Organik ve Ekolojik Kent Pazarlarý / Aþçý Fok<br>Nurdan ÇAKIR TEZGÝN
Aþçý Fok<br>Nurdan ÇAKIR TEZGÝN

Aþçý Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGÝN

Organik ve Ekolojik Kent Pazarlarý



Birçoklarý için pazarlar keyifli sosyalleþme alanlarýdýr, taze sebze meyveleri satýn alacaðýmýzýn heyecaný ve önyargýsýyla baþlarýz alýþveriþimize. Eskiden taze, hesaplý ve aradýðýmýz meyve sebzeyi bulmak yetiyordu kent pazarlarýnda. Þimdi artýk yetmiyor, yetmemeli diyor aklý baþýnda bazý insanlar! Bir süredir büyük kentlerde "organik ve ekolojik semt pazarý" adý altýnda alýþýk olmadýðýmýz türden pazarlar kurulur oldu. Eminim televizyon kanallarýndan ve gazetelerden kulaðýnýza çalýnýyordur.

Nedir bu ekolojik-organik sebze meyve dedikleri?

Organik olunca GDO'lu tohumdan üretilmiþ olmuyor mu, saðlýða faydalarý diðerlerinden farklý mý? Gübresi mi doðal? Peki doðal hayvan gübresini nereden buluyorlar? Aðýr metallerle kirlenmemiþ doðal havayý, hayvan yemini, arseniksiz yeraltý suyunu nereden buluyorlar? Organik tarýmý büyük ölçekli tarým ticareti olarak sürdürülebilir boyutlarda yapabilmek gerçekten mümkün mü?

Bir sürü soru beliriyor kafamýzda doðal olarak...

Hangisi doðru? Hangisi yanlýþ? Kim nasýl belirliyor bu kurallarý? Öyle çok cevaplanmasý gereken soru var ki... Sýklýkla köþeme taþýdýðým ve önemsediðim bir alan olan yiyecek içecek saðlýðý, farkýndaysanýz diðer konularýn önüne çýkalý çok oldu yazýlarýmda.

Bu organik ve ekolojik ürün pazarý denilen pazarlar konusunda neler biliyoruz, neleri öðrenmeliyiz, biz yaþadýðýmýz çevre olarak bu konunun neresindeyiz gibi sorularý sýkça konuþmalýyýz gibi geliyor bana.

Mesela; "Bir ürünün 'ekolojik-organik' olarak satýlabilmesi için uluslararasý geçerliliði olan bir sertifikasýnýn olmasý gerekir" diyor uzman görüþü. Uzman, uzmanlar kimler? Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý'nýn öngörüp yetkilendirdiði kiþi, kurum ve kuruluþlar.

Türkiye'de kontrol ve sertifikasyon kuruluþlarýný Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý onaylar ve uygun bulduðu kuruluþlara kontrol yetkisi verir diyor yasa koyucu... Durum böyle olunca, organik-ekolojik ürün pazarlarýnýn mevcudiyeti, yasada belirtilen koþullarý yerine getirerek yetki belgesi almýþ kontrol ve sertifikasyon kuruluþlarýnýn iki dudaðý arasýnda mý olacak, diye de bir soru takýlýyor akýllara!

Yani köylü amcam, teyzem, kendi bahçesinde kendi olanaklarýyla sebze meyve yetiþtiren yöre insaným sepetini pazarda satmak için doldurduðu meyve sebzeye sertifika mý almasý gerekecek? Bunlar aþýlmasý güç sorular. Sertifikalý ürün ile gerçekten üzüm yiyebilecek miyiz yoksa maksat baðcýyý pazarlarýmýzdan uzak mý tutmak?

Elbette þöyle bir açýklama olabilir; Sertifikan yoksa normal semt pazarýnda sat malýný, bu ekolojik pazar denilen kayýtlý, damgalý, pazara giremezsin! Haydi bakalým, daha ne günler göreceðiz? Daðda bayýrda hiçbir gübre yüzü görmeden yetiþen inciri, mürdüm eriðini, dutu, kestane, zeytin ve cevizi organikliði konusunda inandýr bakalým sertifika memurlarýna! Ne zor iþ.

Öte yandan yol kenarlarýnda, fabrika arazilerinin yaný baþýnda, büyük þehirlerin neredeyse ortasýnda ürün yetiþtiren sertifikalý yetiþtirici, daha doðal olduðunu kaðýt ve kayýtla garantilediði için köylünün ekmek kapýsý sepet içi ticareti karþýsýnda egemen olacaktýr.

Avrupa Birliði böyle istiyor diye kökten geleneksel birçok edinimimiz bir daha onarýlamayacak þekilde hasar görmeye baþladý. Kentli nüfusu besleyebilmek için köylüyü el üstünde tutup, onun önünü açacak yasalarla desteklemek yerine, sertifikalý ürünler adý altýnda küçük ve doðal üreticiyi dýþlýyor olmayalým!

Bu arada küçük üretici köylüyü eðitmek belki çok daha kolay. Þeker gübresi denilen kimyevi gübreyi tarlasýna avuç avuç serpen ticaretçi köylüyü de alýþtýðý bu kolaylýktan vaz geçirme iþini de gözardý etmeyelim tabi. Köylü var köylücük var, sap var saman var, bütün bunlarý ayýrt edip eðitmek yönlendirmek diye de bir þey var!

Ýnsanlýðýn, organik adý altýnda damgalanýp fiþlenen ürünlerden ziyade, doðal tarýma, doðal tohuma ve geleneksel köylü pazarlarýna ihtiyacý var. Yöresel ve geleneksel olan deðerlerini önce kaybedip sonra gün yüzüne çýkaracaðým diye uðraþan Avrupalýdan hiç mi bir þey öðrenmiyoruz? Çok yazýk.


Aþçý Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGÝN


www.ascifok.com



11 Aðustos 2009 Salý / 3332 okunma



"Aþçý Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGÝN
" bütün yazýlarý için týklayýn...