Zeytinyaðýnýn sunum image maker'ý olmak! / Aþçý Fok<br>Nurdan ÇAKIR TEZGÝN
Aþçý Fok<br>Nurdan ÇAKIR TEZGÝN

Aþçý Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGÝN

Zeytinyaðýnýn sunum image maker'ý olmak!



Restoranlarda masaya zeytinyaðý gelmesi olayýna Aþçý Fok'ça yaklaþalým bugün ne dersiniz?

Bizler, Akdeniz ülkesi insaný ve Egeliler olarak bütün restoranlarýmýzda, masamýza teklifsiz zeytinyaðý getirilmesini ekmek su gibi elzem saymalýyýz.

Bir Akdeniz ülkesi olarak zeytinyaðýnýn masaya teklifsiz geliþi ucu açýk bir mevzu olduðundan, kendi içinde pek çok þýkta ele alýnabilir. Zeytinyaðýnýn ille de masaya gelmesi konusunda hemfikir olduðumuzu varsayarsak elbette!

Ben, zeytinyaðýnda þiþe olayýna takýlanlardaným. Sadece zeytinyaðýnda deðil, diðer kahvaltýlýklarýmda ev yapýmý soslarýmda, baharat ve reçellerimde minik þiþelerle kavanozlar bulup kullanacaðým diye, canýma eziyet ettiðimi bilenler bilir! Arayan bulur ya, zor da olsa buluyorum elbet. Ambalaj, bir ürünün yüzgörümlüðüdür. Siz içine ne kadar iyi ve kaliteli ürün koyarsanýz koyun, sunum ve ambalaj sýradansa diþinizle kuþ tutsanýz beklenilen deðeri ve ilgiyi göremezsiniz.

Restoran masalarýnda biri diðerinin týpa týp ayný zeytinyaðý þiþelerini görmeye alýþtýk artýk. Geniþ gövdeli, aðzý dar, saydam cam þiþeler bunlar. Oysa; zeytinyaðý koyu renk þiþede ve serin yerde saklanmalý ve müþteri masaya oturur oturmaz servis edilmeli. Saatler ve günler önceden masalarda sürekli duran zeytinyaðý þiþelerinin içindeki yaðýn kalitesinden þüphe edilmeli çünkü, ýsýnan ve hava alan zeytinyaðý tat özelliklerini yitiriyor, eskiyor.

Zeytinyaðýnýn restoran, lokanta ve kafelerdeki sunumlarý için bunlarý söyledikten sonra gelelim "Ne yapmalý, nasýl yapmalý?" bölümümüze.

Ýyi þeyleri isteyip beklemek için gurme yada özel biri olmak gerekmiyor. Ýnsanlar dýþarýda zaman ve para ayýrarak yemek yemeyi seçiyorsa, özel bir þeyler beklemeyi de en doðal haklarý olarak görüyorlar. Akýllý iþletmeciler, kapýsýndan adýmýný atan müþterisini nasýl memnun edeceðini bilen iþletmecilerdir. Artýk teknoloji çaðýndayýz, Fizan'da yapýlan bir hata anýnda hepimizin gözü önüne davul zurnayla sokuluveriyor. Ona keza filanca uzaklýkta yapýlmýþ farklý bir güzellik de yine elden ele, gözden dile anýnda duyuluyor. Buna iþletme ve üreticilerin þansý mý dersiniz, yoksa dezavantajý mý onu bilemem! Ama, dünyanýn hiç olmadýðý kadar son sürat bir hýzla deðiþtiði aþikar. Bu deðiþime ayak uyduramayanlarýn sanýrým pek gelecek beklentisi olamayacak.

Mucahit Taha Özkaya hocayla Foça'daki diyaloðumuz geldi aklýma; Sayýn Özkaya da masaya zeytinyaðý gelmesinden yanaydý lakin küçük þiþelerde. Mümkün olduðunca minik, bir kullanýmlýk þiþelerde masaya gelmesi konusundaki fikirleri hoþuma gitmiþti. Öyle ya, siz müþteri olarak bir lokantada kapaðý açýk, içinde ne olduðundan emin olmadýðýnýz bir yaðý mý kullanmak istersiniz ki, es kaza çiçekyaðý da konmuþ olabilir (!) yoksa, üzerinde etiketi olan ilk kez sizin açacaðýnýz bir þiþeden akan sýzma zeytinyaðýný mý?

Büyük þiþeleri sabunla yýkayýp, kurutup tenekeden doldurana kadar geçen malzeme ve iþ kaybý, küçük þiþe ambalajlamasýnýn maliyetine kaydýrýlabilir. Etiketli ve yeni açýlmak üzere 250 cc. yada 500 cc.lik zeytinyaðý þiþeleriyle olmaz bu iþler elbette, "harcý borcunu geçer" diye bir söz vardýr. Ana yemeðin kendisinden daha pahalýya geleceðinden daha küçük ambalajlar niye olmasýn? Örneðin 20-30 cc. veya 50 cc. gibi

Þimdilerde, ketçaptan, mayanoze, hardala, tuzdan karabibere, kolonyalý mendile birçok kullaným ürünü tek kullanýmlýk ambalajlar içinde tüketimdeki yerini çoktan aldý. Zeytinyaðý niçin bu kadar geriden gidiyor anlamak mümkün deðil! Yok mu var elbette, pek az firma bunu yaptý ve salatalar yanýnda ilave fiyatla sunuyor. Fiyatýn yüksekliðine göre üstelik sanýyorsunuz ki þiþe içinde. Ne gezer, ketçap gibi poþet içinde!

Üretici olarak kendi yaðýmýza gereken önem ve deðeri önce bizim vermemiz gerekir. Onu parfümden daha deðerli görüp, ambalajlayýp özenmemiz gerek ki, tüketici de bu özenden nasibini alsýn. Böyle bir kural vardýr aslýnda; "Sen kendini sev ki baþkalarý da seni sevsin, sen yaptýðýn iþi çok sev ki baþkalarý da sevip beðensin!"

Tabii bütün bunlar kaliteli zeytinyaðýnýn lokantalarda sunumunu çoðaltmak isteyenler ve elbette lokantasýnda, cafesinde, restoranýnda böyle bir farklýlýk yaratmayý düþünenler için.

Üretici, mal verdiði iþletmedeki tüketim koþullarýný bu minik þiþelerle belki daha iyi koruyup kontrol etme imkaný bulabilir. (Büyük þiþedeki ýsý ve hava alma gibi eskiten faktörler bertaraf edilerek.) Sýradan ve kliþe kalýplarý aþýp yenilenmek zaman alabilir ama; kimin hoþuna gitmez ki; çeþitli tip zeytinyaðlardan oluþan þirin bir sepetin masa üzerinde bulunmasý ve ana yemeði beklerken kýzarmýþ ekmek yada bazlama, pideleri o minik þiþelerdeki sýzma yaða banýp iþtahla atýþtýrmak...

Ve elbette dünya mutfaklarý, giderek özgürleþmeyi özendiriyor; masaya getirilen salata, sos, zeytin, peynir, yumurta, haþlanmýþ ot ve sebzelerin yaðýný kendi ellerinizle yeni açacaðýnýz þiþeden tadýna bakarak dökmek özgürlük deðil midir? Zaten yiyeceðiniz giriþ ya da ana yemeði göz önünde hazýrlamak, yediðinizin hangi malzemelerden yapýldýðýný seyretmek, belli baþlý bazý restoranlarda türev olarak yeni bir akým.

Bu oldukça tuhaf bir durumu da ortaya çýkarýyor. Zeytinyaðý üreticisi, malýný en iyi þekilde üretmekle mi uðraþacak yoksa ona makyaj yapýp, yeni giysiler içinde sunma ve satma derdine mi düþecek! Galiba bu gidiþle, bütün zeytinyaðý üreticilerine sunum için birer "image maker" gerekiyor!


Aþçý Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGÝN


www.ascifok.com



29 Haziran 2009 Pazartesi / 4121 okunma



"Aþçý Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGÝN
" bütün yazýlarý için týklayýn...