Zuhal ÖZÜGÜL
Pardon! AB’ye nereden giriliyor?
Son üç gündür Foça’da bir grup kadın “oldukça hızlı” yaÅŸadı. Avrupa BirliÄŸi üzerine deÄŸiÅŸik konuların iÅŸlendiÄŸi bir dizi seminere katıldı. Bazı konuÅŸmacıların düşünceleri bizleri hayrete düşürdü. Bazılarını ise yorumsuz dinledik. Cumartesi günü Gülsün Hanım (Bilgehan) geldi. Yine kadınlar dinleyicilerin çoÄŸunluÄŸunu oluÅŸturdu. Zaten Gülsün Hanım da vurguladı. “Avrupa BirliÄŸi Projesi kadınlara daha çok özgürlük, eÅŸitlik getirecek” Eh, o zaman biz de kaçırmayız. Erkekleri daha sonra nasıl olsa “ite kaka” yola getiririz. (mi?)
Gülsün Hanımın konusu partilerimizin AB’ye nasıl baktığı. Ancak ben CHP’nin nasıl baktığını merak ederdim. Bu konuyu, bizler sormadan, özeleÅŸtirisini de yaparak anlattı.
Konuyu iyi bilen bir kişi. Alçak gönüllü. Avrupa Birliğine giriş(!) üzerine benim düşüncelerime yakın ifadeleri kullanınca, oh rahatladım.
Türk’ün aklı sonradan gelir ya benim de aklıma bir iki soru geldi. Åžimdi sorayım bari. Acaba Avrupalılar Türkiye’ye nasıl bakıyorlar? Bir de onlardan dinlemek isterim. Hiç aÄŸzında gevelemeden…
Hükümet yetkililerinin sırtını yepeÅŸleyip, “devam edin iyi gidiyorsunuz” diyerek, ama kendi aralarında, kapı arkalarında korkuyla kafa sallamadan. Ãœlkemizde olup bitenleri saf saf “vallahi biz bilmiyorduk” diye geçiÅŸtirmeden. Almanya’da 1933-1945 yılları arasında yaÅŸanan vahÅŸet için de “biz görmedik, duymadık” demiÅŸlerdi. Oysa duysalar, görseler, söyleseler 6 Milyona yakın insan ölmezdi.
Onların asıl korkusu 70 milyonun “bavul hazır” beklemekte olduÄŸu, “giriÅŸ”ten 3 saat sonra, çoluk çocuk, dolma börek, yaÅŸlı genç, ülkelerinde arzı endam etmeleri. Akrabaları tarafından bağırlarına basıldıktan sonra, mavi gözlerinde kıvılcımlar çakan yetkililerin ellerine teslim etmeleri. Nasıl uÄŸraÅŸacaklar bu kadar insanla? Nasıl doyacak karınları? Kendi halkını besleyemezken…
İşin bir de Türkiye ayağı var. Ülke, onlarla aynı yaşam seviyesine nasıl gelecek? Milyarlarca Avro harcansa bile kalkınması mümkün olabilecek mi?
Ah Avrupa oyalama bizi boÅŸ yere!
Yeniden Gülsün Hanıma dönersem. Acaba bir soru daha sorabilir miyim?
Gazetelerde okuyor, tartışmalarda dinliyoruz CHP’lilerden. “Komisyon kurduk, rapor hazırlıyoruz, üzerinde çalışıyoruz” gibi açıklamalar duyuyoruz. Bunlar o kadar çoÄŸaldı ki, inÅŸallah bizlerin, bu ölümlü dünyada, sonuçlardan bir haberimiz olur. “Arkası yarın, bizden ayrılmayın, son dakika” söylemlerine dönmemesini canı gönülden dilerim.
Sonuçta, Avrupa’yı aÄŸzımızdan düşürmüyoruz ama “Bülbülü altın kafese koymuÅŸlar ah vatanım demiÅŸ” Her ÅŸey yerinde yaÅŸanınca güzel…
Zuhal ÖZÜGÜL
"Zuhal ÖZÜGÜL" bütün yazıları için tıklayın...
Son üç gündür Foça’da bir grup kadın “oldukça hızlı” yaÅŸadı. Avrupa BirliÄŸi üzerine deÄŸiÅŸik konuların iÅŸlendiÄŸi bir dizi seminere katıldı. Bazı konuÅŸmacıların düşünceleri bizleri hayrete düşürdü. Bazılarını ise yorumsuz dinledik. Cumartesi günü Gülsün Hanım (Bilgehan) geldi. Yine kadınlar dinleyicilerin çoÄŸunluÄŸunu oluÅŸturdu. Zaten Gülsün Hanım da vurguladı. “Avrupa BirliÄŸi Projesi kadınlara daha çok özgürlük, eÅŸitlik getirecek” Eh, o zaman biz de kaçırmayız. Erkekleri daha sonra nasıl olsa “ite kaka” yola getiririz. (mi?)
Gülsün Hanımın konusu partilerimizin AB’ye nasıl baktığı. Ancak ben CHP’nin nasıl baktığını merak ederdim. Bu konuyu, bizler sormadan, özeleÅŸtirisini de yaparak anlattı.
Konuyu iyi bilen bir kişi. Alçak gönüllü. Avrupa Birliğine giriş(!) üzerine benim düşüncelerime yakın ifadeleri kullanınca, oh rahatladım.
Türk’ün aklı sonradan gelir ya benim de aklıma bir iki soru geldi. Åžimdi sorayım bari. Acaba Avrupalılar Türkiye’ye nasıl bakıyorlar? Bir de onlardan dinlemek isterim. Hiç aÄŸzında gevelemeden…
Hükümet yetkililerinin sırtını yepeÅŸleyip, “devam edin iyi gidiyorsunuz” diyerek, ama kendi aralarında, kapı arkalarında korkuyla kafa sallamadan. Ãœlkemizde olup bitenleri saf saf “vallahi biz bilmiyorduk” diye geçiÅŸtirmeden. Almanya’da 1933-1945 yılları arasında yaÅŸanan vahÅŸet için de “biz görmedik, duymadık” demiÅŸlerdi. Oysa duysalar, görseler, söyleseler 6 Milyona yakın insan ölmezdi.
Onların asıl korkusu 70 milyonun “bavul hazır” beklemekte olduÄŸu, “giriÅŸ”ten 3 saat sonra, çoluk çocuk, dolma börek, yaÅŸlı genç, ülkelerinde arzı endam etmeleri. Akrabaları tarafından bağırlarına basıldıktan sonra, mavi gözlerinde kıvılcımlar çakan yetkililerin ellerine teslim etmeleri. Nasıl uÄŸraÅŸacaklar bu kadar insanla? Nasıl doyacak karınları? Kendi halkını besleyemezken…
İşin bir de Türkiye ayağı var. Ülke, onlarla aynı yaşam seviyesine nasıl gelecek? Milyarlarca Avro harcansa bile kalkınması mümkün olabilecek mi?
Ah Avrupa oyalama bizi boÅŸ yere!
Yeniden Gülsün Hanıma dönersem. Acaba bir soru daha sorabilir miyim?
Gazetelerde okuyor, tartışmalarda dinliyoruz CHP’lilerden. “Komisyon kurduk, rapor hazırlıyoruz, üzerinde çalışıyoruz” gibi açıklamalar duyuyoruz. Bunlar o kadar çoÄŸaldı ki, inÅŸallah bizlerin, bu ölümlü dünyada, sonuçlardan bir haberimiz olur. “Arkası yarın, bizden ayrılmayın, son dakika” söylemlerine dönmemesini canı gönülden dilerim.
Sonuçta, Avrupa’yı aÄŸzımızdan düşürmüyoruz ama “Bülbülü altın kafese koymuÅŸlar ah vatanım demiÅŸ” Her ÅŸey yerinde yaÅŸanınca güzel…
Zuhal ÖZÜGÜL
"Zuhal ÖZÜGÜL" bütün yazıları için tıklayın...