Nurdan ÇAKIR TEZGİN
"Mart Dokuzu EtkinliÄŸi"ne gidelim mi?
Nereye mi? Ot toplamaya Urla'ya... 19-20 Mart günleri düzenlenecek olan Urla Mart Dokuzu Etkinliğine gidelim diyorum...
Yapılan kazılarla Anadolu'nun en eski zeytinyağı işliğine sahip olan Klazomenai ülkesi insanları olan Urlalılar, Urla Slow Food Gönüllüleri ve Urla Belediyesi'nin işbirliğiyle çok güzel bir etkinlik haftası düzenlemişler.
Yerel gelenekleri yaşatmak, sürdürülebilir yiyecek kaynaklarını öne çıkarmak ve yeni nesillere tanıtmak amacıyla doğanın varoluşunu kutlamaya hazırlanan Urlalılar, Mart Dokuzu haftası etkinliklerine tüm doğa severleri davet ediyorlar.
Urla'nın iklim kliması, üzüme zeytine, binbir çeşit ota, enginara, pembe domatese, kınalı bamyaya lezzet katan havasıyla insanı sarhoş eden oksijen bolluğuyla ılıman bir Ege nefesidir. Urla Yarımadası, güneyden ve kuzeyden esen rüzgarların tuzlu nemiyle boy veren üzüm bağları ve zeytinliklerine kucak açarak bereketli vadilere ev sahipliği yapar.
İnsana yaşamın özünü koklatan aurasıyla her mevsim gidilip misafir olunacak bir coğrafya Urla. Hele de Urla İskele deyince biraz duracağız! Bizim Berfe'miz var orada. Bir dönem Foça'nın karataşında şiir sektirmiş şairimiz Süreyya Berfe...
BeÅŸ yıl olmuÅŸtur ÅŸairin Urla Ä°skele'ye misafirliÄŸi, misafirlik desem de biliyorum ki Berfe oralı oldu artık. Ãœstadı, biraz Homeros çokça da Seferis'in tutsak ettiÄŸi o kadar belli ki... Buyrun iÅŸte son ÅŸiir kitabının adı; “Seferis ile Ãœvez”.
Çok söze ne hacet! Urlalılar ot toplayıp ıspanak balığı yiyelim diyor, Süreyya Berfe'de “bahar yorgunluÄŸunu bilen otlar” diyor dizelerinde, “mevsim deÄŸiÅŸtiren balıklar” diyor, “sallanarak ihtiyarlayan yosunlar” diyor... Sözün bittiÄŸi ÅŸair yüreÄŸinin dillendirdiÄŸi bir Urla'yı kokluyorsunuz onun dizeleriyle.
Antik kentlerin insanı esrikleştiren o bildik duygusunu içimize alıp, baharı da yürek çeperlerimizde iyice şişirip, geldiğimiz kentlere pupa yelken coşkuyla açılacağız. Haydi Urla'ya ot toplamaya gidelim, ot toplarken Necati Cumalı'yı, Tanju Okan'ı yad edelim diyecektim ki; "Öyle sarhoş olsam ki........." melodisini mırıldanırken, soluğu Urla şarabı tadabileceğiniz organik üretim yapan minik şirin bir şato-bağda alalım diyebilirim.
Bu satırları yazmaya başladığımda Urla'ya gitmek için bu kadar nedenimiz olabileceğini düşünememişim. Hay Allah!
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
"Nurdan ÇAKIR TEZGİN" bütün yazıları için tıklayın...
Nereye mi? Ot toplamaya Urla'ya... 19-20 Mart günleri düzenlenecek olan Urla Mart Dokuzu Etkinliğine gidelim diyorum...
Yapılan kazılarla Anadolu'nun en eski zeytinyağı işliğine sahip olan Klazomenai ülkesi insanları olan Urlalılar, Urla Slow Food Gönüllüleri ve Urla Belediyesi'nin işbirliğiyle çok güzel bir etkinlik haftası düzenlemişler.
Yerel gelenekleri yaşatmak, sürdürülebilir yiyecek kaynaklarını öne çıkarmak ve yeni nesillere tanıtmak amacıyla doğanın varoluşunu kutlamaya hazırlanan Urlalılar, Mart Dokuzu haftası etkinliklerine tüm doğa severleri davet ediyorlar.
Urla'nın iklim kliması, üzüme zeytine, binbir çeşit ota, enginara, pembe domatese, kınalı bamyaya lezzet katan havasıyla insanı sarhoş eden oksijen bolluğuyla ılıman bir Ege nefesidir. Urla Yarımadası, güneyden ve kuzeyden esen rüzgarların tuzlu nemiyle boy veren üzüm bağları ve zeytinliklerine kucak açarak bereketli vadilere ev sahipliği yapar.
İnsana yaşamın özünü koklatan aurasıyla her mevsim gidilip misafir olunacak bir coğrafya Urla. Hele de Urla İskele deyince biraz duracağız! Bizim Berfe'miz var orada. Bir dönem Foça'nın karataşında şiir sektirmiş şairimiz Süreyya Berfe...
BeÅŸ yıl olmuÅŸtur ÅŸairin Urla Ä°skele'ye misafirliÄŸi, misafirlik desem de biliyorum ki Berfe oralı oldu artık. Ãœstadı, biraz Homeros çokça da Seferis'in tutsak ettiÄŸi o kadar belli ki... Buyrun iÅŸte son ÅŸiir kitabının adı; “Seferis ile Ãœvez”.
Çok söze ne hacet! Urlalılar ot toplayıp ıspanak balığı yiyelim diyor, Süreyya Berfe'de “bahar yorgunluÄŸunu bilen otlar” diyor dizelerinde, “mevsim deÄŸiÅŸtiren balıklar” diyor, “sallanarak ihtiyarlayan yosunlar” diyor... Sözün bittiÄŸi ÅŸair yüreÄŸinin dillendirdiÄŸi bir Urla'yı kokluyorsunuz onun dizeleriyle.
Antik kentlerin insanı esrikleştiren o bildik duygusunu içimize alıp, baharı da yürek çeperlerimizde iyice şişirip, geldiğimiz kentlere pupa yelken coşkuyla açılacağız. Haydi Urla'ya ot toplamaya gidelim, ot toplarken Necati Cumalı'yı, Tanju Okan'ı yad edelim diyecektim ki; "Öyle sarhoş olsam ki........." melodisini mırıldanırken, soluğu Urla şarabı tadabileceğiniz organik üretim yapan minik şirin bir şato-bağda alalım diyebilirim.
Bu satırları yazmaya başladığımda Urla'ya gitmek için bu kadar nedenimiz olabileceğini düşünememişim. Hay Allah!
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
"Nurdan ÇAKIR TEZGİN" bütün yazıları için tıklayın...