Işık Teoman
Avşar ve Kapıkırı köyleri
MuÄŸla’nın dünyaca ünlü Bodrum ilçesine son gittiÄŸim tarih 1997… Ben Bodrum’u hala kıyıda pansiyonları, önünden geçen küçük bir yolu, deniz kıyısında kahveleri var. Sanıyorum ve o haliyle düşünüyorum. Yanıldık doÄŸal olarak. Kıyılar yatlara açılmış, insanları denizden koparmışlar, bana göre garip bir durum oluÅŸmuÅŸ. Gürültülü bir Bodrum çıkmış ortaya. Ayrıca adım başı otoparklar dolmuÅŸ, yerin altına uzanan ve soygun yapar gibi paralar talep eden otoparklar. Neyse tüm bunlar bir yana gittik, gezelim dedik. Birkaç saat dolaÅŸtık ama sıkıldık.

Yuvalarda genellikle üçlü görüntüler var
Bodrum yerine köyler tercih edilmeli
Torba köyünde de yapılaşma bir hayli fazla, ama en azından kıyıdan denize girmek pek kolay, halka açık plajlar var. İlk günümüzü plajda, ikinci günümüzü kaldığımız Jung apart otelin havuzunda geçirdik. Yiyeceklerin ve yemeklerin çok pahalı olması nedeniyle, otelin karşısındaki marketten alışveriş yaptık ve kaldığımız odanın mutfağında istediğimiz yemekleri pişirdik. Ve son günümüzü otelin dışına çıkmadan havuzda geçirdik. Bodrum macerası böylece sona erdi. Bir daha gideceğimi sanmıyorum. Dönüşü biraz erken yapmak istedik. Çünkü Avşar köyünde leylek zamanı ve sanıyorum temmuz ayının sonunu bulmadan çekip giderler.

Avşar Köyüne giriş
Köy girişinde leylekler karşılıyor
Milas’a giriÅŸ yolunu geçtikten sonra AvÅŸar Köyü 12 kilometre kadar. GeçtiÄŸimiz yıl yine bir geziden dönerken Engin Yavuz ile birlikte köye girdik ama leylekler çoktan göçüp gitmiÅŸlerdi, sadece sakatlanıp uçamayan leylekler ortalıkta dolaşıp duruyorlardı. Köyün giriÅŸinde AvÅŸar Köyüne hoÅŸ geldiniz yazan bir tak yapılmış ve o takın hemen dibinde bir leylek yuvası karşıladı bizi. Leylekleriyle ünlü bir köye böyle bir giriÅŸ yapmak pek keyifli geldi bize. AvÅŸar köyünde leylekler için en büyük tehlike elektrik telleri. Zavallıcıklar uçuÅŸ keyfi yaparken bu tellere takılıyorlar, ya ölüyorlar ya da sakat kalıyorlar.

Teller leylekler için büyük bir tehlike oluşturuyor
Elektrik telleri olmasa
Köyün muhtarı tellerin yeraltına alınması için uzun süre mücadele vermiÅŸ, doÄŸa ve hayvan sever dernekleri ile irtibata geçmiÅŸ, baÅŸarılı olamamış. Köyün içinde gezerken yine boÅŸ yuvalar vardı. Sorup araÅŸtırdım, bunların da aynı ÅŸekilde can verdiklerini öğrendim. Leylekler için özel tasarım yuvalar yapılmış. Her yıl leylekler köye gelip yuvalarına yerleÅŸiyor, yumurtasını bırakıyor ve temmuz sonuna doÄŸru dört kiÅŸilik bir aile olup göçüyorlar. Gerçekten de devlet AvÅŸar köyüne özel ilgi gösterse, teller yeraltına alınsa ve tanıtımı iyi yapılsa, dünyanın dört bir yanından turistler bu köye akın ederler. Tam bir leylekler diyarı…

Kapırıkı Köyü
Kapıkırı 11 kilometre
Milas yolu üzerinden yıllarca önünden geçip gittiÄŸimiz ve bir türlü giriÅŸ yapmadığımız ve çok merak ettiÄŸim bir yol vardı. Levhada Kapıkırı 11 kilometre yazıyor. YeÅŸillikler arasında ve salaÅŸ köy kahvelerinin yol boyunca sıralandığı yola saptık. Hayvancılığın çok yoÄŸun olduÄŸu bölgede yolun üzerindeki sürülere dikkat ederek Kapıkırı’na ulaÅŸtık. Tarihi bir alan içinde bulunan Kapıkırı Köyü göl kıyısında yer alıyor. Köyün karşısında bir ada ve tarihi kale surlarından geriye kalanlar tüm heybetiyle görünüyor.

Milas yolundan girince yol boyunca hayvan sürüleri var dikkatli araç kullanmak gerekiyor
Pansiyonlar çok ucuz
Köyün göle bakan kıyısında salaÅŸ gazinolar sarılanmış, gazino sahipleri ayrıca pansiyon da iÅŸletiyor. Pansiyonlarda konaklama 40 lira bu rakama sabah ve akÅŸam yemekleri de dahil. Programıma aldım bile… Sahilde biraz dolaÅŸtık. Gazinoda soÄŸuk birer bira içtik. Ben AyÅŸe ile soÄŸuk biraları yudumlarken Ezgi de benim fotoÄŸraf makinem ile köyün fotoÄŸraflarını çekti. Gölde bir aile çoluk çocuk yüzüyor keyfini çıkarıyordu. Köyün karşısında ayrıca küçük bir ada daha var. Gençler kıyıdan adaya kadar yüzüyor, üzerine çıkıyor, dinlenip tekrar geri dönüyor. Keyifli olmalı…

Gölde balıkçılık da yapılıyor
Keyfini tam anlamıyla çıkaracağım
AkÅŸama doÄŸru gölün üzerinden güneÅŸin batışını izledik. Köyün içinde mini bir gezinti yaptık. Köylü kadınlar araçların önüne kendilerini atıp, eliÅŸlerinden örnek gösterip satış yapmak istiyorlar. Hemen her evin önünde yaÅŸlı kadınlar bu iÅŸi yapıyor. Gelip giden yerli ve yabancı turistlere alışmışlar, insanlara çok sıcak davranıyorlar. Bir dahaki geliÅŸimizde köyün içinde bir pansiyonda kalıp bol bol fotoÄŸraf çekip Bafa Gölü’nün keyfini tam anlamıyla çıkaracağım.
.

Tarihi kale
Işık Teoman
isikteoman@gmail.com
MuÄŸla’nın dünyaca ünlü Bodrum ilçesine son gittiÄŸim tarih 1997… Ben Bodrum’u hala kıyıda pansiyonları, önünden geçen küçük bir yolu, deniz kıyısında kahveleri var. Sanıyorum ve o haliyle düşünüyorum. Yanıldık doÄŸal olarak. Kıyılar yatlara açılmış, insanları denizden koparmışlar, bana göre garip bir durum oluÅŸmuÅŸ. Gürültülü bir Bodrum çıkmış ortaya. Ayrıca adım başı otoparklar dolmuÅŸ, yerin altına uzanan ve soygun yapar gibi paralar talep eden otoparklar. Neyse tüm bunlar bir yana gittik, gezelim dedik. Birkaç saat dolaÅŸtık ama sıkıldık.

Bodrum yerine köyler tercih edilmeli
Torba köyünde de yapılaşma bir hayli fazla, ama en azından kıyıdan denize girmek pek kolay, halka açık plajlar var. İlk günümüzü plajda, ikinci günümüzü kaldığımız Jung apart otelin havuzunda geçirdik. Yiyeceklerin ve yemeklerin çok pahalı olması nedeniyle, otelin karşısındaki marketten alışveriş yaptık ve kaldığımız odanın mutfağında istediğimiz yemekleri pişirdik. Ve son günümüzü otelin dışına çıkmadan havuzda geçirdik. Bodrum macerası böylece sona erdi. Bir daha gideceğimi sanmıyorum. Dönüşü biraz erken yapmak istedik. Çünkü Avşar köyünde leylek zamanı ve sanıyorum temmuz ayının sonunu bulmadan çekip giderler.

Köy girişinde leylekler karşılıyor
Milas’a giriÅŸ yolunu geçtikten sonra AvÅŸar Köyü 12 kilometre kadar. GeçtiÄŸimiz yıl yine bir geziden dönerken Engin Yavuz ile birlikte köye girdik ama leylekler çoktan göçüp gitmiÅŸlerdi, sadece sakatlanıp uçamayan leylekler ortalıkta dolaşıp duruyorlardı. Köyün giriÅŸinde AvÅŸar Köyüne hoÅŸ geldiniz yazan bir tak yapılmış ve o takın hemen dibinde bir leylek yuvası karşıladı bizi. Leylekleriyle ünlü bir köye böyle bir giriÅŸ yapmak pek keyifli geldi bize. AvÅŸar köyünde leylekler için en büyük tehlike elektrik telleri. Zavallıcıklar uçuÅŸ keyfi yaparken bu tellere takılıyorlar, ya ölüyorlar ya da sakat kalıyorlar.

Elektrik telleri olmasa
Köyün muhtarı tellerin yeraltına alınması için uzun süre mücadele vermiÅŸ, doÄŸa ve hayvan sever dernekleri ile irtibata geçmiÅŸ, baÅŸarılı olamamış. Köyün içinde gezerken yine boÅŸ yuvalar vardı. Sorup araÅŸtırdım, bunların da aynı ÅŸekilde can verdiklerini öğrendim. Leylekler için özel tasarım yuvalar yapılmış. Her yıl leylekler köye gelip yuvalarına yerleÅŸiyor, yumurtasını bırakıyor ve temmuz sonuna doÄŸru dört kiÅŸilik bir aile olup göçüyorlar. Gerçekten de devlet AvÅŸar köyüne özel ilgi gösterse, teller yeraltına alınsa ve tanıtımı iyi yapılsa, dünyanın dört bir yanından turistler bu köye akın ederler. Tam bir leylekler diyarı…

Kapıkırı 11 kilometre
Milas yolu üzerinden yıllarca önünden geçip gittiÄŸimiz ve bir türlü giriÅŸ yapmadığımız ve çok merak ettiÄŸim bir yol vardı. Levhada Kapıkırı 11 kilometre yazıyor. YeÅŸillikler arasında ve salaÅŸ köy kahvelerinin yol boyunca sıralandığı yola saptık. Hayvancılığın çok yoÄŸun olduÄŸu bölgede yolun üzerindeki sürülere dikkat ederek Kapıkırı’na ulaÅŸtık. Tarihi bir alan içinde bulunan Kapıkırı Köyü göl kıyısında yer alıyor. Köyün karşısında bir ada ve tarihi kale surlarından geriye kalanlar tüm heybetiyle görünüyor.

Pansiyonlar çok ucuz
Köyün göle bakan kıyısında salaÅŸ gazinolar sarılanmış, gazino sahipleri ayrıca pansiyon da iÅŸletiyor. Pansiyonlarda konaklama 40 lira bu rakama sabah ve akÅŸam yemekleri de dahil. Programıma aldım bile… Sahilde biraz dolaÅŸtık. Gazinoda soÄŸuk birer bira içtik. Ben AyÅŸe ile soÄŸuk biraları yudumlarken Ezgi de benim fotoÄŸraf makinem ile köyün fotoÄŸraflarını çekti. Gölde bir aile çoluk çocuk yüzüyor keyfini çıkarıyordu. Köyün karşısında ayrıca küçük bir ada daha var. Gençler kıyıdan adaya kadar yüzüyor, üzerine çıkıyor, dinlenip tekrar geri dönüyor. Keyifli olmalı…

Keyfini tam anlamıyla çıkaracağım
AkÅŸama doÄŸru gölün üzerinden güneÅŸin batışını izledik. Köyün içinde mini bir gezinti yaptık. Köylü kadınlar araçların önüne kendilerini atıp, eliÅŸlerinden örnek gösterip satış yapmak istiyorlar. Hemen her evin önünde yaÅŸlı kadınlar bu iÅŸi yapıyor. Gelip giden yerli ve yabancı turistlere alışmışlar, insanlara çok sıcak davranıyorlar. Bir dahaki geliÅŸimizde köyün içinde bir pansiyonda kalıp bol bol fotoÄŸraf çekip Bafa Gölü’nün keyfini tam anlamıyla çıkaracağım.
.

Işık Teoman
isikteoman@gmail.com
"Işık Teoman" bütün yazıları için tıklayın...
