Ahmet Zeki YEŞİL
GERÇEKLER GERÇEKTEN GERÇEK Mİ?
Gerçekler gerçekten gerçek mi? Neyin ne olduÄŸu nerden belli? Toz pembe muhabbetlerin açılma noktasında yaşıyorsun. Gazlı içecekle gaza gelip, acıklı ÅŸarkılarda göbek atıyorsun. Oysa havan kaçık senin. Heyheylerin üstünde. Nevrin dönük. Beynin yaÄŸ yakıyor. Tüylerin diken diken. FeleÄŸin ÅŸaÅŸmış. Keçilerin kaçmış. Ellerin boÅŸ. Huzursuz, uykusuz ve sakarsın. Üstüne üstlük fena halde stresin var. Stres, haliyle kaşıntı yapıyor. İşin kötüsü, kaşınan yerini bulamıyorsun. Ellerin oranda, buranda dolaşıyorsun. Mührü basacağın yeri nasıl bulduÄŸuna sen de ÅŸaşıyorsun. Oy’unu attın, ÅŸimdi oyalan. Rüzgarın yönünü hisset. Fırıldak gibi dön baba dön. ‘U’ dönüşleri için bile ÅŸartlar uygun. KiÅŸiye özgü uyku sistemiyle her ÅŸeye alıştın artık. Fransız oldun farkında mısın? Alt yazıya ihtiyacın var. Lütfen kendini yeniden tasarla. Çünkü alan yok seni senden. BoÅŸuna mı geçtin öğrenci delirtme merkezlerinden. Büyük düşün, iÅŸine geldiÄŸi gibi anla. Zırvalamadan zıvanadan çık artık.
Gerçekler, krizler gibi acıdır. Teğet geçmez. Gördüğün şey, gördüğünü zannettiğin şey mi bilinmez. Dolu gördüğün bardak boş çıkabilir. Fokurduyorsa gazoz bile olabilir. Hayal gerçeğe, gerçek hayale dönüşebilir. İnsanlarda gördüklerine inanmamak gibi bir durum varsa da vaatler çok hoş olunca işler değişebilir. İnanmak istediğin sonuca inanırsın. Belki de her şey hayaldir, sanaldır. Gerçek diye bir şey yoktur. Vitrin süsüdür. Gerçek, çok zaman geç gelen adalet gibidir. O da zaten Adalet değil, Fahriye abladır. Faili meçhul anketler zihnini kapattığı için görmezsin Kulağında iPud, senin için çalan çanların sesini duymazsın. Gözlerin kapalı, boşu boşuna dinlersin kalbini. Dinlemeler çok gelişti. Parazit sorunu halledildi. En iyisi manyetik dinleme yöntemi. Bestelenmemiş bir şarkıyı dinler gibi dinle. Koyu mavidir şarkının sözleri. Anlaşılan aşk kalbinin içine etmiş. Ne yazık ki, tek gerçek aşktır ama o bile bazen yalandır.
Gerçekler ruh gibidir, anlatılmaz. Belgeleri gerçek kendisi sahtedir. Sen cambaza bakarken sayfaları deÄŸiÅŸir. “Gündem”in “Gün”ü gider, “Dem”i kalır. On yalan bir doÄŸruyu götürür de ruhun duymaz. DuyduÄŸun hoÅŸ bir rivayettir. Goethe “En güçlü silah, zamanı gelmiÅŸ fikirdir” diye boÅŸuna dememiÅŸ. Sen de zamanını bekle. Gerçekleri sadece gözlemlemek deÄŸildir marifet. Anlamak ve yorumlamakta gerek. Åžimdi beynin yıkamacıda. Zihnindeki gedikler yavaÅŸ yavaÅŸ büyütülecek. Soru çengelleri çıkarılacak kafandan. Dijital afyonla rahatlayacaksın. Beynine kazınan görüntüler senin için tasarlandı. Hayal kur, hayal kurdur. Düşünmene ve soru sormana gerek yok artık. Çünkü “Yoksullukta ve iÅŸsizlikte kaçıncı sıradayız?” hatırlamayacaksın. Normal, anormal; anormal, normal olacak. Haydi, sevdiÄŸimiz çiçekleri koy müstehcen vazolara. Hanya’yı, Konya’yı çok sonra anlayacaksın. Belki… O zaman beni de anlayacaksın. Belki...
AZY
Ahmet Zeki YEŞİL
"Ahmet Zeki YEŞİL" bütün yazıları için tıklayın...
Gerçekler gerçekten gerçek mi? Neyin ne olduÄŸu nerden belli? Toz pembe muhabbetlerin açılma noktasında yaşıyorsun. Gazlı içecekle gaza gelip, acıklı ÅŸarkılarda göbek atıyorsun. Oysa havan kaçık senin. Heyheylerin üstünde. Nevrin dönük. Beynin yaÄŸ yakıyor. Tüylerin diken diken. FeleÄŸin ÅŸaÅŸmış. Keçilerin kaçmış. Ellerin boÅŸ. Huzursuz, uykusuz ve sakarsın. Üstüne üstlük fena halde stresin var. Stres, haliyle kaşıntı yapıyor. İşin kötüsü, kaşınan yerini bulamıyorsun. Ellerin oranda, buranda dolaşıyorsun. Mührü basacağın yeri nasıl bulduÄŸuna sen de ÅŸaşıyorsun. Oy’unu attın, ÅŸimdi oyalan. Rüzgarın yönünü hisset. Fırıldak gibi dön baba dön. ‘U’ dönüşleri için bile ÅŸartlar uygun. KiÅŸiye özgü uyku sistemiyle her ÅŸeye alıştın artık. Fransız oldun farkında mısın? Alt yazıya ihtiyacın var. Lütfen kendini yeniden tasarla. Çünkü alan yok seni senden. BoÅŸuna mı geçtin öğrenci delirtme merkezlerinden. Büyük düşün, iÅŸine geldiÄŸi gibi anla. Zırvalamadan zıvanadan çık artık.
Gerçekler, krizler gibi acıdır. Teğet geçmez. Gördüğün şey, gördüğünü zannettiğin şey mi bilinmez. Dolu gördüğün bardak boş çıkabilir. Fokurduyorsa gazoz bile olabilir. Hayal gerçeğe, gerçek hayale dönüşebilir. İnsanlarda gördüklerine inanmamak gibi bir durum varsa da vaatler çok hoş olunca işler değişebilir. İnanmak istediğin sonuca inanırsın. Belki de her şey hayaldir, sanaldır. Gerçek diye bir şey yoktur. Vitrin süsüdür. Gerçek, çok zaman geç gelen adalet gibidir. O da zaten Adalet değil, Fahriye abladır. Faili meçhul anketler zihnini kapattığı için görmezsin Kulağında iPud, senin için çalan çanların sesini duymazsın. Gözlerin kapalı, boşu boşuna dinlersin kalbini. Dinlemeler çok gelişti. Parazit sorunu halledildi. En iyisi manyetik dinleme yöntemi. Bestelenmemiş bir şarkıyı dinler gibi dinle. Koyu mavidir şarkının sözleri. Anlaşılan aşk kalbinin içine etmiş. Ne yazık ki, tek gerçek aşktır ama o bile bazen yalandır.
Gerçekler ruh gibidir, anlatılmaz. Belgeleri gerçek kendisi sahtedir. Sen cambaza bakarken sayfaları deÄŸiÅŸir. “Gündem”in “Gün”ü gider, “Dem”i kalır. On yalan bir doÄŸruyu götürür de ruhun duymaz. DuyduÄŸun hoÅŸ bir rivayettir. Goethe “En güçlü silah, zamanı gelmiÅŸ fikirdir” diye boÅŸuna dememiÅŸ. Sen de zamanını bekle. Gerçekleri sadece gözlemlemek deÄŸildir marifet. Anlamak ve yorumlamakta gerek. Åžimdi beynin yıkamacıda. Zihnindeki gedikler yavaÅŸ yavaÅŸ büyütülecek. Soru çengelleri çıkarılacak kafandan. Dijital afyonla rahatlayacaksın. Beynine kazınan görüntüler senin için tasarlandı. Hayal kur, hayal kurdur. Düşünmene ve soru sormana gerek yok artık. Çünkü “Yoksullukta ve iÅŸsizlikte kaçıncı sıradayız?” hatırlamayacaksın. Normal, anormal; anormal, normal olacak. Haydi, sevdiÄŸimiz çiçekleri koy müstehcen vazolara. Hanya’yı, Konya’yı çok sonra anlayacaksın. Belki… O zaman beni de anlayacaksın. Belki...
AZY
Ahmet Zeki YEŞİL
"Ahmet Zeki YEŞİL" bütün yazıları için tıklayın...
