
Aþçý Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGÝN
Aþký ve otlarý öðrenmek!
“Ben aþký kitaplardan öðrendim” diyen bir akademisyen arkadaþým vardý, aþkýn öðrenilebilirliði konusunda ilginç saptamalarda bulunurdu! Aþký, deneysel bahçelerde yetiþen bakýmlý bitkiler gibi besleyip büyütmenin gerekliliði üzerine tartýþýrdýk onunla.
Aþk, en çetrefilli konu ne kitaplara sýðar ne de tek bir yaþama. Gerçekten kitaplardan öðrenilebilir mi aþk? Tartýþýlýr! Yenilebilen yabani otlarý kitaplardan öðrenenleri düþünürken geldi aklýma bu. Otlarý ve aþký kitaplardan öðrenmek! Bu ikisi; elleye koklaya, ýsýra tüküre, karýn aðrýsý ve diyafram sýkýntýlarý bakýmýndan pek benzeþse de, bana göre ot ile et kadardýr benzerlikleri. Bu çaðrýþýmý göz ardý etmek istemediðimi fark ettiðimden, kitaplara yüklenmenin bir yolunu bulmalýyým dedim!
Otlarýn þaha kalktýðý mevsimi yaþýyoruz, doða doludizgin atakta. Büyük kentlerin gürültü ve kirliliðinden uzaklaþýp kýrsalýn göbeðine ilerledikçe, rengârenk bir orkestranýn peþine takýlýyoruz. Sadece kulak vermek ve o senfoninin akýþýna uyumlanmak yeterli. Týpký aþk gibi! Beklentisiz bir teslimiyetle döngünün bir parçasý olmak… “Ot” deyip tek bir ses ile kestirip attýðýmýz canlý bitki güruhu üzerine yazýlýp anlatýlanlar öyle çeþitli ki, bizler o çeþitliliðin çok küçük bir parçasýný bile yaþamlarýmýz içine almýyoruz. Pek çok insan yenilebilir otlarýn kurutulmuþ ya da tazeyken paketlenmiþ halini kullanýyor. Etiketini okuyup satýn alarak, doðadaki bitki þeklini tanýmaya gerek duymadan!
Günümüz koþullarýnýn bize sunduklarý ile yetinip, giderek doðadan uzaklaþan biz þehirli insanlar, varlýðýmýzýn birer parçasý yenilebilir otlarý nereden ve kimlerden öðreneceðiz? Kitaplardan öðrendiðimiz yabani otlarý tanýyýp toplamamýz ve soframýza koyabilmemiz mümkün mü? Bu sorunun yanýtýný ben bilmiyorum bilemem de, zira; ot kültürüyle aile baðý oluþturmuþ bir geçmiþten geliyorum, onlarý kitaplardan öðrenmedim. Otlar ve sebzeler çocuk yaþýmdan bu yana temel eðitimimin görsel, dokunsal ve de doyumsal parçasýydý. Et yemediðim için, et dýþýndaki yenilebilir þeylerle iliþkim aþkvari oldu hep! O yüzden kitaplardan öðrenilen otlar hakkýnda konuþmaya yetkin görmüyorum kendimi. Latince ve endüstriyel bilgiler mutlaka çok önemli fakat ilgi alanýmda deðiller! El yordamý ile nesiller boyu süregelen kadim bilgileri daha fazla önemsediðimden olsa gerek… Geleneksel ot çeþitliliðinin kitaplara girerek geleceðe miras olarak aktarýlmasýný caný gönülden destekliyorum. Hepimiz, zengin ot kültürüyle donanmýþ ailelerde yetiþme þansýna sahip deðiliz.
Kitaplar olmalý, hem de her daim. Otlar ve aþklar da…
Aþçý Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGÝN
www.ascifok.com
“Ben aþký kitaplardan öðrendim” diyen bir akademisyen arkadaþým vardý, aþkýn öðrenilebilirliði konusunda ilginç saptamalarda bulunurdu! Aþký, deneysel bahçelerde yetiþen bakýmlý bitkiler gibi besleyip büyütmenin gerekliliði üzerine tartýþýrdýk onunla.
Aþk, en çetrefilli konu ne kitaplara sýðar ne de tek bir yaþama. Gerçekten kitaplardan öðrenilebilir mi aþk? Tartýþýlýr! Yenilebilen yabani otlarý kitaplardan öðrenenleri düþünürken geldi aklýma bu. Otlarý ve aþký kitaplardan öðrenmek! Bu ikisi; elleye koklaya, ýsýra tüküre, karýn aðrýsý ve diyafram sýkýntýlarý bakýmýndan pek benzeþse de, bana göre ot ile et kadardýr benzerlikleri. Bu çaðrýþýmý göz ardý etmek istemediðimi fark ettiðimden, kitaplara yüklenmenin bir yolunu bulmalýyým dedim!
Otlarýn þaha kalktýðý mevsimi yaþýyoruz, doða doludizgin atakta. Büyük kentlerin gürültü ve kirliliðinden uzaklaþýp kýrsalýn göbeðine ilerledikçe, rengârenk bir orkestranýn peþine takýlýyoruz. Sadece kulak vermek ve o senfoninin akýþýna uyumlanmak yeterli. Týpký aþk gibi! Beklentisiz bir teslimiyetle döngünün bir parçasý olmak… “Ot” deyip tek bir ses ile kestirip attýðýmýz canlý bitki güruhu üzerine yazýlýp anlatýlanlar öyle çeþitli ki, bizler o çeþitliliðin çok küçük bir parçasýný bile yaþamlarýmýz içine almýyoruz. Pek çok insan yenilebilir otlarýn kurutulmuþ ya da tazeyken paketlenmiþ halini kullanýyor. Etiketini okuyup satýn alarak, doðadaki bitki þeklini tanýmaya gerek duymadan!
Günümüz koþullarýnýn bize sunduklarý ile yetinip, giderek doðadan uzaklaþan biz þehirli insanlar, varlýðýmýzýn birer parçasý yenilebilir otlarý nereden ve kimlerden öðreneceðiz? Kitaplardan öðrendiðimiz yabani otlarý tanýyýp toplamamýz ve soframýza koyabilmemiz mümkün mü? Bu sorunun yanýtýný ben bilmiyorum bilemem de, zira; ot kültürüyle aile baðý oluþturmuþ bir geçmiþten geliyorum, onlarý kitaplardan öðrenmedim. Otlar ve sebzeler çocuk yaþýmdan bu yana temel eðitimimin görsel, dokunsal ve de doyumsal parçasýydý. Et yemediðim için, et dýþýndaki yenilebilir þeylerle iliþkim aþkvari oldu hep! O yüzden kitaplardan öðrenilen otlar hakkýnda konuþmaya yetkin görmüyorum kendimi. Latince ve endüstriyel bilgiler mutlaka çok önemli fakat ilgi alanýmda deðiller! El yordamý ile nesiller boyu süregelen kadim bilgileri daha fazla önemsediðimden olsa gerek… Geleneksel ot çeþitliliðinin kitaplara girerek geleceðe miras olarak aktarýlmasýný caný gönülden destekliyorum. Hepimiz, zengin ot kültürüyle donanmýþ ailelerde yetiþme þansýna sahip deðiliz.
Kitaplar olmalý, hem de her daim. Otlar ve aþklar da…
Aþçý Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGÝN
www.ascifok.com
"Aþçý Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGÝN" bütün yazýlarý için týklayýn...