki gazinolar yıkılmış, sahilin önemli bir bölümü doldurulmuş ve denizden yer kazanılmış. Mendirek’in yanına Boğaziçi köprüsünün bir benzeri yapılmış ve renkli ışıklarla donatılmış. Ve en önemlisi Bandırma’nın dört bir yanı apartmanlarla ile doldurulmuş, yani bizim Hatay ve Üçkuyular’dan bir farkı kalmamış. Hava da soğumaya başlayınca evin yolunu tuttuk.



Adalar elle tutulacak kadar yakın

Sabah sıkı bir kahvaltının ardından Erdek, Tatlısu ve Ocaklar tatil beldelerinde kısa bir gezinti yaptırdı ağabeyim. Neyse ki, bu bölgeler bakir kalabilmiş, yapılaşma yoğunluğuna karşın yeşili koruyabilmişler. Kapıdağ yarımadasının batısına doğru bir tur yaptık, Ekinlik, Marmara ve Avşa Adalarını havanın temizliği ve berraklığı nedeniyle çok net görebildik, elimizi uzatıp kırlarından çiçek koparacak kadar yakındılar. Bu kısa turun ardından hava kararmadan yola koyulduk ve ağabeyim ile vedalaştık. Bandırma’dan sonra on dakikalık bir yolculuğun ardından Kuşcenneti’ne ulaştık.



Teknoloji işbaşında

Son aylardaki aşırı yağışlar gölün havzasını oldukça genişletmiş. Ağaçlar yarı bellerine kadar suların altında kalmış. Bu işe en çok kuşlar sevinmiş. Binlerce göçmen kuş cenneti mekan tutmuş. İki kilometrelik toprak yoldan sonra cennetin girişine ulaştık. Girişte yazılı olan levhalardan okuduk. Girişte bizi geçen yıldan kanatlarındaki sakatlık nedeniyle göç edemeyen sevimli bir leylek karşıladı. Görevlilerden öğreniyoruz ki, leylek bu yıl uçmaya hazırlanıyormuş, kanatlarında iyileşme başlamış. Güler yüzlü görevliler bizi içeri alıyor. Yeni bir görüntüleme uygulaması başlatılmış. Beş adet kamera cenneti gözlüyor ve karşınızdaki ekrandan bunları izleyebiliyorsunuz. Görevli bize dört bir yanı yakınlaştırarak adeta bir şov yapıyor. Ardından gözetleme kulesinden kuşları izleyebilmek amacıyla birer dürbün verdi ve biz de O’na karşılığında üç lira ödedik.



Dallarda boş yer kalmamış

Gözetleme kulesi yapay kuş kuluçkalarına üç yüz metre uzaklıkta. Dürbün ile bakıldığında yuvalar önümüze kadar geliyor. Yüzlerce balıkçıl yapay yuvaların üzerine kurulmuş ve kuluçkaya yatmaya hazırlanıyor. Binlerce kuş sesi gölün sularında yankılanıyor, ağaçların her biri yüzlerce kuşa ev sahipliği yapıyor. Ağaçların dallarında boş yer kalmamış. Her bir dalın üzerinde bir yuva. Konuk kuşlar bahar aylarında yavru büyütme hazırlığı yapıyor. Suların yükselmesi bayram havası yaratmış, yem bolluğu nedeniyle balıkçılar keyifli bir av sezonu yaşıyor. Geçmiş yıllarda yaşanan kuraklık unutulmuş Kuşcenneti güzel bir sezon geçiriyor. Biz de burada bolca fotoğraf çekme fırsatı yakaladık. Kuşcenneti’ni daha iyi gezebilmek için tekne gerekiyor, ancak kuluçkaya yatan kuşların rahatsız edilmemesi için bu tür girişimlere izin verilmiyor. Göçmen kuşlar burada çok mutlu bir yaşam sürdürüyor, yüzlercesi bir o yana bir bu yana uçuyor. Kuşcenneti görülmeye, gezilmeye ve gitmeye değer.



Kuşcenneti’nin öyküsünden söz edelim.

1959 yılında Milli Park statüsüne alınan Manyas Kuşcenneti Orman Genel Müdürlüğü’ne bağlanmış ve bundan sonra gerçekleştirilen etkili koruma ile daha da gelişmiş. Buradaki kuş topluluklarında önemli artışlar olmuş. Bunun sonucunda da, yapılan başvuru üzerine Avrupa Konseyi tarafından 1976 yılında "A Sınıfı" diploma ile ödüllendirilmiş. İyi korunan doğa parçalarına verilen A Sınıfı diploması, daha sonra 1981, 1986, 1991 ve 1996 yıllarında yenilenmiştir. Manyas Kuş Cenneti Milli Parkı 1981 yılında doğal sit alanı ilan edilmiş ve koruma imar planı yapılmış. Kuşcenneti’nde 1975 Haziranına kadar 238 kuş türünün varlığı tespit edilmiş. Daha sonra çeşitli zamanlarda yapılan sayımlar sonucunda bu rakam 255’e çıkmış. Kuş türlerinden 66 tanesi Milli Park'ta düzenli olarak her yıl kuluçka topluluğuna katılıyor. Geri kalanlar ise, göç sırasında Kuşcenneti’ne uğruyor. Kuşcenneti Milli Parkı, Marmara Bölgesi’nin ılıman iklimi içerisinde ve kıtalararası göç yolları üzerinde kuşların vazgeçilmez uğrak yeri. Kuşlar göç yerlerine gidiş ve dönüşlerinde Kuşcenneti’ne misafir olup, dinleniyor, karınlarını doyuruyor ve yollarına devam ediyor. Kuşcenneti’nde konaklama zamanları türlerine göre 1 saatle 1 ay arasında değişiyor. Bir yılda Kuşcenneti’ne gelen kuş sayısının 2-3 milyon kadar olduğu tahmin ediliyor. 2003 ve 2004 yıllarında yapılan arazi çalışmaları ile Kuşcenneti Milli Parkının sınır genişletme çalışmalarına başlanmış ve bugün alan 24 bin 047 hektara ulaşmış.






Işık Teoman

isikteoman@gmail.com


3435











   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)