Samos’un Yannis’i / Işık Teoman
Işık Teoman

Işık Teoman

Samos’un Yannis’i



Aslında Yunanistan’ın Turizm Bakanı, ülkesine milyonlarca Euro kazandıran ve Samos adasının tanıtımını baÅŸarıyla gerçekleÅŸtiren; konukseverliÄŸin en güzelini yapan Yannis’i bir ÅŸekilde ödüllendirmeli. Tek kiÅŸilik ordu gibi hareket ediyor, günde iki saat uyuyor, iÅŸlettiÄŸi otelin temizlik hariç her türlü iÅŸini tek başına gerçekleÅŸtiriyor. Müşterilerin rezervasyonlarını alıyor, kiralık otomobillerini ayarlıyor, hem de piyasanın yarı fiyatına, tüm bunlar yetmiyormuÅŸ gibi, aracına atlıyor, otelde kalan tüm müşterileri peÅŸine takıyor, gezilip görülmesi gereken yerlere götürüp, gönüllü rehberlik bile yapıyor.



Yannis Papageorgiou.

Yeni Asır gazetesi yazarı Ahmet YazıcıoÄŸlu aÄŸabeyim sayesinde tanıdım kendisini telefon ettiÄŸimde karşımda ÅŸakır ÅŸakır Türkçe konuÅŸan Yannis, İstanbul’da doÄŸmuÅŸ, ailesi ile birlikte mübadele sırasında göçüp gitmiÅŸler, o nedenle; “Biraz kırgınım” diyor. Samos’ gitme fikri son anda emekli maaÅŸlarının bayram nedeniyle erken ödenmesiyle birlikte gündeme geldi. Gazeteci ve mesai arkadaşım Aykut Fırat’a Samos’a gitmeyi önerince hiç düşünmeden onay verdi.



Bizim gümrükler klimalı

Sabah çok erken buluÅŸtuk. Aracımızı KuÅŸadası’nda bir yakınımızın oturduÄŸu sokaÄŸa park ettik. Gümrükten çok beklemeden limana geçtik ve iki feribot yaklaşık 500 yolcu ile birlikte arka arkaya hareket ettik. Bir buçuk saat süren yolculuÄŸun ardından kent merkezine ulaÅŸtık. Samos adası gümrüğünde yaÅŸadığımız kuyruk sıkıntısını anlatmak istemiyorum, tek kelime ile korkunçtu. Tam bir buçuk saat giriÅŸ için kuyruk bekledik. O kadar insanın giriÅŸini tek bir kiÅŸi yaptı. Bizim gümrüklerde ise üç ayrı giÅŸe çalışıyor, beklemek yok güneÅŸin altında kalmak yok, klimalar çalışıyor ohhh! buz gibi ortam. Samos gümrüğünde güneÅŸin altında; yaÅŸlısı genci, küçüğü ve büyüğü herkes sabırla bekledi. Ne de olsa bayram tatillerini keyifle geçirmek istiyor insanlar, ağızlarının tadını bozacak halleri yok ya!



Gülü susuz seni aşksız bırakmam

Neyse ki, Yannis bizi Mercedes’ine aldı teybinden Türkçe müzik naÄŸmeleri yükseliyor. “Bu ÅŸarkıyı çok seviyorum” diyor. Yannis. “ Zekai Tunca söylüyor.. “Gülü susuz seni aÅŸksız bırakmam” hep birlikte ÅŸarkıya eÅŸlik ederek Kedros otele gidiyoruz. Aracımızda aynı otelde kalacak olan ve yeni tanıştığımız arkadaÅŸlarımız Murat ile Åženay da bize katılıyor. Kedros koyuna geliyoruz. On dakika sonra Kedros otel. MuhteÅŸem bir görüntü, karşımızda Seferihisar, boydan boya KuÅŸadası, ışıl ışıl yanıyor. Otelin çevresi yemyeÅŸil, bahçesinde her türlü bitki türü bulunuyor, çepeçevre zeytin aÄŸaçları. Sabah kahvaltısında zeytinler Yannis’ten, kendisi salamura yapıyor bir kavanoz da bana hediye etti. Onun dediÄŸi gibi sirke ve zeytinyağı ile karıştırdım tadı dayanılır gibi deÄŸil. Odalarımıza yerleÅŸtik, oturmak yok, doÄŸru Karlovasi’den yukarıda Potami waterfalls..



Fethiye-Saklıkent’e çok benziyor

Yani ÅŸelaleler, bizim Fethiye’deki Saklıkent’in benzeri. Ama Saklıkent öyle bir kanyon ki, yüzlerce metre gidiliyor. Yine de görsel anlamda çok benziyor, yaklaşık yüz metre kadar ilerliyorsunuz ve küçük bir ÅŸelale, ancak çok güçlü akıyor, su buz gibi, aÄŸustos sıcağının ortasında pek keyifli geliyor bize. Bu arada hava çok sıcak, ancak rutubet yok, terlemiyoruz, sadece yanıyoruz. Çevremizde pek çok Türk var ve hemen herkes birbirinin Åžeker Bayramı’nı kutluyor. Türkçe duymak pek keyifli geliyor insana. Üç gün boyunca Samos adasını bir uçtan bir uca gezdik. Otele gelirken tanıştığımız genç arkadaÅŸlarımız Murat ve Åženay ile birlikte araçlarımız arka arkaya dolaÅŸtık durduk.



Deniz ürünleri yedik, 14 kişi 300 Euro

Åželale gezisinin ardından Klima bölgesinde sokak arasında minik bir meydanda salaÅŸ restoranda neler yedik; kalamar, ahtapot, papalina, istiridye, sardalye, barbunya, kara diken, karides, bira ve meyve yanında mevsim salata, kiÅŸi başı 20 Euro, ama tıka basa doyduk. 14 kiÅŸi 300 Euro hesap ödedik. Masadakilerin tümü de aynı otelde kalıyor, Yannis’in otelinde, parayı istemedi, ödemeyi yaptı ve otelden ayrılırken bizden tahsil etti. Yunanistan Turizm Bakanı’ndan madalyayı hak etmiÅŸ deÄŸil mi? İkinci gün yola koyulduk, doÄŸru Psili amos plajına.



O kadar yakın ki;

Dilek yarım adası ile Psiliamos plajı adeta öpüşüyor gibi yakın, karşıda Türkiye, sanırım bir buçuk kilometre kadar uzaklıkta ve biz Samos adasında Psiliamos plajındayız, deÄŸiÅŸik bir duygu. Sofia’nın yerindeyiz ama Sofia sanki kazıkladı gibi geldi bize. Ama plajın içindedir, fiyatlar normaldir diye düşündük. Benzer deniz ürünlerini yedik ki, papilina, barbunya ve karides yoktu, aynı parayı ödedik. Ama dert etmedik, çünkü pek keyifli bir plajda muhteÅŸem bir gün geçirdik.

Psiliamos’dan ayrıldıktan sonra, Pythagorio’ya geçtik, bir liman kenti, limana kadar inen bir cadde, saÄŸlı sollu kafeteryalar ve hediyelik eÅŸya satan dükkanlar, limanda ultra lüks yatlar ve katlanan fiyatlar.



Her beldemizden biraz benzerlik

AkÅŸam Aykut ile birlikte Kokkari’ye gittik, sahilinde biraz dolaÅŸtık, alışveriÅŸ yaptık, tipik bir Bodrum havası var gibi. Samos’ta ilginç olan ne biliyor musunuz? Biraz ÇeÅŸme, az Ayvalık, arada bir Foça, tadına doyulmaz Alaçatı, sanki bu turizm beldelerinden oluÅŸan bir ada yaratılmış gibi. Biraz da Samos adasını anlatmak istiyorum; Samos adasında çok sayıda kilise, ÅŸapel ve manastır var. Adaya gidecek olanlar aman dikkat! Siesta zamanı 14.00’de baÅŸlıyor, kafeterya restaurant gibi iÅŸletmeler dışında maÄŸazalar ve resmi daireler kapanıyor. Yunanlıların milli içecekleri frape kahvenin buzlusu, adalılar pek seviyor, ellerinden eksik etmiyor.



Taverna aramayın

Taverna konusu bizim için tam bir fiyasko.. Türkiye’de taverna denilince, akıllara canlı müzik yapan yerler düşüyor ama kazın ayağı öyle deÄŸil iÅŸte! Oysa orada taverna sıradan lokanta ve canlı müzik falan da yok. Canlı müzik sadece cumartesi geceleri yapılıyor. Yayalar birinci sınıf insan, araçlar yayaları yüz metreden görüyor ve duruyor. Bizim trafik ışıklarında, araçların sarı yanarken gaza basmaları akla gelince, insan ÅŸaşırıp kalıyor, öncelik yayaların..



Kahramanlık yapmayın, bahşiş yok

Unutmadan hatırlamak istiyorum, gereksiz kahramanlık yapmayın. Adada bahÅŸiÅŸ gibi bir alışkanlık yok. Adımız çıkmış, çünkü gelen faturanın içinde her türlü hizmet bedeli ödeniyor, paranız çoksa bilemem. Adadan yakınlarınıza magnet satın alabilirsiniz, Samos adası doÄŸumlu matematikçi ve Pisagorculuk olarak bilinen akımın kurucusu Pisagor’un heykelleri ve Samos’a özgü seramik bardaklardan hediye götürebilirsiniz. Sonuç olarak Samos adasına bayram tatillerinin dışında gitmenizi öneririm.



Üç liman kenti para basıyor

Vathi, Karlovasi ve Pythagorio limanları adaya canlılık getirmiş, yüzlerce yat ve bir o kadar da insan Euro bırakıyor. Adamlar bu işi biliyor, ama yazıyı bitirmeden önce şunu söylemek istiyorum, bizim Bozcaada; Samos ile yarışır. Ama çok temiz bir ada, abartmıyorum, caddelerde, meydanlarda, sokaklarda, en kıyı köşelerde bile yerde; kağıt, pet şişe, naylon torba, peçete ve benzer çöpler yok, şaka değil, kürdan kırıntısı bile bulamazsınız. Sokakları süpüren adamlar yok, neden mi? Çünkü çöp atan yok ki.. Gidin, görün, gezin karar sizin..



Çok para harcamadık

Kaç para harcadık; gidiÅŸ-dönüş feribot bileti, iki gece konaklama, üç gün araç kiralama ve benzin bedeli, yemek-içmek, hediyelik eÅŸya, KuÅŸadası - İzmir gidiÅŸ - geliÅŸ benzin parası ile gümrükte Uzo ve çikolata dahil kiÅŸi başı 250 euro; pek pahalı deÄŸil gibi geldi bana… Ancak adayı tam olarak gezmek için, birkaç gün daha kalmak gerekiyor. EÄŸer kendinizi muhteÅŸem plajlara kaptırıp denize girmek isterseniz, tarihi bölgeleri, müzeleri ve sokak aralarını dolaÅŸmak için en az bir haftalık bir tatil yeterli gibi görünüyor.

Bu arada Samos’un Yannis’ine ulaÅŸmak isterseniz telefon numarası: 00-30-693 413 27 22
































































































Işık Teoman

isikteoman@gmail.com



23 AÄŸustos 2012 PerÅŸembe / 4185 okunma



"Işık Teoman" bütün yazıları için tıklayın...