Phokaia Antik Kenti'nde şarapla başlayan yolculuklar zeytinyağı ile devam eder / Aşçı Fok<br>Nurdan ÇAKIR TEZGİN
Aşçı Fok<br>Nurdan ÇAKIR TEZGİN

Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN

Phokaia Antik Kenti'nde şarapla başlayan yolculuklar zeytinyağı ile devam eder



Bazı isimlerin markalaÅŸma serüvenine tanığızdır; Hakan Barçın, yani Zeytinhome’u var eden adam, içinde yaÅŸadığı Foça bölgesini yaptığı iÅŸlerle markalaÅŸtıran bir kimlik.

Kendisine sorarsanız, oniki yıl önce küçük bir arkadaÅŸ grubunun dayanışmasıyla çıktığını söyleyecektir bu özverili yolculuÄŸa…

Hakan Barçın ve eÅŸi Selda Barçın İstanbul metropolündeki akademik kariyerlerini keskin bir niyetle bırakıp kırsala yerleÅŸme kararı aldıklarında çiçeÄŸi burnunda gencecik insanlarmış, (bugün de pek deÄŸiÅŸen bir ÅŸey yok aslında, gençliklerinin baharını sürüyorlar). Büyük ÅŸehrin her türlü hengamesinden uzak, toprağın verecekleriyle hayat bulmak istedikleri bir yaÅŸam modelini seçerek gelmiÅŸler Foça’ya. Çocuklarını Foça’da dünyaya getirmek, onları doÄŸaya, dünyaya daha bir ait kılmak kaygısıyla atılmışlar organik ürünler yetiÅŸtirip ticaretini yapmaya…

Phokaia ülkesinin zeytinyağını ve Foça bölgesinin kendi ÅŸarabını üretme kaygısıyla çıktıkları yolculuk, onları nasıl güzel bir yere taşıdı bilinen bir gerçek. Zorluydu diyor Hakan Barçın, “ilk iki üç yıl oldukça zorluydu, gemilerin yakılmış olması bizi demir attığımız Foça’ya öyle bir baÄŸladı ki, bu bölgenin vaktiyle sahip olduÄŸu deÄŸerlerini öne çıkarma konusunda ciddi çabalar sarf ettik” diyen Hakan Beyin bu çabalarının en nihai sonuçlarını sıcağı sıcağına sizlerle paylaÅŸmak istiyorum.

İnşaat aşaması bitmiş fakat iç dizaynı ile son işletim hazırlıkları halen devam etmekte olan üçlü kocaman bir tesisle karşı karşıyayız; Yağhane + Şaraphane + Aşhane. (Organik ürün satışı, restoran, kahvaltı bahçesi ve şarap tadım evinden oluşan çoklu hizmet anlayışı)



Kuyu Boğazı Mevkii - Ilıpınar / Foça

Nerede mi?

Gedizin döküldüğü İzmir Körfezi’nin tuzlu nemi, BaÄŸarası ve Ilıpınar düzlüklerinin esen yeliyle bütünleÅŸerek Ege’nin kutsal ürünleri olan zeytin ve üzümün kendine özgü en lezzetlilerinin yetiÅŸtiÄŸi Foça yöresi, böyle bir oluÅŸumu fazlasıyla hak ediyor. Ilıpınar’ın Kuyu BoÄŸazı Mevkii'nden geçerken biraz durun. Foça merkeze geliyorsanız sol kolda, yok Foça’dan dönüyorsanız saÄŸda bundan böyle yepyeni bir oluÅŸumla karşılaÅŸacaksınız… YeÅŸillikler arasında doÄŸaya uyumlu, gözü okÅŸayan taÅŸ binalarıyla ilk bakışta merak uyandıran, hem üretim, hem de tüketime açık, insan ve doÄŸaya saygılı büyük bir tesis burası.

Zeytinhome’un organik zeytin, zeytinyağı ve ÅŸarap üretimiyle yol alınıp bugünlere gelindiÄŸi bu yeni üçlü tesisinin henüz adı konulmamış. Organik üretimin önemsendiÄŸi çevre dostu bu yaÄŸhanenin ilk deneme çalışmasını izledim sizler için. Yüzlerce kez geçtiÄŸim Ilıpınar’ın kıvrımlı boÄŸaz dönüşü, sırtını zeytin yüklü daÄŸlara verip öylece dururdu ve nedense orada böyle bir farklılık yaratılacağı hiç aklıma gelmezdi.

Hakan Barçın’ın hayata olumlu ve ılımlı bakışı sayesinde vücut bulmuÅŸ olan tesis ile ilgili pek çok açıklama yapmak istiyorum fakat; meydana getirilmeye çalışılan yüce emeÄŸin gücüne olan saygı ve heyecanımı frenleyip önemsediÄŸim diÄŸer konulara geçmek istiyorum . Nasılsa ilerleyen süreçte pek çok kez gidip, deneyimlerimi paylaşırım sizlerle ve elbette sizler de gidip görüp dostlarınızla paylaÅŸacaksınız…



Meraklısı ve ilgilisi bilir; Zeytinyağında “kara su” denilen atık su problemi vardır. YaÄŸhaneler bu atık suyu ne yapacaklarını bilemedikleri ve çevreye zarar verdikleri için sürekli sıkıntı içindedirler. Hakan Barçın’ın gururla ifade ettiÄŸi, “ekolojik iki fazlı sistem” kurmuÅŸ olmaları, atık su olayını ortadan kaldırıyormuÅŸ. Zeytin yıkama suyunu bile 250 ton kapasiteli kapalı su deposuna alıp bahçedeki aÄŸaçları sulamada kullanacaklarını ifade eden Barçın, ayrıca diÄŸer bir farklarını da anlatmaya devam ediyor; Sıkma aÅŸamasında hiçbir üreticinin zeytini birbirine karışmadığı için sürpriz yaÄŸ asidiyle karşılaşılmıyormuÅŸ bu sistemde.

Bu konuyu biraz açmak gerekirse; Bilindiği üzere zeytinyağı elde etmek için yağhaneye getirilen zeytin pek çok çeşit yöntemle hasat ediliyor. Sırıkla, tarakla, el ile sıyırma, çırpma, sarsma, makineyle, yere dökülenle ve elbette bir de zeytinin toplanma zamanı (olgunluğu) var ki üreticinin haklı olarak hassasiyetini gerekli kılıyor.



Zeytin meyvesinin yağı alınırkenki her aÅŸamasında deÄŸdiÄŸi metal sistemin tamamının krom olması, ayrıca su ısısının 27 – 30 dereceler arasını geçmemesi, zeytinin susuz sıkılması özenli üretim için nasıl bir dikkatin gösterildiÄŸinin açık göstergesi. Bütün bunların, onların farkları olduÄŸu gerçeÄŸini sıkça dile getiren Hakan Barçın’a ÅŸarap konusunda soracaklarım için zamanım kalmadı diyebilirim...

O bir Bornova Misketi hayranı

"Muscat de Frontignan" adıyla anılan Bornova Misketi, adını vaktiyle üzüm baÄŸlarının çokluÄŸundan alan BaÄŸarası ovasının ve elbette İzmir'in en bilinen ÅŸaraplık üzüm çeÅŸidiymiÅŸ. Hakan Barçın, Bornova Muskatı için; “Beni en az Foça Karası kadar heyecanlandıran bir üzümdür” diyor, bu arada Foça Karası üzümünün de yolda olduÄŸunun müjdesini veriyor. Ayrıca, sekiz yıldır ürettikleri Sauvignon Blanc ve Cabernet Sauvignon ile Foça Åžarapları’nda yakaladıkları baÅŸarıyı daha da ilerilere taşıyacakları konusunda umutlu sözler sarf ediyor.

8 yıl evvel ticari olarak ilk baÄŸcılıkla baÅŸladıkları organik üretime, zeytin, zeytinyağı ve zeytin aÄŸacı yan ürünleriyle devam ediyor olmanın haklı gururunu taşıyan Barçın, yol arkadaşı olduÄŸu ODTÜ’lü dostları ve aynı zamanda ortakları olan Halil Yelta ve Bilgi Aydınbelge ile yeni oluÅŸumlarında da, birlik beraberliklerini devam ettirdiklerini sevgi ve paylaşım dolu sözcüklerle ifade ediyor.



Bu noktada kiÅŸisel hissiyatımı dile getirmeme izin verirseniz ÅŸunu açık yüreklilikle ifade etmeliyim ki; Hakan Barçın’ın anlattıkları arasında hiçbir olumsuz sözcük duymamak beni ÅŸaşırttı! Farklı ve emek isteyen güzel iÅŸler yapan insanların tamamında bezgin bir ruh hali vardır, çekilen sıkıntılar aşılan zorlu dönemeçler bire bin katılarak aktarılır dış dünyaya! O noktaya gelinmiÅŸ olmanın bedelini onların yüzlerinde görürsünüz! Oysa ki Hakan Bey, bütünüyle olumlu ve sevecen bir yaklaşımla paylaşıyor bütün bu baÅŸarılı süreci. Hatta, sürekli her yerden yardım görmüş olmanın şükran ve teÅŸekkürü içindeydi sanki... Foça’da olmaktan, Foçalılarla iÅŸ yapmaktan, tarla komÅŸusu olmaktan ve buralara gelip yerleÅŸmiÅŸ olmaktan son derece memnun biri o.

Diyor ki; Foça bölgesinin insanı dışarıdan gelen insana, baÅŸka yörelere göre daha toleranslı, Foça’nın böyle bir yanı var, dışarıdan gelen yabancıyı daha kolay benimsiyor, tereddütsüz yardımcı oluyorlar. Mesela, bana hemen bağım için sulama suyu verdiler. İşte bunun için insan risk alabiliyor, yoksa yatırım yapamazdım buraya. Eski arkadaÅŸlarımın desteÄŸini hep gördüm ve görüyorum fakat, yeni arkadaÅŸların da çok desteÄŸi var bu günlere geliÅŸimizde...

Biliyorum ve inanıyorum ki; çocuklarımız ve bu topraklardaki insanlar için her şey çok daha güzel olacak...

Aşçı Fok’u duygulandıran bir söyleÅŸiydi, evet her ÅŸey güzel olacaÄŸa benziyor...

İletişim:
Eposta: hakan@zeytinhome.com
Tel: 0232 823 50 22




Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN


www.ascifok.com



8 Ocak 2011 Cumartesi / 5529 okunma



"Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
" bütün yazıları için tıklayın...