
Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
Foça Zeytindalı Slow Food üyeleri, son cemreyi toprağa otlu lokmalarla düşürdüler
Taze papatyalarla gel dediler, gel, ne olursan ol gel, papatyalarla gel...
Sivil toplum örgütleri ve sivil insiyatifler deyince insanın aklına protest yaklaşım içinde olan sinirli ve gergin bir takım aktivistler geliyor çoÄŸu zaman! Elbet istisnaları ayrı tutuyorum… İşte o istisnalardan biri Slow Food hareketi. Böylesi bahar ÅŸekeri tadındaki sivil oluÅŸumlar karşısında insanın içinde güller papatyalar açıyor. Güler yüzlü insanların son derece özveriyle oradan oraya koÅŸturmalarına tanık olmak, çocuklarla gençlerle sevgi yumağı gibi yuvarlanmak var ya, insana nasıl da iyi geliyor…
Foça Belediye meydanını bilirsiniz, Küçükdeniz girintisinin üçgen oluÅŸturduÄŸu son ya da baÅŸlangıç noktasıdır. İşte orada, uzun saatler coÅŸku umut ve sevinç vardı. Dünkü gün öyle anlamlı bir gündü ki… Foça Zeytindalı Slow Food Conviviumu aktivistlerinin organize ettikleri "Cemre topraÄŸa düştü" ÅŸenliÄŸinin amacına ulaÅŸtığını düşünüyorum.

Herkes için daha iyi, daha temiz ve daha adil yiyeceÄŸe ulaÅŸma konusundaki çalışmalarıyla sivil bir yapılanma olan Slow Food hareketinin Foça’da da vücut bulup hızla projeler üretmesi, Foça için büyük bir kazanım. Foça ve Foçalıların geleneksel beslenme deÄŸerlerine dikkat çekmek ve daha iyi, daha yerel olana doÄŸru yöneliÅŸin gelecek nesillerin saÄŸlıklı geliÅŸimi adına ne kadar önemli olduÄŸunu zaman içinde hep beraber yaÅŸayıp göreceÄŸiz.
Bu topraklarda yaşayan insanların, doğayla iletişiminin alt okumalarından biri olan cemreler, eski halk takviminde mevsimsel hareketleri yani, kışın bitip baharı karşılamanın başlangıcını işaret eder. Birer hafta ara ile önce hava, sonra su ve sonuncusunun da toprağa düştüğü varsayılan kor halindeki ateş de denilen cemrenin unutulmaması ve eski geleneklerimizin bu günümüzle örtüşmesi sayılabilecek bu tür günlerin kutlanması, özellikle yeni kuşaklar için nasıl da gerekli...
Ne diyordum, Foça Belediye Meydanında SF Foça Zeytin Dalı grubu bir ilke imza attılar. “CEMRE TOPRAÄžA, LOKMA DAMAÄžA” dediler ve yüzlerce insanı etraflarında toplayıp lokma ikram ettiler, sohbetler edip günün geliÅŸen sorularını yanıtladılar. Çocukların papatya toplayarak ÅŸenliÄŸe katılımını saÄŸlamış olan grup üyeleri, küçük yavrularda soru iÅŸaretleri uyandırmanın hazzı içindeydiler, bunu onların gözlerinde okumak mümkündü. Foça Zeytin Dalı SF lideri Gül GiriÅŸmen baÅŸta olmak üzere, Cem Eden, Selma Bülbül, Huriye Şükran KuruoÄŸlu, Öngör Yakar ve adını burada zikredemediÄŸim pek çok grup üyesinin paylaşımcı ruh hali herkesi içine alan domino etkisi yaratmıştı, ne güzeldi…
Gelelim bütün bu şenlik şamatasının en akılda kalan noktasına; Yaşasın OTLU LOKMA
Otlu Lokma duymuÅŸ muydunuz daha önce? Ha, çörek otlusu sakızlısı yapılır o baÅŸka. Ben de yıllar önce Yeni Delhi’de kiÅŸniÅŸli hamur lokması yemiÅŸtim o da baÅŸka, ama bu; Foça'da Cemre TopraÄŸa, Otlar Lokmaya” düsturuyla hazırlanan farklı bir Lokma!
Bülbül Yuvası Oteli’nin yaratıcı sahibi Selma Hanıma sormak gerek otlu lokmanın tarifini; Köylerden toplanmış labada, kekik, biberiye, maydanoz, dereotuna ilaveten kuru domates, susam, çörekotu ve bolca sevgiyle yoÄŸrulan bereketli bir tuzlu lokma hamuru bu, neler yok ki bu lokmanın hamurunda diyor Selma Hanım. Sonrasında nar gibi kızarmış lokmaların üzerine, Foça ürünü lorun dereotuyla harmanlanmış halinin serpiÅŸtirilerek ikram edilmesi önemli bir ayrıntıydı. Bu ÅŸenlikte fark yarattığı aÅŸikardı.

Åžimdi insanın aklına bir sürü güzel soru takılıyor; Uzaklardaki lezzet düşkünleri bütün bu otlu lokma haberlerini okuyacaklar ve meraktan ölecekler, ay nasıldı tadı acep ah vah tüh diyecekler! Ve eninde sonunda yollarını Foça’ya düşürüp bu tuzlu otlu lokmayı arayıp tatmak isteyecekler.
Slow Food hareketinin Foça’da zeytin dalına tutunarak yeÅŸermeye baÅŸlamasına tanık olmak çok anlamlı. Destek verenlere, toprak ana adına geleceÄŸimiz çocuklarımız adına, saÄŸlıklı ve hakkaniyetli yiyeceÄŸin temini adına şükranlarımızı sunmalıyız.
Bu sivil insiyatife katkılarından dolayı Foça Belediye BaÅŸkanı Gökhan DemiraÄŸ ve Ege Bölgesinin en aktivist Slow Food lideri Nedim Atilla’ya yol gösterici yardım ve önerilerinden ötürü teÅŸekkür etmeyi unutmamalı…
Tek istenilen; Ne yiyip içtiğimizi bilme hakkı.
Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
www.ascifok.com
Taze papatyalarla gel dediler, gel, ne olursan ol gel, papatyalarla gel...
Sivil toplum örgütleri ve sivil insiyatifler deyince insanın aklına protest yaklaşım içinde olan sinirli ve gergin bir takım aktivistler geliyor çoÄŸu zaman! Elbet istisnaları ayrı tutuyorum… İşte o istisnalardan biri Slow Food hareketi. Böylesi bahar ÅŸekeri tadındaki sivil oluÅŸumlar karşısında insanın içinde güller papatyalar açıyor. Güler yüzlü insanların son derece özveriyle oradan oraya koÅŸturmalarına tanık olmak, çocuklarla gençlerle sevgi yumağı gibi yuvarlanmak var ya, insana nasıl da iyi geliyor…
Foça Belediye meydanını bilirsiniz, Küçükdeniz girintisinin üçgen oluÅŸturduÄŸu son ya da baÅŸlangıç noktasıdır. İşte orada, uzun saatler coÅŸku umut ve sevinç vardı. Dünkü gün öyle anlamlı bir gündü ki… Foça Zeytindalı Slow Food Conviviumu aktivistlerinin organize ettikleri "Cemre topraÄŸa düştü" ÅŸenliÄŸinin amacına ulaÅŸtığını düşünüyorum.
Herkes için daha iyi, daha temiz ve daha adil yiyeceÄŸe ulaÅŸma konusundaki çalışmalarıyla sivil bir yapılanma olan Slow Food hareketinin Foça’da da vücut bulup hızla projeler üretmesi, Foça için büyük bir kazanım. Foça ve Foçalıların geleneksel beslenme deÄŸerlerine dikkat çekmek ve daha iyi, daha yerel olana doÄŸru yöneliÅŸin gelecek nesillerin saÄŸlıklı geliÅŸimi adına ne kadar önemli olduÄŸunu zaman içinde hep beraber yaÅŸayıp göreceÄŸiz.
Bu topraklarda yaşayan insanların, doğayla iletişiminin alt okumalarından biri olan cemreler, eski halk takviminde mevsimsel hareketleri yani, kışın bitip baharı karşılamanın başlangıcını işaret eder. Birer hafta ara ile önce hava, sonra su ve sonuncusunun da toprağa düştüğü varsayılan kor halindeki ateş de denilen cemrenin unutulmaması ve eski geleneklerimizin bu günümüzle örtüşmesi sayılabilecek bu tür günlerin kutlanması, özellikle yeni kuşaklar için nasıl da gerekli...
Ne diyordum, Foça Belediye Meydanında SF Foça Zeytin Dalı grubu bir ilke imza attılar. “CEMRE TOPRAÄžA, LOKMA DAMAÄžA” dediler ve yüzlerce insanı etraflarında toplayıp lokma ikram ettiler, sohbetler edip günün geliÅŸen sorularını yanıtladılar. Çocukların papatya toplayarak ÅŸenliÄŸe katılımını saÄŸlamış olan grup üyeleri, küçük yavrularda soru iÅŸaretleri uyandırmanın hazzı içindeydiler, bunu onların gözlerinde okumak mümkündü. Foça Zeytin Dalı SF lideri Gül GiriÅŸmen baÅŸta olmak üzere, Cem Eden, Selma Bülbül, Huriye Şükran KuruoÄŸlu, Öngör Yakar ve adını burada zikredemediÄŸim pek çok grup üyesinin paylaşımcı ruh hali herkesi içine alan domino etkisi yaratmıştı, ne güzeldi…
Gelelim bütün bu şenlik şamatasının en akılda kalan noktasına; Yaşasın OTLU LOKMA
Otlu Lokma duymuÅŸ muydunuz daha önce? Ha, çörek otlusu sakızlısı yapılır o baÅŸka. Ben de yıllar önce Yeni Delhi’de kiÅŸniÅŸli hamur lokması yemiÅŸtim o da baÅŸka, ama bu; Foça'da Cemre TopraÄŸa, Otlar Lokmaya” düsturuyla hazırlanan farklı bir Lokma!
Bülbül Yuvası Oteli’nin yaratıcı sahibi Selma Hanıma sormak gerek otlu lokmanın tarifini; Köylerden toplanmış labada, kekik, biberiye, maydanoz, dereotuna ilaveten kuru domates, susam, çörekotu ve bolca sevgiyle yoÄŸrulan bereketli bir tuzlu lokma hamuru bu, neler yok ki bu lokmanın hamurunda diyor Selma Hanım. Sonrasında nar gibi kızarmış lokmaların üzerine, Foça ürünü lorun dereotuyla harmanlanmış halinin serpiÅŸtirilerek ikram edilmesi önemli bir ayrıntıydı. Bu ÅŸenlikte fark yarattığı aÅŸikardı.
Åžimdi insanın aklına bir sürü güzel soru takılıyor; Uzaklardaki lezzet düşkünleri bütün bu otlu lokma haberlerini okuyacaklar ve meraktan ölecekler, ay nasıldı tadı acep ah vah tüh diyecekler! Ve eninde sonunda yollarını Foça’ya düşürüp bu tuzlu otlu lokmayı arayıp tatmak isteyecekler.
Slow Food hareketinin Foça’da zeytin dalına tutunarak yeÅŸermeye baÅŸlamasına tanık olmak çok anlamlı. Destek verenlere, toprak ana adına geleceÄŸimiz çocuklarımız adına, saÄŸlıklı ve hakkaniyetli yiyeceÄŸin temini adına şükranlarımızı sunmalıyız.
Bu sivil insiyatife katkılarından dolayı Foça Belediye BaÅŸkanı Gökhan DemiraÄŸ ve Ege Bölgesinin en aktivist Slow Food lideri Nedim Atilla’ya yol gösterici yardım ve önerilerinden ötürü teÅŸekkür etmeyi unutmamalı…
Tek istenilen; Ne yiyip içtiğimizi bilme hakkı.
Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
www.ascifok.com
"Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN" bütün yazıları için tıklayın...