DORA'YI SEVMEK... / Ahmet Zeki YEŞİL
Ahmet Zeki YEŞİL

Ahmet Zeki YEŞİL

DORA'YI SEVMEK...



Sadece on günlüğüne ayrılacaktık. Sarılmadım. Sevmedim. Nasıl olsa, göz açıp kapayana kadar geçecekti zaman. AkÅŸama eve gelecekmiÅŸim gibi ayrılmak istedim. O’nu terk ettiÄŸimi zannetmesin istedim. O yine de hissetti galiba. Biraz heyecanlandı sanki. Ve bir öğle vakti ayrıldık. Sarılmadım. Sevmedim. Nasıl olsa, göz açıp kapayana kadar geçecekti zaman.

O, iyi ve kötü günlerimizin can yoldaşıydı. Küçücük bir ilgi, nasıl sevgi ve sadakat olarak fazlasıyla geri döner? “Köpek gibi sevmek” ne demektir? Hepsini ve daha fazlasını ondan öğrendik. Elimizde, sevgimizle büyüttük. 2005 yılında, Hayvan Hakları ÅženliÄŸi’nde köpek güzeli seçildi. Onun yanında küçük çocuk sevmek kolay deÄŸildi. Büyük olduÄŸu için ancak başını koyabildiÄŸi bir yastığı vardı. Eve gelen misafirlerin çocukları o yastığı elleyecek olsa çok kızardı. Ev halkını hep o karşılardı. Araç ile uzun yolculukları sevmezdi. Bir defasında, bir saat yol gittikten sonra geri döndük. İki kez, yaz tatilinde, onu köpek bakımevine bırakmak zorunda kaldık. Aldığımızda, bize küsmüş olurdu. Kendimizi affettirmek için sevdiÄŸi yiyeceklerden verir, oyunlar yapardık.

2007 yılı Temmuz ayında, bir kez daha O’nu bakım evine bırakmak zorunda kaldık. Sonra tatil için yola çıktık. GittiÄŸimiz her yerde O’nu konuÅŸtuk. “Åžimdi yanımızda olsaydı şöyle yapardı, böyle yapardı” diye birbirimize anlatıp gülüştük. Ona benzettiklerimiz olurdu. Yine oldu. Yanına gidip sevdik. Bu arada, aklımda, yavaÅŸ yavaÅŸ ak kağıtlara dökülen bir yolculuk ÅŸiirim vardı. Sonra tatil bitti. Åžehrimize döndük. Eve uÄŸramadan ilk iÅŸ olarak, büyük bir heyecanla O’nu almaya gittik. Ancak, o da ne? Kir içerisindeydi. Burnu ve ağız kenarları kurumuÅŸ, göz kenarlarında koyu renkli akıntı vardı. Bizi ÅŸok edense, sanki bizi tanımamıştı. Bakıcı, “stres” dedi. İnanmak istedik. Durumun ciddiyetini eve gelince kavradık. Hemen tedavisi için ne gerekiyorsa yaptık. Sabaha kadar başında bekledik. Çok az umut vardı… Bütün uÄŸraşılara raÄŸmen, ertesi gün 20 Temmuz 2007 tarihinde kaybettik. Åžiirimi (Uzun Yollar Yolsusu) o gün tamamladım.

Tedavisi ile ilgilenen klinik, isteÄŸimiz doÄŸrultusunda, otopsisini yaptırdı. Otopsi sonucunu alınca, “Veteriner Hekimleri Odası” ile “Tarım İl Müdürlüğü”ne ÅŸikayette bulunduk. Aldığımız cevaplar ışığında, yasal yola baÅŸvurduk. Mahkeme, yaklaşık 2 yıl sürdü ve 13 Ekim 2009 tarihinde “Her iki davanın da reddine” ÅŸeklinde (sorumlu kiÅŸi de dava açmıştı) bir karar verdi. Böylece, Hayvan hakları konusunda, ülke olarak istenen noktadan çok uzakta olduÄŸumuz gerçeÄŸini gördük. Ve hukuk mücadelemiz son buldu. Ancak, bir ÅŸey öğrendik. Sevgi ertelenmeye gelmez. Sevgiyi ertelememeli. İnsan, içinden geliyorsa sevgisini belli etmeli. Bu bir köpek bile olsa… 5 yıllık dostluÄŸumuzun bize yaÅŸattığı manevi haz için O’na ne kadar teÅŸekkür etsek azdır. Rahat uyu Dora. Aradan 3 yıl geçti ama seni hiç unutmadık… 20.07.2010
AZY


Ahmet Zeki YEŞİL




4 Temmuz 2010 Pazar / 4605 okunma



"Ahmet Zeki YEŞİL" bütün yazıları için tıklayın...