Foça muhabbetleri / Aşçı Fok<br>Nurdan ÇAKIR TEZGİN
Aşçı Fok<br>Nurdan ÇAKIR TEZGİN

Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN

Foça muhabbetleri



Foçalı hanımlar kalabalık toplantılarını Foça’nın farklı mekânlarında yapıyorlar. Öğleden sonraları Kültür Merkezi'nde, sosyal tesiste, oteller ve kafelerde rastlarsınız onlara. El iÅŸlerini yanlarına alıp, çay kahvelerini içerken bolca muhabbet ederler; güncel haberleri ve kasabanın küçük tatlı dedikodularını birbirleriyle paylaşırlar. Bu toplantıların beni ilgilendiren yanı, yerel kültürün ayak izini sürebildiÄŸimiz bilgi ve bilgeliklerin sözel aktarımlar ile açığa çıkması.

2005 yılından bu yana belirli zamanlarda onların yanlarına iliÅŸirim, hep beraber keyifli muhabbetler yaparız. Bazen onlar haber verirler “Nurdan hanım ÅŸu gün ÅŸurada toplanacağız, bekleriz” diye…



Sevgili Asuman hanımın davetiyle bulunduÄŸum hanımlar toplantısının fotoÄŸraf karelerini ve beraber geçirdiÄŸimiz zamanın serzeniÅŸlerini sizlerle de paylaÅŸmak isterim…

Asuman ve ArmaÄŸan Babaç kardeÅŸler, kökleri Limni’ye uzanan mübadil bir ailenin kızları, ArmaÄŸan hanım bugünkü toplantıya mazereti nedeniyle gelemediÄŸi için kendisini fotoÄŸraf karelerinde göremiyoruz. Bu gurubun geçen yılki toplantılarında da bulunmuÅŸtum fakat, köşemde söz etmek kısmet olmamıştı. Bu hafta Küçükdeniz’de bir otelin kafe bölümünde toplandık. El iÅŸlerinden, otlardan, hamur iÅŸlerinden, unutulan ve geçmiÅŸte büyükannelerin yaptıkları çeÅŸitli eski yemeklerden, hanımların genç kızlık dönemlerindeki anılarından bahsettik uzun uzun…

Seviyorum onlarla muhabbeti, yedi yıldan bu yana Foça mutfak kültürü üzerine yaptığım araştırmalar bitecek gibi değil! Tam, kitaplaştı hazır dediğim noktada yeniden başa dönüp yeni keşiflerle karşılaşıyorum, oysa ki kitap çoktan hazır. Bu, hem heyecanlı hem kaygılı bir süreç. Gündelik mutfak geleneklerini ve yemek tariflerini birkaç kişiye daha onaylatmadan kayıt altına almak istemiyorum, o yüzden zamanın yetmediği sanrısına sıkça tutuluyorum.

Dışarıda zemherinin bütün alametleri mevcut, ısıran bir soğuk var. Akıtma, krep, cızdırma ve kaygana (gaygana) tanımları arasında gidip geldik biraz bugün. Dışarıdaki soğuğa inat içerdeki sıcacık ortamda lezzetli yemeklerden söz etmek güzel.

Farklı yerlerden bolca mübadil ve muhacir göçü, Foça’nın mutfak kültürünü de etkilemiÅŸ. Akıtmayı adalılar un, su, yumurta ve tuz karışımı ile yaparken, göçmenler bu karışıma yaÄŸ ve süt de ilave ediyor. Hatta bazıları kıyılmış ot çeÅŸitlerinden katıp kaygana adı altında tanımlıyor. Foça’ya Yugoslavya, Romanya, Bulgaristan (1936) tarafından gelmiÅŸ muhacir bir ailenin ferdi olduÄŸunu belirten Mürvet hanım, baÅŸta akıtma olmak üzere hamur iÅŸlerinde süt, yumurta ve kaymak kullanmayı sevenlerden. Mürvet hanım bugün kendisi de bir anneanne, genç anneannelerden… Torunlarının karne sevinciyle mutlu olan Mürvet hanımı torunu Berfi Üyücü ile fotoÄŸrafladım.



Küçük grubumuzda Asuman ve Mürvet hanımlardan baÅŸka kimler vardı diye şöyle bir sıralayacak olursak; Sibel, Sezin, Afet, Rabia, Uyku, Zeynep, Ayhan, Hatice ve Hayriye hanımlar vardı diyeceÄŸim. Bu hanımlar arasında biri var ki gülümseyen yüzü ufak tefek cüssesiyle ÅŸu Foça’ya geldiÄŸim günden beri kapsama alanımdadır! Hayriye Mutlu ve kızı Hatice Mutlu ile geçen yıl sohbet etmiÅŸ, öykülerini öğrenince çok duygulanmıştım. Hayriye Mutlu’nun ailesi Yunanistan'ın Kavala ÅŸehrinin (Chrysoupoli) Sarışaban Beldesi'nden gelmiÅŸ Foça’ya. Mübadele zamanı gemiyle gelirken annesi gemide doÄŸurmuÅŸ onu, o yüzden Vaka-i Hayriye (hayırlı olay) deyip adını Hayriye koymuÅŸlar. YaÅŸlı anneannesi de gemide ölünce denize atılmış, "tıpkı Dedemin İnsanları filmindeki" gibi diyor kızı Hatice hanım. YaÅŸamlar bin bir çeÅŸit. Film gibi deriz ya, hiç de öyle deÄŸil, filmler eksik kalıyor bazı yaÅŸanmışlıkları anlatmakta…

Hayriye Teyze, yaşının gereÄŸi pek konuÅŸmuyor lakin kızı Hatice hanımla yeme içme alışkanlıkları üzerine her defasında bolca konuÅŸuyoruz… Balkabağı böreÄŸinden, kesme eriÅŸteye, kalbura bastıdan, ot kavurmalarına derken ot çeÅŸitleriyle halen yapılagelen yemekler sayesinde su parası fazla verir olduk diyor. DoÄŸru ya; yemeklik otu bolca yıkamak gerek.

Bir dahaki hanımlar toplantısına kadar saÄŸlıcakla kalın…




Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN


www.ascifok.com



21 Ocak 2012 Cumartesi / 4495 okunma



"Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
" bütün yazıları için tıklayın...