
Aþçý Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGÝN
Meltem'in somon pastýrmasý ve þirin sebze bahçesi
Akýllara zarar bir istençlilik halinden söz edeceðim bugün. Dar alandaki o muntazam sebze bahçeciðini gördüðüm an, çoktan oluþmuþtu bu yazý! Meltem Özkan Dorsman ve Michael John Dorsman'ýn Foça'daki evlerinin bahçesine bir kez daha vuruldum bugün.
Evi, bahçe ve sokaðýnýn temizlik ve estetiðine kendini adamýþ olan Meltem ve Michael çiftinin gayretli çalýþmalarýný görenler, görmeyenlere anlatacaklardýr eminim ama, ben anlatmakta öncü olayým dedim.
Tanrým o ne güzel bir sebze bahçesi! Diyeceksiniz taþ duvarlar ve dar sokaklar ve de minicik bir iç avlu arkasýnda sebze bahçesi mi olurmuþ? Olmuþ, olmuþ, ben gördüm, örnek alýp bir karýþ topraðýn peþine düþmeli, bir avuç tohum ve fideyle yaþamýn doðurganlýðýna kendi ellerimizle þahit olmalý. Kýsa zamanda bu nasýl bir emek ve istektir ki her duvarýn dibini her karýþ topraðý deðerlendirip taze yemyeþil yaþamlar fýþkýrtmýþ sevgili Meltem ve Michael. Bahçelerinde gözünüzün görebildiði her alanda saksý ve tarhlar var, her bir bölüme ayrý bir tohum veya fide ekilmiþ, ayrýca ne ekildiði anlaþýlsýn diye de bitkinin fotoðrafý topraðýn bir köþeciðine iliþtirilmiþ. Ne denir; görmek gerek.
Çiçek ve aðaç fidanlarýyla sokaðýnýn çehresini sürekli güzelleþtiren Meltem, kendi bahçesine ektiði tohumlarýn dýþýnda eþine dostuna da paketler dolusu çiçek tohumu ve soðaný hediye etmekte ve akýbetini takip etmekte, "ektiniz mi hadi çabuk olun vakti geçiyor" gibi yüreklendirici sözcüklerle etrafýndakilerin adeta gönüllü çevrecisi. Onun gibi insanlara ihtiyacýmýz var dostlar, Foça'nýn artýk pek az kalmýþ tarihi dar sokaklarýndan birini cennete çevirmesiyle, bana göre en büyük gönül madalyasýný hakeden Meltem'i azminden ötürü bir kez daha kutluyorum.
Daracýk alanlarda neler yetiþtiriyor akýl sýr ermiyor! Ýsteyince neler olmaz, hayranlýðýmý kocaman sözcüklerle haykýrýyorum buradan, sebzemizi, yeþil yapraklý taze baharatlarýmýzý kendimiz yetiþtirelim ne olur, balkonda saksýda olmaz demeyelim. Oluyor inanýn...

Meltem, yaþamý bütün kaleleriyle kucaklamaya çalýþan kocaman yürekli bir insan. Mutfaktaki keþiflerinden hiç söz etmiþ miydim size? Olmadý tabii, zamanýn peþinden koþturuyorum derken bazen bir bakýyorum; zaman beni koþturuyor dolu dizgin! Durup bir nefes alýyorum ve iþte o zaman farkediyorum yakýn çevremdeki dibine ýþýk verse de farkedilmeyen þavk-ý mumlarý...
Meltem'in meyve likörleri, malmelat ve soslarý lezzetçiler için tadýlasý güzellikte. Geçen yýlki Somon pastýrmasý hala dillere destan, ona sorarsanýz çok mütevazi davranýp oldu mu acaba gibi tedirginlikler yaþýyor ama pekala olduðunun da farkýnda.
Þimdi de isteðim üzerine bana verdiði, kendi anlatýmýyla Meltem'in somon pastýrmasý tarifini okuyalým hep birlikte.

"Somon pastýrmasýný iki þekilde denedim.
Birincisi; 2 adet somon fleto aldim, her tarafýný sanayi tuzu ile kapladým, bir kabýn içine koyup üzerine aðýrlýk koydum (su dolu büyük bir tencere).
Kabýn bir tarafýnýn altýna kaþýk koyarak eðim verdim. Dördüncü gün ýslanmýþ tuzu yenileyerek ve akan sývýlarý temizleyerek bekledim.
Sonra fletolari yýkadým, tuzlarýný temizledim ve astým, 3-4 gün havadar, esintili ama güneþ almayan bir yerde kuruttum.
Ondan sonra takriben yarim kilo çemen unu, 3 diþ sarýmsak, göz kararý tatlý toz kýrmýzý biber, dereotu ve kimyonu karýþtýrarak, su ekleyerek hamur yaptým. Yapýþkan bir hamur oluyor, elle somonlarýn üstüne sürmek mümkün olmuyor, eldivenle sürmek gerekiyor. Fletolari bu hamurla kaplayýp tekrar astým. Ama daha ikinci günde somon yaglý bir balik oldugu icin yaðlarý akmaya ve çemen dökülmeye baþladý. Onun üzerine fletolarý ince dilimleyip zeytinyaðýna koydum ve tane karabiber ile dereotu ekledim. Birinci yapýlýþý buydu. Fena olmadý ama gereksiz yere zahmetli ve uzun bir yöntem oldu ve ben istediðim sonucu alamadým.
Ýkincisi: Sonra baþka bir yöntem denedim. Araþtýrmalardan sonra Kuzey Avrupa’da çokca yapilan ‘gravlax’ dedikleri bir yöntem ile bir ‘Ýspanyol tapa’ sý olan bir mezeyi yorumlayarak ve birleþtirerek baþka þekilde yaptim.
Gene somon fletolarini aldim, eþit ölçülerde tuz, seker ve tatlý toz kýrmýzý bibere su ekliyerek fletolarin derisi alta gelecek sekilde bu karýþýmla kaplayýp bir kaba koydum ve bir kapta bir gün beklettim.
Ertesi gün yýkayýp temizleyip bir kaba zeytinyaðý, dereotu ve karabiber koyup bu sefer derileri üste gelecek þekilde fletolarý içine koyup kabý streç filmle kaplayýp üzerlerine aðýrlýk koydum. Ertesi güne hazýr oldu. Bu hemen hemen ayný tadý veren ama çok daha kýsa sürede hazýrlanabilen bir þey oldu.
Ama hala istediðim tadý yakalayamadým. Tamam güzel bir þey oldu da, benim istediðim olmadý. Þimdi balýkçýlara büyük bir akya balýðý ýsmarladým, balýk gelince akya pastýrmayý deneyeceðim
Aþçý Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGÝN
www.ascifok.com
Akýllara zarar bir istençlilik halinden söz edeceðim bugün. Dar alandaki o muntazam sebze bahçeciðini gördüðüm an, çoktan oluþmuþtu bu yazý! Meltem Özkan Dorsman ve Michael John Dorsman'ýn Foça'daki evlerinin bahçesine bir kez daha vuruldum bugün.
Evi, bahçe ve sokaðýnýn temizlik ve estetiðine kendini adamýþ olan Meltem ve Michael çiftinin gayretli çalýþmalarýný görenler, görmeyenlere anlatacaklardýr eminim ama, ben anlatmakta öncü olayým dedim.
Tanrým o ne güzel bir sebze bahçesi! Diyeceksiniz taþ duvarlar ve dar sokaklar ve de minicik bir iç avlu arkasýnda sebze bahçesi mi olurmuþ? Olmuþ, olmuþ, ben gördüm, örnek alýp bir karýþ topraðýn peþine düþmeli, bir avuç tohum ve fideyle yaþamýn doðurganlýðýna kendi ellerimizle þahit olmalý. Kýsa zamanda bu nasýl bir emek ve istektir ki her duvarýn dibini her karýþ topraðý deðerlendirip taze yemyeþil yaþamlar fýþkýrtmýþ sevgili Meltem ve Michael. Bahçelerinde gözünüzün görebildiði her alanda saksý ve tarhlar var, her bir bölüme ayrý bir tohum veya fide ekilmiþ, ayrýca ne ekildiði anlaþýlsýn diye de bitkinin fotoðrafý topraðýn bir köþeciðine iliþtirilmiþ. Ne denir; görmek gerek.
Çiçek ve aðaç fidanlarýyla sokaðýnýn çehresini sürekli güzelleþtiren Meltem, kendi bahçesine ektiði tohumlarýn dýþýnda eþine dostuna da paketler dolusu çiçek tohumu ve soðaný hediye etmekte ve akýbetini takip etmekte, "ektiniz mi hadi çabuk olun vakti geçiyor" gibi yüreklendirici sözcüklerle etrafýndakilerin adeta gönüllü çevrecisi. Onun gibi insanlara ihtiyacýmýz var dostlar, Foça'nýn artýk pek az kalmýþ tarihi dar sokaklarýndan birini cennete çevirmesiyle, bana göre en büyük gönül madalyasýný hakeden Meltem'i azminden ötürü bir kez daha kutluyorum.
Daracýk alanlarda neler yetiþtiriyor akýl sýr ermiyor! Ýsteyince neler olmaz, hayranlýðýmý kocaman sözcüklerle haykýrýyorum buradan, sebzemizi, yeþil yapraklý taze baharatlarýmýzý kendimiz yetiþtirelim ne olur, balkonda saksýda olmaz demeyelim. Oluyor inanýn...

Meltem, yaþamý bütün kaleleriyle kucaklamaya çalýþan kocaman yürekli bir insan. Mutfaktaki keþiflerinden hiç söz etmiþ miydim size? Olmadý tabii, zamanýn peþinden koþturuyorum derken bazen bir bakýyorum; zaman beni koþturuyor dolu dizgin! Durup bir nefes alýyorum ve iþte o zaman farkediyorum yakýn çevremdeki dibine ýþýk verse de farkedilmeyen þavk-ý mumlarý...
Meltem'in meyve likörleri, malmelat ve soslarý lezzetçiler için tadýlasý güzellikte. Geçen yýlki Somon pastýrmasý hala dillere destan, ona sorarsanýz çok mütevazi davranýp oldu mu acaba gibi tedirginlikler yaþýyor ama pekala olduðunun da farkýnda.
Þimdi de isteðim üzerine bana verdiði, kendi anlatýmýyla Meltem'in somon pastýrmasý tarifini okuyalým hep birlikte.

"Somon pastýrmasýný iki þekilde denedim.
Birincisi; 2 adet somon fleto aldim, her tarafýný sanayi tuzu ile kapladým, bir kabýn içine koyup üzerine aðýrlýk koydum (su dolu büyük bir tencere).
Kabýn bir tarafýnýn altýna kaþýk koyarak eðim verdim. Dördüncü gün ýslanmýþ tuzu yenileyerek ve akan sývýlarý temizleyerek bekledim.
Sonra fletolari yýkadým, tuzlarýný temizledim ve astým, 3-4 gün havadar, esintili ama güneþ almayan bir yerde kuruttum.
Ondan sonra takriben yarim kilo çemen unu, 3 diþ sarýmsak, göz kararý tatlý toz kýrmýzý biber, dereotu ve kimyonu karýþtýrarak, su ekleyerek hamur yaptým. Yapýþkan bir hamur oluyor, elle somonlarýn üstüne sürmek mümkün olmuyor, eldivenle sürmek gerekiyor. Fletolari bu hamurla kaplayýp tekrar astým. Ama daha ikinci günde somon yaglý bir balik oldugu icin yaðlarý akmaya ve çemen dökülmeye baþladý. Onun üzerine fletolarý ince dilimleyip zeytinyaðýna koydum ve tane karabiber ile dereotu ekledim. Birinci yapýlýþý buydu. Fena olmadý ama gereksiz yere zahmetli ve uzun bir yöntem oldu ve ben istediðim sonucu alamadým.
Ýkincisi: Sonra baþka bir yöntem denedim. Araþtýrmalardan sonra Kuzey Avrupa’da çokca yapilan ‘gravlax’ dedikleri bir yöntem ile bir ‘Ýspanyol tapa’ sý olan bir mezeyi yorumlayarak ve birleþtirerek baþka þekilde yaptim.
Gene somon fletolarini aldim, eþit ölçülerde tuz, seker ve tatlý toz kýrmýzý bibere su ekliyerek fletolarin derisi alta gelecek sekilde bu karýþýmla kaplayýp bir kaba koydum ve bir kapta bir gün beklettim.
Ertesi gün yýkayýp temizleyip bir kaba zeytinyaðý, dereotu ve karabiber koyup bu sefer derileri üste gelecek þekilde fletolarý içine koyup kabý streç filmle kaplayýp üzerlerine aðýrlýk koydum. Ertesi güne hazýr oldu. Bu hemen hemen ayný tadý veren ama çok daha kýsa sürede hazýrlanabilen bir þey oldu.
Ama hala istediðim tadý yakalayamadým. Tamam güzel bir þey oldu da, benim istediðim olmadý. Þimdi balýkçýlara büyük bir akya balýðý ýsmarladým, balýk gelince akya pastýrmayý deneyeceðim
Aþçý Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGÝN
www.ascifok.com
"Aþçý Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGÝN" bütün yazýlarý için týklayýn...