“AÇILIM” ÜZERİNE.. / Ahmet Zeki YEŞİL
Ahmet Zeki YEŞİL

Ahmet Zeki YEŞİL

“AÇILIM” ÜZERİNE..



Kimse kusura bakmasın, açılım polemiÄŸine girmem. Giren çıkamıyor. BilmediÄŸim bir ÅŸey üzerinde konuÅŸmam. Çünkü rivayetler deÄŸiÅŸik. Çin iÅŸi, Japon iÅŸi gibi bir ÅŸey bu. Tehlikeli ve gizemli. Anlat desen anlatamam. HoÅŸ desem hoÅŸ deÄŸil, boÅŸ desem boÅŸ deÄŸil. Üstü var, altı yok gibi. Daha doÄŸrusu, devlet projesi olduÄŸu için altını sadece yetkililer görebiliyor. Belki de yok. Ya da var ama montaj aÅŸamasında. Gösteremiyorlar. Üstünü biraz sıksan, altı fırlayıp çıkar mı bilinmez. Ucunu gördüğünü iddia eden çok, “Sıktım ama patlatamadım” diyen yok. Bir gizli dost, “Elimle yokladım içi henüz dolmamış” diyor. İçini kim dolduracak bilinmiyor. Uzmanlar, ucu açık olduÄŸu konusunda hemfikir. Hemfikir olmadıkları ÅŸey, ucunun nereye gittiÄŸi ve kimde olduÄŸu. ABD BaÅŸkanı Obama, ortalıkta dolaÅŸan laflardan alınmış ve “Ucu vallahi bizde deÄŸil” demiÅŸ.

Bahar gelince neyin ne olduÄŸunu dört koldan kavradık. Açılamayan açılımın ucuyla, başını karıştıranlar ÅŸoka girdi. Åžoktakiler, “Bindik bir Jet-Ski’ye, nasıl merak etmez beyaz tenli Fahriye?” demeye baÅŸladı. Haydi hayırlısı. Sloganımız, her ÅŸey açılım için. OtomatiÄŸe baÄŸlandı bu iÅŸ. Açan açana. Zaman, göbek deÄŸil gol atma zamanıdır. Hasan’la Cemal aÄŸabey artık top çevirmemeli. Karşılıklı göbek atmadan ortaya bir karışık söylemeli. Maksat, açılım neÅŸeli olsun. Sırada makale açılımı var. “Açılım, gerçek hayatta bulamadığımız aÅŸkı anlatır” cümlesiyle baÅŸlayan bir makaleyi, canım Dündar’ım yazmalı.

Açılımı, açmadan açılmış gibi göstermenin de alemi yok. Her ne kadar, açılımın ucu açık deniliyorsa da, yine de nereye kadar? Çerçevesi ne? Hadi, hatır için iki karış açtırdın diyelim, yeterli olacak mı? Sezen abla, toplumsal temelde aydınlatsın bizleri. Amacım, baltalamak deÄŸil süreci. Açılımın içinde ne olduÄŸu belli olmalı. İnsan, huylanmamalı. Siyasi gerginlikleri tetiklememeli. Herkes, ortak bir amaç etrafında birleÅŸmeli. İçinden iki çuval kömür çıkarsa, iki çuval da pirinç istemeli. Sezen abla, lütfen sen de “Åžarkı” de açılıma. Mantıken yani. Üstüne bir demokratik nanay çek. Fahriye ablamız üzülmesin.

Benim tahminim, “Açılım” dumanlı hava sahasına erken girdi. Ve ekseni kaydı. Açılımın omurgasını beÅŸ noktadan destekleyen yatak çöktü. Uyku tutmuyor. Artık, euro gaz da versen ve sen aslansın, sen kaplansın desen de fayda etmez. Kellim kellim ya lenfa (konuÅŸ konuÅŸ faydasız). Kotası doldu. Kadınlar artık gay’ler ile seviÅŸmek istiyor(muÅŸ). Bu görüş hem destek buldu, hem de yuhalandı. Gördünüz mü açılımın yan etkilerini? Topyekün gerilmiÅŸ durumdayız. Yoksa bunlar kıyamet alametleri mi? Zaten, 2012’ye fazla bir ÅŸey kalmadı. Öyleyse, çıra gibi yandık vallahi!


Ahmet Zeki YEŞİL




7 Haziran 2010 Pazartesi / 3363 okunma



"Ahmet Zeki YEŞİL" bütün yazıları için tıklayın...