TİTİKAKA / Güzin TÜMER
Güzin TÜMER

Güzin TÜMER

TİTİKAKA





Titikaka Gölü kıyısına kurulmuÅŸ Copacabana’da, köylülerin hükümeti protesto etmek için yolları kapatması nedeniyle düşündüğümden fazla kaldım. Sevimli bir kasaba olduÄŸunu söylemek mümkün. Ancak yüksekliÄŸin beni çok yorduÄŸu. Bunu çok kereler yazdım sanırım. Göl manzaralı otelim önce çok cazip gelmiÅŸti. Sonrasında otele gitmek için çok az tırmanmak bile eziyet vericiydi. Manzara yerine daha düz ayak bir yeri tercih ederdim ama artık yapacak bir ÅŸey yoktu. Neyse üç gün Copacabana’da bekledikten sonra mutlu haber geldi. Puno’ya geçebilecektik. Köylüler turistlere izin vermiÅŸti. Üç gün boyunca yollar açılacaktı.

27 Haziran sabahı yeni bir ülke diyerek yollara düştüm... Çok sayıda turist benim durumumdaydı. Bu arada eminim Peru’daki grevden dolayı Copacabana (Bolivya) halkı oldukça mutluydu. Çünkü orasını keÅŸfetmek için bir gün yeterliydi. Hepimiz düşündüğümüzden fazla kaldığımız için cafelerde pineklemekten baÅŸka yapacak bir ÅŸey yoktu.

Gündüz kızgın güneş akşam aşırı soğuk, yükseklikle bir araya gelince kendimi çok iyi hissetmeme neden olmadı. Biraz daha orada kalsaydım cildimin rengi yerlilerin ciltlerinin renginden farklı olmayacaktı.

Evet! Sonunda Peru’daydık. Mutlu son! Kısa zamanda bunun mutlu son olmadığını anladık. Puno’ya varmıştık ama, pazar gecesi tekrar yollar kapanacaktı. Ne zaman açılacağına dair herhangi bir bilgi de yoktu. Ama Puno’daydım ve bunun tadını çıkarmalıydım. Puno, Titikaka Gölü kıyısında kurulmuÅŸ. Titikaka Gölü’ndeki ilginç adalara gitmek için önemli bir liman.

Titikaka Gölü, deniz seviyesinden 3810 metre yükseklikte, gemi taşımacılığının yapılabildiÄŸi Bolivya ve Peru arasında yer alan bir göl. Oldukça ilginç adalara ev sahipliÄŸi yapıyor. Bolivya tarafında “Isla Del Sol” ve Isla De La Luna” Peru tarafında “Yüzen adalar” ,“Isla Taquile” ve diÄŸer adalar… Saydığım adalar deÄŸiÅŸik özellikleri ile oldukça popüler..



Titikaka adı Aymara diline ait iki kelimeden oluÅŸuyor. “Titi” büyük kedi, “kaka” kaya anlamında. İki kelimenin tercümesi “Puma kayası”. Efsaneye göre ilk İnka Kralı “Isla Del Sol”de yani GüneÅŸ Adası’nda kedi başını andıran bir kaya üzerine çıkar. Aslında göl haritasına baÅŸ aÅŸağı bakıldığında yatan kedi formu ayırt etmek mümkün.



Puno’dan tekneyle yüzen adalara gittik. Uros adı verilen bir topluluk yaşıyor bu adalarda. GeçmiÅŸte İnka’lardan kaçmak için teknelerde yaşıyorlarmış. Daha sonra kendi yaptıkları adaların üzerinde yaÅŸamaya baÅŸlamışlar. Oldukça ilginç. Uros topluluÄŸu Aymara dilinde konuÅŸuyor.

Kadınlar inanılmaz güzellikte giysilerin içinde, uzun örgülü saçları ve örgülerin ucundaki renkli süsleriyle gerçekten görülmeye değer.









Uros, tortora adı verilen bitkinin kargılarını çapraz olarak bir araya getirerek adalarını ve teknelerini yapıyorlar. Bu bitkiden yapılmış teknelerin yanı sıra motorlu tekneleri de var.



Her adada birkaç aile yaşıyor. Çocuklarını Puno’ya okula gönderiyorlar. SoÄŸuÄŸa dayanıklı oldukları için onlara kara kanlı da deniyormuÅŸ. Kendilerini güneÅŸin çocukları olarak da tanımlıyorlar. Aslında çok ilginçler.



Kendi geleneklerini sürdürüyorlar ama giysilerini Puno’dan satın alıyorlarmış. Çok sayıda turist ziyaret ediyor bu adaları. Onlara çok alışkınlar. Kendi el ürünlerini satıyorlar ziyaretçilere..







Moderniteyi reddetmiyorlar ama yaÅŸamın çok zor olduÄŸu bu adalar üzerinde yaÅŸamaya devam ediyorlar. Anlamak çok zor! Toprak kaplarda yemeklerini piÅŸiriyorlar. Muhtemelen bu kapları Puno’dan satın alıyorlar. Tuhaf bir tiyatro oyunu gibi! Temel besinleri, balık, avladıkları çeÅŸitli kuÅŸlar ve onların yumurtaları. Adalarını yaptıkları bitkinin tazesi hem meyveleri hem de sebzeleri.. Ancak patates ve benzeri ÅŸeyleri satın alıyorlarmış Puno'dan satın alıyorlarmış.




Yüzen adalar arasında kendi yaptıkları tekneleri ile ufak bir tur yaptık. Bu teknelerin büyüğü otuz kişi alıyormuş. Bizim de deneme şansımız oldu. Gerçekten oldukça kalabalık bindik. Çok rahat değildi ama farklı bir deneyimdi benim için.. Azıcık da ürkütücü. Çünkü kenarları yüksek değil.





Yüzen adalardan sonra geleneklerini deÄŸiÅŸtirmeden sürdüren insanların yaÅŸadığı bir baÅŸka adayı ziyaret ettik. Taquile Adası. Puno’dan yaklaşık üç saat mesafede bir baÅŸka ada.. Erkekleri örgü ördüğü için “örgü ören erkekler adası” olarak da adlandırılıyor. Adada yaÅŸayanlar, Quecha dilinde konuÅŸuyorlar. Her ne kadar kendilerine dönük yaÅŸasalar da fotoÄŸraf çekmek istediÄŸimiz zaman hemen elleri ile para iÅŸareti yapıyorlar. Yedisinden yetmiÅŸine.. Ancak çocuklar sempatiyle yaklaşıyorlar. FotoÄŸraf çektirdikten sonra hemen para istiyorlar. Aslında yaÅŸlılar daha dürüsttü. Hiç olmazsa onlar para isteklerini baÅŸtan söylüyorlar. Bu adalarda bence bir arada kalmışlık söz konusu.


Taquile Adası




Kadınların rengarenk kat kat etekleri, şalları, erkeklerin örgü başlıkları gerçekten görülmeye değer. Erkeklerin giydiği şapkalar onların medeni durumunun da habercisi.



Bekar kızlar da şalları ile saçlarını kapatıyormuş. Onların da şallarının konumundan medeni durumlarını anlamak mümkün. Küçük erkek çocukları bile ellerinde örgü şişleri ile gezerek örgülerini örüyorlar. Orada bir eve konuk olduk. Geleneksel müzikleri eşliğinde ailecek dans ettiler.







O evde yemek yedik. Bulgurdan çorba yapmak oldukça yaygın. Mercimek çorbasını andırdı bana. Belki mercimekte vardı içinde. DiÄŸer yemek ise Trucha balığı idi. Titikaka Gölü’nden yakalıyorlar. Titikaka Gölü üzerinde çok sayıda Trucha balığı çiftliÄŸi var.

Puno’dan aklımda kalacak olan, bu adalar. Åžehir oldukça sıradan görünüyor. Ama meydanda haÅŸmetli görünen bir kilisesi vardı.


Puno, Plaza de Armas ve muhteÅŸem kilise


Peru’daki ilk durağım Puno idi. Bolivya ile karşılaÅŸtırdığımda standartların biraz daha yükseldiÄŸini söylemek mümkün. Ada turu dönüşü grevin devam ettiÄŸi haberini aldım. Ani bir kararla rotamı Arequipa’ya çevirdim.


Haziran 2009


Güzin TÜMER




31 Ekim 2009 Cumartesi / 4846 okunma



"Güzin TÜMER" bütün yazıları için tıklayın...