DÜNYADA BÝR YOLCU / Zeynep KASAP
Zeynep KASAP

Zeynep KASAP

DÜNYADA BÝR YOLCU



Genç bir kadýn Maltepe ne kadar diye sesleniyor. Þoför duymuyor. Kadýn baþýný çevirip, elinde tuttuðu parasýný usulca çantasýna yerleþtiriyor. Saçlarýný düzeltiyor telefonunu alýyor biraz ekrana bakýnýyor sonra camdan dýþarýyý seyrediyor. Bilmem kaç durak gidiyor bir daha sormuyor þoföre para. Kadýn ayakta. Ve ayakta onun gibi on yolcu daha var. Minibüs ne zaman durup kapýyý açsa içeriye bir yolcu daha girip sýðýþtýrýyor kendini. Minibüs ne zaman kapýyý kapatýp az ileride bir yolcu daha almaya çalýþsa son binen yolcu þoföre söylenmeye baþlýyor “Daha ne kadar yolcu alacaksýn adým atacak yer yok.”

Hiç kimse dolu diye minibüse binmekten vazgeçmiyor ama bindikten sonra baþkasýnýn minibüse alýnmasýný da istemiyor. Ýnsanlarýn baþka zaman kýnadýðým bu durumu, bugün nedense gülümsetiyor. Minibüs bakalým daha kaç yolcu alabilecek diye muzipçe düþünürken, minibüs duruyor kapý açýlýyor ve yaþlý bir kadýn týka basa dolu olan minibüse elindeki boþ pazar arabasýyla zar zor yürüyerek biniyor. Pazar yeri, bindiði yerden sekiz durak sonra. Ýki de bir eleþtirdiðim, merhamet saygý vicdan yok artýk büyüðe yaþlýya hastaya, bu yeni nesil gençlerde iþ yok dediðim gençlerden biri, genellemenin içinden sýyrýlarak oturduðu yerde kýpýrdanmaya baþlýyor. Belli ki kalkýp kadýna yer verecek. Hayýr diyorum. Ona yer verme. Baksana zar zor yürüyor, bir de kalkýp pazara gidiyor. Adým baþý market, çeþit çeþit, hepsi ayaðýnýn dibinde. Ne diye biniyor sabahýn bu saatinde? Hem de týka basa dolu minibüse. Az beklese boþ gelir zaten birazdan. Bir de gözü koltuklarda geziyor. Yahu binerken görmedi mi aðzýna kadar yolcu dolu. Yer vermek isteyen genç içimden geçenleri duymuyordu tabi. Kalkýyor yer veriyor. Yine iki doðru birbirini bulmuyor. Ýlla biri doðru biri yanlýþ olacak.

Yer verene üzülüp koltuða güzelce yerleþen kadýna kýzýyorum. Bir de oturduktan sonra tepesinde elinde telefonuyla oynayan ayaktaki yolcuya dik dik bakýþý yok mu. Ee sen de ayakta olacaktýn belki onun yerinde. Ayaktaki yolcunun elindeki telefon sanki onu rahatsýz ediyor. Tüm bu düþüncelerim ve gözlerim birden kadýnýn baþýna yöneliyor.

Ama saçlarý ne güzel diyorum içimden. Bembeyaz.

Cemile Teyze geliyor o an birden aklýma. Karþý kapý komþumuzdu. Hemþire emeklisiydi. Kalbinde pil vardý. Biri telefonla yanýna yaklaþsa kalbin ritmi deðiþirdi anlardý uzaklaþýrdý. Bilenler zaten onun yanýna telefonla yaklaþmazdý. Onunlayken telefonumu baþka odada býrakýrdým. Doksan yaþýna az kalmýþtý. Evlatlarýndan birini genç yaþta kaybetmiþti. Torununu o büyütmüþtü. Çok severdik çok sayardýk birbirimizi. Annemle pazara gitmeyi çok severdi. Annem Cemile Teyzenin koluna girerdi. Annem telaþlý hareketli yavaþlýðý sevmeyen bir kadýn. Bir gün of demezdi. Adýmlarýný onun adýmlarýna ayarlar, tin tin minik adýmlarla gider gelirlerdi pazara. Ama hep mutlu gider mutlu dönerdi. Bir gün, sýradan bir gün Cemile teyze bizdeydi. Balkonda kahve içip sohbet ediyorduk. Konuþma esnasýndan bir ara, çok yoruluyorum dedi. Þu odadan þu odaya gitsem yoruluyorum. Yaþlandým artýk. Yemeklerini kendi yapardý Cemile Teyze. Her iþini kendi görürdü. Bembeyaz uzun çok güzel saçlarý vardý parýl parýl parlardý. Boyatsan öyle güzel olmazdý. Yaþlanýnca saçlarým benim de öyle bembeyaz olsa derdim. Nasýl böyle bembeyaz derdim ona. Neden herkesinki gibi grili deðil de kar beyaz. Kendinden öyle derdi gülümseyerek. Mutlu olurdu saçlarýnýn gözlerinin güzelliðini söylediðimde. Bazen o saçlarý toplamaz omuzlarýna dökülürdü. Masmavi gözleri kar beyaz saçlarýyla bir melek dururdu karþýmda sanki. Temizliðe yardýmcý falan da almazdý. Daha yapýyorum iyi kötü derdi. Bunlar beni ayakta tutuyor. Arada yardýma giderdim ona. Arada annem yemek götürürdü. Cemile teyze de bize yemek getirirdi arada. Sizsiz boðazýmdan geçmedi bakalým beðenecek misiniz derdi. Kapý ayrý olsa bile öyle yakýndýk birbirimize. Annem çalýþtýðým için bana kýyamaz evde pek bir þey yaptýrmazdý. Hafta sonundan hafta sonuna bir ev süpürürdüm sadece bir de ayda bir camlarý, iki üç ayda bir koltuklarý silerdim falan. Geri kalan her þey annemdeydi. Hiç durmazdý evin içinde. Gel dýþarý çýkalým derdi birlikte vakit geçirelim zaten bütün hafta iþtesin hafta sonu da iþle geçmesin. Senin hiç tatilin yok ama anne sen de çalýþýyorsun derdim. Gülerdi. Yine de kýyamazdý bana. Âmâ Cemile teyze iþ yapacaðý vakit hemen Zeyno git de yardým et biraz Cemile Teyzeye derdi. Tüm evi temizlerdim zevkle Cemile Teyze sen bir süpürsen yeter dediði halde.

Yine o gün bizim evde balkonda yoruluyorum artýk dediði vakit Annem hem yoruluyorum diyorsun hem de yarýn pazara gidelim diyorsun Cemile Teyze dedi. Gözleri daldý sustu kýsa bir an sonra bize bakarak dedi ki, pazara pazar diye gitmek istemiyorum ki caným komþum. Ýki insan yüzü göreyim kalabalýða karýþayým yaþadýðýmý anlayayým diye gidiyorum dedi. Sonra yine ve yine hep söylediði gibi iyi ki varsýn Sabriye dedi. Ýyi ki prensesimiz var. Ýyi ki siz varsýnýz.

Geçenlerde sosyal medyada bir yazý okudum. Geçmiþi geçmiþte býrakýn. Ölenleri gidenleri düþünüp durmayýn. Önüne bak bugünü yarýný yaþa. Yarýnlara bak. Evet bugünü yaþayalým tabii. Yarýn var mý bilmiyoruz. O halde bugünün kýymetini bilmeli. Bugünü yaþayalým önümüze bakalým ama daima deðil. Arada zaman zaman bazý bazý dönüp ardýmýza da bakalým. Tüm anýlar yaþanýlanlar olmasa nasýl daha iyi insan olmaya çalýþabiliriz nasýl yarýnlarýmýzý daha iyi hale getirebiliriz ki? Nasýl biz, biz olabilir þimdiki halimizi bulabiliriz?

Önüme bakýyorum ama geçmiþe tamamen sýrt dönmeden. Aslýna bakarsanýz geçmiþ de geçmez. Bir an da yakalayýverir sizi aniden.

Ýyi ki vardýn Cemile Teyze. Ýyi ki vardýnýz.


Zeynep KASAP




17 Ekim 2024 Perþembe / 1414 okunma



"Zeynep KASAP" bütün yazýlarý için týklayýn...