KISA KISA...
Kadıköy'de, kitap fuar alanına doğru yürüyorum.
Ortam hareketli.
İnsanlar hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşında.
Hemen arkamda iki lise öğrencisi gülüşerek konuşuyor.
Biri, "Yeni bir kız buldum onunla takılıyorum" diyor.
Diğeri nerede oturduğunu soruyor.
"İki sokak ötemizde oturuyormuş lan" deyip ekliyor çapkın liseli, "Ben, Silivri de oturduğumu söyledim."
O anda, onlara doğru dönüp konuşmaya dahil oluyorum:
"Uzak bir yerde oturuyormuşsun. Kız, konum atmanı isterse n'apacaksın..."
Çapkın liseli yanıt veriyor:
"Sahte konum atmayı biliyorum abi."
-.-
Metrodayım.
Kalabalıkta, hemen yanımdaki iki kişinin sohbetine kulak misafiri oluyorum.
Biri bankacı.
Bankacı, gün içerisinde ilginç bir olay yaşamış.
Olay komik olmalı çünkü, yüzündeki anlamlı gülümsemeyle anlatıyor:
"Adamın biri, parasını 43 günlüğüne faize yatırmak için geldi. Ancak son günü, Cuma gününe denk gelsin istiyor. Sistemden baktım Cuma değil, Cumartesi gününe denk geliyor. Adama durumu söyledim. Adam, 'Ben, parmak hesabı yaptım. Cuma gününe denk gelmesi lazım' diyor. 'Sizin hesabınız yanlış' diyorum ama anlamıyor. Bu kez ısrarla, 'Sizin sistemi kim yaptı?' diye sormaz mı... Yahu, sistemi kim yaptı ne bileyim ben!"
Bankacının arkadaşı gülerek karşılık veriyor:
“Bilmen lazım... “
-.-
Ekmek arası döner, out.
Ekmek arası patlıcan in.
İstanbul'da, ekmek arası patlıcan (patlıcan küp şeklinde doğranıp kızartılmış) satan bir dönerci gördüm.
İçine birkaç dilim de patates, biraz da yeşillik koyuyor.
Afiyet olsun.
|