ISSN 1308-8483
YUNAN KÖKENLİ KAVİMLERİN EGE KIYILARINA GÖÇÜ VE PHOKAİA'(FOÇA)NIN KURULUŞU / Sebahattin Karaca
  Yayın Tarihi: 19.9.2014    


YUNAN KÖKENLİ KAVİMLERİN EGE KIYILARINA GÖÇÜ VE PHOKAİA'(FOÇA)NIN KURULUŞU


Tahminen M.Ö. X. yy’da Yunanistan’ın kuzeyinde yaşayan Dor’lar, kendileri gibi Yunan boyundan gelen ve Yunanistan’ın orta bölgelerinde yaşayan Aolis’lerin topraklarına Kuzeyden-Güneye doğru baskı uygulayarak yerleşmeye başlamışlardır. Giderek yoğunlaşan bu baskı Aolis’lerin topraklarını terk etmelerine sebep olmuştur. Topraklarını terk eden Aolis’ler deniz yolu ile önce Sakız Adası’na –Midilli Adası’na ve Gökçe Ada’ya yerleşmişlerdir. Tarım toplumu olan Aolis’ler tarım için adaların topraklarını yeterli bulmamışlardır. Aliağa yakınındaki ‘Kyma’ şehrini kurmuşlar ve burayı kendilerine başkent edinmişlerdir. Kyma’da şu an kazı çalışmaları devam etmektedir. Arkasından bölgede uzun yıllar içinde 12 şehir kurarak, bölgeye ‘Aolia’ adını vermişlerdir. Aolis'ler bugünkü Bayraklı'dan başlayıp Çandarlı'ya kadar devam eden bölgede şehirler kurarlarken, kendilerine Pitane (bugünkü Çandarlı) ve Larissa (Bugünkü Buruncuk)’da göçebe olarak yaşayan Pelasker’lerden başka mukavemet gösteren olmamıştır.



(Phokaia) Foça'nın kuruluşu

Aolis'ler geç de olsa, son olarak Foça'yı (Phokaia) kurmuşlardır. Aolis'ler M.Ö 900 ve 850 yılları arasında Foça'nın kara kısmına şimdiki garajın ve Atatürk mahallesinin olduğu yere yerleşmişlerdir. Kara kısmına yerleşen Aolis'ler tarım toplumu olması nedeniyle deniz ve o günkü ada ile (bugünkü Kaleiçi) hiç ilgilenmemişlerdir. Yapılan tespitlerde tıpkı Menderes nehrinin getirdiği dolgu malzemesi ile denizin dolması sonucu denizden kopan Bafa gölünün oluşması gibi Foça'da da, Foça’yı saran dağlardan yağmur sularının getirdiği dolgu malzemesi ile denizden gelen kum ve çakıllarla, kanalın dolması sonucu adanın kara ile birleşip yarımada haline geldiği, 1913-1920 yıllarında Foça'da kazı yapan Fransız arkeolog Felix Sartiaux'nun ve 1950'lerde kazılara devam eden Prof. Dr. Ekrem Akurgan'ın yapmış oldukları sondaj çalışmaları sonucunda, bugünkü Kaleiçi mevkiinin bir ada olduğu yapılan kazılarda kayıt altına alınmıştır “



Phokaia(Foça) nasıl bir İyon şehri oldu?

İyon'luların çok iyi denizci oldukları, bu sayede Ege'de gezip dolaşırken, henüz daha ada olan bugünkü kale içini ve karşıdaki İncir adasını ve İngiliz burnunu gördükten sonra, Küçükdeniz ve Büyükdeniz’in doğal liman olduğunu gören ve savunmak için stratejik önemini keşfeden İyon'lular adaya yerleşmeye karar verirler. Ancak bu defa Sakız Adası’nda Aolis'leri sindirip adaya yerleştikleri gibi değil, aksine Aolis'lerin başkenti Kyma'ya giderek Aolia'nın yönetiminden adaya yerleşme izin almışlardır.

Alınan izinden sonra Adaya yerleşen İyon'lular M.Ö.800 yılında kale içinde Phokaia şehrini kurmuşlardır.

Phokaia, Aolia içinde kurulan ilk İyon şehridir. İlerleyen yıllarda bir yandan Aolia'nın zayıflaması ve gücünü kaybetmesi, diğer yandan evlenmeler yolu ile İyon'lular ve Aolis'ler kaynaşmışlardır. Aynı zamanda ticaret erbabı olan İyon’lular Aolia içinde ticaretlerini geliştirmişlerdir. Çok başarılı deniz toplumu ve ticaret erbabı olan İyon'luların sayesinde Phokaia kısa sürede hayat standardı çok yüksek, önemli ve zengin bir şehir olmuştur.

İyonlular büyük devlet yerine her zaman kent devleti kurmuşlar ve din birliği içinde yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Bu kent devletleri M.Ö. 7. yüzyıldan sonra Lidyalıların, Perslerin, daha sonra da M.Ö. 334’de İskender İmparatorluğu’nun altında kalmışlardır. Lidyalılar ön Asya ve Anadolu’da İyonların ticaret yapmalarını büyük ölçüde engelleyince kendilerine özgün gemiler yaparak Karadeniz’de ve Akdeniz’de koloniler kurmak üzere yollara düşmüşlerdir.

Genelde diğer kavimler geniş gövdeli yelkenliler yaparken aksine İyon'lular (Phokaia’lılar) ince, uzun, hızlı ve 50 kürekli gemiler yapmışlardır. Bu gemilerle de kolayca İspanya ve İtalya arasındaki denizlerde dolaşmışlardır. Bu manada Karadeniz’den Akdeniz’e kadar 20 koloni kurmuşlardır.

Bu kolonilerden bir tanesini Mısır’da Nil deltasında Naukrakis’ i (M.Ö.650), ikincisini Karadeniz’de Amisos (şimdiki Samsun)’u Milet’lilerle beraber kurmuşlardır (M.Ö. 650). Milet’lilerin dışında Phokaia’lı İyon’lular olarak da M.Ö. 654’de Lampsakos (şimdiki Lâpseki)’yi, M.Ö. 600 yılında ise Fransa’daki Massalia (şimdiki Marsilya)’yı kurdular. M.Ö. 564 yılında Alalia (şimdiki Aleria )’yı Korsikada, Rhegion (Reggio) İtalya’da, Marsilya’dan çıkışla, yani Marsilyalılar olarak da çok miktarda koloniler kurmuşlardır. Bunlar Fransa sahillerindeki Nikaia (Nizza), Antipolis(Antibes), Agethe (Adge), İspanya sahillerindeki Mainake(Malaga), Emporion (Ampurias)’tır

Ege kıyılarında Milet’in yanı sıra Phokaia’da zamanın çok önemli, zengin, varlıklı ve güçlü bir şehirdi.

Phokaia ismi üzerinde iki türlü tartışma vardır. Birincisi, Phok = fok balığı, Aia = şehir anlamına gelir. Phok ve Aia birleşince foklar diyarı anlamına gelen Phokaia olur. Çünkü foklar o dönemde adalarda ve yarımadada yoğun biçimde görülürdü. Bu bakımdan foklar diyarı Foça daha inandırıcı gelmektedir. İkincisi ise adaların fok balığına benzemesini öne sürenler vardır. Ama bu çok inandırıcı gelmemektedir.

Ancak Fransız deniz araştırmacısı J.Cousteau’nın araştırmasına göre özellikle XVII. yy.’dan sonra deniz yolu ile yük taşıyan büyük yelkenlilerde çalışanların Akdeniz foklarını acımasızca öldürdüklerini ortaya koymuştur. Bol miktarda balık tüketen fokların azalmasında rekabetten dolayı balıkçıların da rolü olmuştur.



Smyrna bir gecede nasıl İyon şehri olmuştur?

Yunan tarihçi Herodot’a göre M.Ö. 490-420 yılları arasında olay şöyle gelişmiştir. İyon şehri olan Kolophon (İzmir- Değirmendere)’dan sürülen bir kısım İyon’lular şehir yönetiminin izni ile Smyrna’ya yerleşirler. Ancak bir gün Aolis’ler şehrin dışında Şarap Tanrıçası (Dionysos) için şarap festivalini kutlarken şehrin içinde kalan İyon’lular şehrin giriş- çıkış kapılarını kilitlemişler, festivalden sonra geri gelen Aolis’leri şehre almamışlardır. Yapılan görüşmeler olumlu sonuç vermeyince, Aolis’lere taşınabilecekleri eşyalarını alabilmeleri için azar azar şehre girmelerine izin verilmiştir. Eşyalarını alan Aolis’ler yakındaki Aolis şehirlerine yerleşmişlerdir ve yaşamaya devam etmişlerdir. Böylece Smyrna bir gecede İyon şehri olmuştur.








Sebahattin Karaca

sebahattinkaraca35@hotmail.com
www.sebahattinkaraca.com

3515











   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)