ÇOCUKLARA FİLM<br>Toy Story 3 / Oyuncak Dünyası 3 / Zuhal ÖZÜGÜL
Zuhal ÖZÜGÜL

Zuhal ÖZÜGÜL

ÇOCUKLARA FİLM
Toy Story 3 / Oyuncak Dünyası 3




Andy’nin oyuncaklarla oynama zamanı geçmiÅŸtir artık. Onun ilgisini bilgisayarı, daha çok çekmektedir. Yakında üniversiteye de baÅŸlayacaktır. Annesi kesin bir dille “Bu oyuncaklara bir yer bulmasını ve odasını düzene sokmasını” söyler. BaÅŸtan beri Kovboy Woody onun en sevdiÄŸi oyuncağıdır ve çocuk odasında daima onun sözü geçmiÅŸtir. Åžimdi ötekiler gibi o da kara kara düşünmektedir. “Biz ne olacağız ÅŸimdi?” Andy’nin annesi üç öneri getirmiÅŸtir: Tavan arasına kaldırmak, çöpe atmak veya çocuk yuvasına bağışlamak. Andy’nin baÅŸka çaresi olmadığı için, tavan arasına önerisini kabul eder (Yine de onlardan ayrılmak istemez) ve hepsini bir torbaya doldurur ve kapının önüne bırakır. Woody arkadaÅŸlarını teselli etmektedir: “Merak etmeyin orada hem özgürüz hem de çok eÄŸleneceÄŸiz”. Ama evdeki hesap çarşıya uymayınca çocuk yuvasına giden sandığın içine tıkılırlar. Hemen büyük bir panik baÅŸlar. Hele çocuk yuvasında, yeni oyuncakları severken koparan, oynarken ezen küçük yaramazları görünce kaçma planlarını yapmaya baÅŸlarlar.

Bu film ne kadar da macera dolu, neÅŸeli ve aynı zamanda duygusalmış. Bilseydim 1 ve 2’sini de izlerdim. Figürler o kadar canlı ki. Sanki bizim sokaktaki Ozan’ı, Ege’yi, Ece’yi filan, görmüş gibi oldum. Bakın çocuklar hep güleceksiniz ama bazı yerlerde de gözyaÅŸlarınızı tutamayacaksınız. Mendil almayı unutmayın. Hele heyecandan, yerinizde oturamayacaksınız. (tırnak yemek yok)

Oyuncaklar yaşlanmaz, eskir. Ancak öyle bir Oyuncak Endüstrisi var ki bir oyuncağın eskimesine bile zaman bırakmıyor. Arka arkaya yenilerini çıkarıyor. Daha çok kazanabilmek için çocukların sağlıklarını bozabilecek malzemeleri bile kullanıyorlar. (Oyuncak alırken dikkat)


Åžimdi, anne babalardan bir dileÄŸim var. Çocuklar bütün bir yıl tahta sıralarda, sabahtan akÅŸama kadar öğretmenler, dersler, formalar, koca koca çantalarla boÄŸuÅŸtular. Üzüldüler, sevindiler. Sıcakta, soÄŸukta, sabah karanlığında kalktılar o koskocaman binaya girdiler. Düş kuramadılar, yanlış yapamadılar, iyi not alma yarışına girdiler. (Bu kadar duygusallıktan sonra hâlâ kalbinizin yağı erimedi mi?) Bence, onlar bir sene sonu armaÄŸanı hak ettiler. Hadi Evet deyin ve onları sinemaya götürün. Çıkışta Oyuncak Müzesi’ne de uÄŸrayın.

Hatta belediye böyle bir organizasyon yaparsa süüpper olur. Çocuklar, belediyedeki ablalara, abilere ve Gökhan amcaya ulaşın. O halden anlar, onun da küçük bir kızı var.

Çocuklar izlediğiniz filmleri bana yazarsanız sevinirim. Düşüncelerinizi çok merak ediyorum. Mutlaka bizimkilerden ilginçtir.

Önemli bir not (!): Hani, filmlerde kahramanlar Türkçe konuÅŸurlar ya (dublaj denir) bu filmde Bihter Abla ve Behlül Abi (Pardon Beren Saat ve Kıvanç TatlıtuÄŸ) Barbie ve Ken’i seslendirmiÅŸler.

Gününüzün güzel geçmesini dilerim.


Zuhal ÖZÜGÜL




22 Temmuz 2010 PerÅŸembe / 3812 okunma



"Zuhal ÖZÜGÜL" bütün yazıları için tıklayın...