Zuhal ÖZÜGÜL
Yaşadığımız yere borcumuz?
Ben geçen sene, Foça’da, “rehavet” içinde yaÅŸadığım günlere, bir nokta koydum. Bundan sonra aldıklarımın karşılığını vermeye baÅŸlayacağım dedim kendi kendime. Önce Foça’da neler var neler yok bir araÅŸtırmaya giriÅŸtim. Birçok ÅŸeyin var olup da olmadığını saptadım. Bu ÅŸeyler dernekler, sivil toplum kuruluÅŸları, partiler. Bir iki tanesini ara sıra bir etkinlik yaparken görüyorduk, devamı gelecek diye beklerken yine ortadan kayboluyorlardı. Neden böyle oluyor? diye düşündüğüm zaman birkaç yanıt buldum. Benzer görüşte olan aynı kiÅŸiler deÄŸiÅŸik kuruluÅŸlarda görev alıyor. BaÅŸka kesimlere ulaÅŸamadıkları için deÄŸiÅŸik düşünceler üretemiyor. Çalışma yavaÅŸlıyor hatta duruyor. Oysa farklı kesimlerden olan insanlar kendi sorunlarını dile getirdikleri zaman daha yaygın bir çalışma yapılabiliyor. O zaman “paket halinde” yönetim kurullarına seçmek ve seçilmekten vazgeçmelidir. Sürekli çalışmalarla bu zemin hazırlanmalı, yeni kiÅŸilere görev vermelidir.
ÇoÄŸunlukla atasözümüzü destekler bir ÅŸekilde “yumurta kapıya gelince” çalışmalarını görmüş hayret etmiÅŸtim. Genel seçimlerde, Belediye seçimlerinde, yüreÄŸimiz hoplayarak seçimlerin gidiÅŸatını izledik. Sorumluların çalıştıklarını duyduk, ancak ÅŸu da unutulmamalı ki, İzmir gibi Foça’daki seçmenler de bilinçli ve prensip sahibi. “Kızgınlıklarını” yenerek partiyi, baÅŸkanı seçmeye devam ediyorlar.
Geçenlerde bir araÅŸtırma yaptım. Foça’daki dernek ve sivil toplum örgütlerini aradım. İnanmayacaksınız ama tam 11 adet buldum. Yerimi feda ederek isimlerini yazacağım. Hele onlardan bir yanıt gelirse çok sevineceÄŸim. Buyurun: Foça Çevre Dostları, Tüm Emekli Kadınlar, Foça’yı GüzelleÅŸtirme, Atatürkçü Düşünce, Foça Tüketiciyi Koruma, Foça Kültür EÄŸitim AraÅŸtırma, Evsiz Hayvanlara Yardım, Foça Gençlik ve Spor Kulübü, Türkiye Tabiatını Koruma, Foça Çevre ve Kültür Platformu, Foça Folk DerneÄŸi. KonuÅŸtuklarım bu sayının çok daha fazla olduÄŸunu söyledi.
Çoğunlukla, bu dernek ve sivil toplum örgütlerinin yapacağı çalışmaları bir avuç gönüllü yapıyor. Bunun en iyi örneğini geçenlerde yaşadık. Green Peace gönüllüsü Sinan Eden (belki de doğaya borcunu ödemek için) tek başına sahneye çıktı ve gelecek tehlikeleri tek tek anlattı. Onu dinleyenler ise bir elin parmağı kadar ve her etkinliğe katılanlardı yine. Bu gönüllüyü destekleyecek, etkinliği Foça halkına duyuracak sivil toplum kuruluşları neredeydi? Acaba bu kuruluşlar görevlerinin kapsamını mı bilmiyorlar?
Bir süredir “Kent Konseyi” kavramını duyuyorum. Nerdeyse her kentte kurulmuÅŸ. Aşçı Fok da 2.10.2010 foçafoça da yazmıştı. Nedir görevi bu Kent Konseyi’nin? En basit dille anlatırsak görevlerinden biri de ÅŸu: bir yerde yaÅŸayan her kesimden (esnaf, kadınlar, gençler, yaÅŸlılar, çocuklar, sanatçılar ve diÄŸerleri) temsilcilerin bulunduÄŸu toplulukta sorunlar dile getirilecek, öneriler, çözüm yolları araÅŸtırılacak. ÖrneÄŸin balıkçının sorunları öğrenilecek. Gençlerin istekleri saptanacak. Beldemizde yaÅŸayan azımsanmayacak sayıdaki sanatçıların etkinlikler yapması saÄŸlanacak ve desteklenecek. Her belde yaÅŸayanı ötekinin sorunundan haberdar olacak, birlikte çözümlenecek. Ancak öncelik, beldenin korunması olacak. Herkes fedakârlık yapacak sonuçta herkes kazançlı çıkacak.
Bence Foça’da bir Kent Konseyi kurulmalı, hatta geç bile kalındı. Bu iletiÅŸimsizlikten kurtulmanın, boÅŸa geçen güç ve zamanı deÄŸerlendirmenin en iyi yoludur düşüncesindeyim.
Bir sözüm de “ununu elemiÅŸ, eleÄŸini asmış” olanlara. Kimsenin rahatını bozmak, huzurunu kaçırmak istemem ama bir gerçek var. YaÅŸanmayacak hale gelmiÅŸ birçok kent ve beldeyi üzüntüyle izliyoruz. Zaten bizler de oralardan geldik. YaÅŸanacak yer olarak Foça’yı seçtik. Foça’nın eski halini, üzüntüyle içini çekip anlatanları duyarız sıklıkla. O zaman daha iÅŸimiz bitmedi.
Derin bir nefes alıp devam!
Zuhal ÖZÜGÜL
"Zuhal ÖZÜGÜL" bütün yazıları için tıklayın...
Ben geçen sene, Foça’da, “rehavet” içinde yaÅŸadığım günlere, bir nokta koydum. Bundan sonra aldıklarımın karşılığını vermeye baÅŸlayacağım dedim kendi kendime. Önce Foça’da neler var neler yok bir araÅŸtırmaya giriÅŸtim. Birçok ÅŸeyin var olup da olmadığını saptadım. Bu ÅŸeyler dernekler, sivil toplum kuruluÅŸları, partiler. Bir iki tanesini ara sıra bir etkinlik yaparken görüyorduk, devamı gelecek diye beklerken yine ortadan kayboluyorlardı. Neden böyle oluyor? diye düşündüğüm zaman birkaç yanıt buldum. Benzer görüşte olan aynı kiÅŸiler deÄŸiÅŸik kuruluÅŸlarda görev alıyor. BaÅŸka kesimlere ulaÅŸamadıkları için deÄŸiÅŸik düşünceler üretemiyor. Çalışma yavaÅŸlıyor hatta duruyor. Oysa farklı kesimlerden olan insanlar kendi sorunlarını dile getirdikleri zaman daha yaygın bir çalışma yapılabiliyor. O zaman “paket halinde” yönetim kurullarına seçmek ve seçilmekten vazgeçmelidir. Sürekli çalışmalarla bu zemin hazırlanmalı, yeni kiÅŸilere görev vermelidir.
ÇoÄŸunlukla atasözümüzü destekler bir ÅŸekilde “yumurta kapıya gelince” çalışmalarını görmüş hayret etmiÅŸtim. Genel seçimlerde, Belediye seçimlerinde, yüreÄŸimiz hoplayarak seçimlerin gidiÅŸatını izledik. Sorumluların çalıştıklarını duyduk, ancak ÅŸu da unutulmamalı ki, İzmir gibi Foça’daki seçmenler de bilinçli ve prensip sahibi. “Kızgınlıklarını” yenerek partiyi, baÅŸkanı seçmeye devam ediyorlar.
Geçenlerde bir araÅŸtırma yaptım. Foça’daki dernek ve sivil toplum örgütlerini aradım. İnanmayacaksınız ama tam 11 adet buldum. Yerimi feda ederek isimlerini yazacağım. Hele onlardan bir yanıt gelirse çok sevineceÄŸim. Buyurun: Foça Çevre Dostları, Tüm Emekli Kadınlar, Foça’yı GüzelleÅŸtirme, Atatürkçü Düşünce, Foça Tüketiciyi Koruma, Foça Kültür EÄŸitim AraÅŸtırma, Evsiz Hayvanlara Yardım, Foça Gençlik ve Spor Kulübü, Türkiye Tabiatını Koruma, Foça Çevre ve Kültür Platformu, Foça Folk DerneÄŸi. KonuÅŸtuklarım bu sayının çok daha fazla olduÄŸunu söyledi.
Çoğunlukla, bu dernek ve sivil toplum örgütlerinin yapacağı çalışmaları bir avuç gönüllü yapıyor. Bunun en iyi örneğini geçenlerde yaşadık. Green Peace gönüllüsü Sinan Eden (belki de doğaya borcunu ödemek için) tek başına sahneye çıktı ve gelecek tehlikeleri tek tek anlattı. Onu dinleyenler ise bir elin parmağı kadar ve her etkinliğe katılanlardı yine. Bu gönüllüyü destekleyecek, etkinliği Foça halkına duyuracak sivil toplum kuruluşları neredeydi? Acaba bu kuruluşlar görevlerinin kapsamını mı bilmiyorlar?
Bir süredir “Kent Konseyi” kavramını duyuyorum. Nerdeyse her kentte kurulmuÅŸ. Aşçı Fok da 2.10.2010 foçafoça da yazmıştı. Nedir görevi bu Kent Konseyi’nin? En basit dille anlatırsak görevlerinden biri de ÅŸu: bir yerde yaÅŸayan her kesimden (esnaf, kadınlar, gençler, yaÅŸlılar, çocuklar, sanatçılar ve diÄŸerleri) temsilcilerin bulunduÄŸu toplulukta sorunlar dile getirilecek, öneriler, çözüm yolları araÅŸtırılacak. ÖrneÄŸin balıkçının sorunları öğrenilecek. Gençlerin istekleri saptanacak. Beldemizde yaÅŸayan azımsanmayacak sayıdaki sanatçıların etkinlikler yapması saÄŸlanacak ve desteklenecek. Her belde yaÅŸayanı ötekinin sorunundan haberdar olacak, birlikte çözümlenecek. Ancak öncelik, beldenin korunması olacak. Herkes fedakârlık yapacak sonuçta herkes kazançlı çıkacak.
Bence Foça’da bir Kent Konseyi kurulmalı, hatta geç bile kalındı. Bu iletiÅŸimsizlikten kurtulmanın, boÅŸa geçen güç ve zamanı deÄŸerlendirmenin en iyi yoludur düşüncesindeyim.
Bir sözüm de “ununu elemiÅŸ, eleÄŸini asmış” olanlara. Kimsenin rahatını bozmak, huzurunu kaçırmak istemem ama bir gerçek var. YaÅŸanmayacak hale gelmiÅŸ birçok kent ve beldeyi üzüntüyle izliyoruz. Zaten bizler de oralardan geldik. YaÅŸanacak yer olarak Foça’yı seçtik. Foça’nın eski halini, üzüntüyle içini çekip anlatanları duyarız sıklıkla. O zaman daha iÅŸimiz bitmedi.
Derin bir nefes alıp devam!
Zuhal ÖZÜGÜL
"Zuhal ÖZÜGÜL" bütün yazıları için tıklayın...
