Kör, Pis, Zehirli Bir Kuyu / Ümit YILDIRIM
Ümit YILDIRIM

Ümit YILDIRIM

Kör, Pis, Zehirli Bir Kuyu



Hâkim babasýnýn görevi nedeniyle Hatay’da dünyaya gelir. Bütün çocukluðu ve gençliði bu “yabancý” dünyada geçer. Kitaplarý onun tek sýðýnaðýdýr.

Kültürün baþkenti Ýstanbul’a gelmek kolay olmaz. Kimileri “Sen bir taþralýsýn delikanlý,” der Batý’nýn kaynaklarýný kendi dillerinden okuyan bu kültür insanýna.

Fransýzca’yý ana dili gibi biliyordu; ayrýca Ýngilizce, Arapça…

Hatay’ýn kerpiç duvarlarýný aydýnlýk gören gözleri, yýllarca hayalini kurduðu kütüphanesine kavuþtuðu bir zamanda katarakttan kararýr. Iþýk sönmüþtür artýk. Görme ümidi kalmaz.

Hayat onun için kör, pis, zehirli bir kuyuya benzer.

Türkiye’nin Borges’iydi o, hikâyesini bilen az.

(Borges, Ulusal Kütüphane’nin baþýna getirildikten kýsa bir süre sonra görme yetisini kaybeder. Karanlýk ve aydýnlýðým dediði kütüphane ayný anda gelmiþtir ona, ironik biçimde.)

Sokaklardan, meydanlardan evine -fildiþi kulesine- çekilir. Ya karanlýklar karanlýðýna dalacak ve karanlýklarda yok olacak ya da karanlýðý aydýnlýða dönüþtürüp yitik bir kütüphanenin sesi olmayý baþaracaktý.

Öðrencileri su içtikçe susayan bu meraklý bilgeyi yalnýz býrakmazlar; gelip ona kitap okurlar. Kýzý, görmeyen gözlerine göz olur. Bu yitik gözlü kâhinin sözlerini yazýya geçirir, kitaplarý cilt cilt yayýmlanýr.

“Iþýk Doðudan Gelir” kitabýnda Batý’ya akan nehiri anlatýr. Kimse bu eski masalý dinlemek istemez.

“Kültürden Ýrfana” adlý kitapta “Batý kültürün vatanýdýr. Doðu irfanýn. Ne Batý’yý tanýyoruz ne Doðu’yu. En az tanýdýðýmýz ise kendimiziz” der.

Bu karanlýktan kurtulmanýn tek yolu var: okumak.

“Birleþmek ve düþünmek zorundayýz! Bu zincirleri ne zaman kýracaðýz? Kendi kendimize vurduðumuz zincirleri…”

Yapýtlarý:
Bu Ülke
Umrandan Uygarlýða
Maðaradakiler
Kýrk Ambar
Kültürden Ýrfana


Ümit YILDIRIM




11 Eylül 2018 Salý / 2183 okunma



"Ümit YILDIRIM" bütün yazýlarý için týklayýn...