
Aþçý Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGÝN
Ýncir reçeli ve zaman mevhumu
Eskiden babaannem; iþini bitiremeyip günü yetiremeyenlere "ahir zaman insaný n'oolacak, ahir zamana da geldik iþte Allah beterinden saklasýn" derdi ve savýný desteleyecek yan unsurlarý sýralardý. "Kitapta yeri var, kimsenin kimseyi görecek zamaný olmayacakmýþ ahir zamanda, hay huyla akþam olacakmýþ herkes nefs-i nefsine kalacakmýþ" derdi rahmetli.
Güler geçerdim babaannemin dar gelen ahir zaman mevhumuna, yirmi dört saatlik zaman birimi nasýl olup da uzayýp kýsalýr! "Zaman" adý üstünde. Yýllar geçti büyüdük ve idrak eder olduk zamanýn nasýl göreceleþtiðini. Yetmiyor, zamaný yetiremiyorum ben, size de oluyor mu bu yetirememe telaþý?
Sabah uyanýnca yapýlacak iþlerimin hangisinden baþlasam sendromuna yakalanýyorum bazen, listem uzun, gün kýsa! Tam bir iþe kaptýrýyorum kendimi hadi bakalým diðer önemli iþim adeta canhýraþ baðýrýyor "ben de önemliyim, sýra bende" diye. Salatalýk fidelerimi bahçeye dikme iþi, yine kaldý yarýna...
Dün, Marsilya'ya uðurlanacak olan Kybele Gemisi'nin yola çýkýþ töreni vardý, haliyle epey zamaným orada geçti. Birkaç eþ dost derken akþam oluverdi, çekilen fotoðraflarýn tasnifi, gelen giden e-postalar, akþam yemeði hazýrlýðý sabahtan piþirdiðim yeþil (ham) incir reçelinin kavanozlara yerleþtirilmesi filan derken, insanýn beden enerjisi bitiyor vallahi...
Duygu ve düþünce enerjimin hýzýna yetiþemeyen bedenimi, iliþtiðim iskemleden kaldýrýp, reçelimin fotoðraflarýný çekip, sizlerin beðenisine sunayým derken, saat çoktan gece yarýsý olmuþ. Ýþte, zaman dediðimiz görece (izafi) kavramýn aþaðý çekemediðimiz süreliliði...
Aþaðý? Hangi duruþa göre aþaðý? Zaman, enlem yada boylam biçeminde bir düzlem mi ki, aþaðý-yukarýlýðýndan söz edebiliyoruz! Einstein’ýn görecelik teorisi içindeki sonsuz doðrularla hiçbir yere gidemeyeceðimiz için en iyisi reçelime bir kavanoz daha çýkarayým dolaptan. Ýncir reçelimin saydam ve parlak damlacýklarý kavanoz kapaðýnda top gibi yuvarlandýkça iþte bunlar geçiyordu aklýmdan.
"Zaman", ucu açýk bir sonsuzluk... Zamanýn tarifi konusunda tam bir uzlaþmaya varýlamamasý saat ile ölçülmesine engel teþkil etmemiþtir nedense! Ve zaman biziz diyebilir miyiz, "ölüm varken ben yokum, ben varken ölüm yok" diyen Nietzsche gibi. Evet evet, biz zamanýn kendisiyiz galiba!

Yeþil incir reçeli yapýmýnda bu yýl farklý bir yöntem deniyorum umarým bundan da, öncekiler gibi memnun kalýrým. Geçmiþ yýllarda incir reçelinin tarifini verdiðim için tekrar yazmýyorum ama bu yýlki farklýlýða biraz deðineyim. Önceleri yeþil erkek incirlerin kabuðunu soyuyordum (tabii þimdi de bir küçük tencere soyarak hazýrladým) bu defa kabuklarýný soymadan incirin dip ve baþ kýsýmlarýný býçakla kopardým ve içlerine birer sýyrýk attým iç acýsý çýksýn diye. Aslýnda incirin acýsý deðil de sütü daha dikkat çekici! Aðzýmýz alýþmýþ acý diye, sütü desem daha doðru ve evet sütünün çýkmasý için bolca suda yirmi dakika kadar haþlýyoruz, sonrasý bilinen ritüel.
Son bir yenilik daha; karanfile ilaveten reçelimi kaynatýrken tencereye birkaç ýtýr yapraðý attým, eski kadýnlar atarmýþ babaannemin ablasýnýn kýzý Müveddet Teyze'den duymuþtum. Müveddet Teyze ne zaman ýtýr yapraðý görse baþörtüsünü açýp boynuna, kulak arkalarýna sürerdi ve omuzlarýný titreterek anlatýrdý ýtýrýn ne iþlere yaradýðýný!
Aþçý Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGÝN
www.ascifok.com
Eskiden babaannem; iþini bitiremeyip günü yetiremeyenlere "ahir zaman insaný n'oolacak, ahir zamana da geldik iþte Allah beterinden saklasýn" derdi ve savýný desteleyecek yan unsurlarý sýralardý. "Kitapta yeri var, kimsenin kimseyi görecek zamaný olmayacakmýþ ahir zamanda, hay huyla akþam olacakmýþ herkes nefs-i nefsine kalacakmýþ" derdi rahmetli.
Güler geçerdim babaannemin dar gelen ahir zaman mevhumuna, yirmi dört saatlik zaman birimi nasýl olup da uzayýp kýsalýr! "Zaman" adý üstünde. Yýllar geçti büyüdük ve idrak eder olduk zamanýn nasýl göreceleþtiðini. Yetmiyor, zamaný yetiremiyorum ben, size de oluyor mu bu yetirememe telaþý?
Sabah uyanýnca yapýlacak iþlerimin hangisinden baþlasam sendromuna yakalanýyorum bazen, listem uzun, gün kýsa! Tam bir iþe kaptýrýyorum kendimi hadi bakalým diðer önemli iþim adeta canhýraþ baðýrýyor "ben de önemliyim, sýra bende" diye. Salatalýk fidelerimi bahçeye dikme iþi, yine kaldý yarýna...
Dün, Marsilya'ya uðurlanacak olan Kybele Gemisi'nin yola çýkýþ töreni vardý, haliyle epey zamaným orada geçti. Birkaç eþ dost derken akþam oluverdi, çekilen fotoðraflarýn tasnifi, gelen giden e-postalar, akþam yemeði hazýrlýðý sabahtan piþirdiðim yeþil (ham) incir reçelinin kavanozlara yerleþtirilmesi filan derken, insanýn beden enerjisi bitiyor vallahi...
Duygu ve düþünce enerjimin hýzýna yetiþemeyen bedenimi, iliþtiðim iskemleden kaldýrýp, reçelimin fotoðraflarýný çekip, sizlerin beðenisine sunayým derken, saat çoktan gece yarýsý olmuþ. Ýþte, zaman dediðimiz görece (izafi) kavramýn aþaðý çekemediðimiz süreliliði...
Aþaðý? Hangi duruþa göre aþaðý? Zaman, enlem yada boylam biçeminde bir düzlem mi ki, aþaðý-yukarýlýðýndan söz edebiliyoruz! Einstein’ýn görecelik teorisi içindeki sonsuz doðrularla hiçbir yere gidemeyeceðimiz için en iyisi reçelime bir kavanoz daha çýkarayým dolaptan. Ýncir reçelimin saydam ve parlak damlacýklarý kavanoz kapaðýnda top gibi yuvarlandýkça iþte bunlar geçiyordu aklýmdan.
"Zaman", ucu açýk bir sonsuzluk... Zamanýn tarifi konusunda tam bir uzlaþmaya varýlamamasý saat ile ölçülmesine engel teþkil etmemiþtir nedense! Ve zaman biziz diyebilir miyiz, "ölüm varken ben yokum, ben varken ölüm yok" diyen Nietzsche gibi. Evet evet, biz zamanýn kendisiyiz galiba!

Yeþil incir reçeli yapýmýnda bu yýl farklý bir yöntem deniyorum umarým bundan da, öncekiler gibi memnun kalýrým. Geçmiþ yýllarda incir reçelinin tarifini verdiðim için tekrar yazmýyorum ama bu yýlki farklýlýða biraz deðineyim. Önceleri yeþil erkek incirlerin kabuðunu soyuyordum (tabii þimdi de bir küçük tencere soyarak hazýrladým) bu defa kabuklarýný soymadan incirin dip ve baþ kýsýmlarýný býçakla kopardým ve içlerine birer sýyrýk attým iç acýsý çýksýn diye. Aslýnda incirin acýsý deðil de sütü daha dikkat çekici! Aðzýmýz alýþmýþ acý diye, sütü desem daha doðru ve evet sütünün çýkmasý için bolca suda yirmi dakika kadar haþlýyoruz, sonrasý bilinen ritüel.
Son bir yenilik daha; karanfile ilaveten reçelimi kaynatýrken tencereye birkaç ýtýr yapraðý attým, eski kadýnlar atarmýþ babaannemin ablasýnýn kýzý Müveddet Teyze'den duymuþtum. Müveddet Teyze ne zaman ýtýr yapraðý görse baþörtüsünü açýp boynuna, kulak arkalarýna sürerdi ve omuzlarýný titreterek anlatýrdý ýtýrýn ne iþlere yaradýðýný!
Aþçý Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGÝN
www.ascifok.com
"Aþçý Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGÝN" bütün yazýlarý için týklayýn...