ATIN BAŞKANI DENİZE, DERİNLERE GİTSİN !.. / Sebahattin Karaca
Sebahattin Karaca

Sebahattin Karaca

ATIN BAŞKANI DENİZE, DERİNLERE GİTSİN !..



2015 yılının Temmuz’unda, turizm üzerine makaleler yazan Özgen Acar’ın, basında çıkan bir anısını okumuÅŸtum. Özgen Acar, 1963 Temmuz’unda Ege kıyılarında dolaşırken, dönemin KuÅŸadası Kaymakamı Özer Türk ile tanışır. Tanıştığı kaymakamdan sitayiÅŸle bahseder. KuÅŸadası’nda Clup Med’i açmış ve KuÅŸTur Tatil Sitesi’ni kurmuÅŸ, Burhaniye Kaymakamlığı sırasında da Artur’u hizmete sokmuÅŸ. MuÄŸla ValiliÄŸi’nde de, Bodrum ve Datça’da da, Aktur Tatil siteleri ile birlikte ilin çeÅŸitli yerlerinde marinalar yapılmasına önayak olmuÅŸ, “turizm yöneticisi” gibi çalışan, ülkenin turizm yoluyla kalkınabileceÄŸine inanan bir kaymakamdır.

Yeter ki gemiler gelsin!

KuÅŸadası‘ndaki görevi sırasında, turist gemilerinin Yunan Adalarına giderken, aynı gemilerin KuÅŸadası’na uÄŸramamalarını içine sindiremeyen Kaymakam Özer Türk, kolları sıvamış, turist gemileri yöneticilerini ikna etmek için giriÅŸimler baÅŸlatmış, Efes’i ve Meryem Ana Kilisesi’ni gerekçe göstererek, gemilerin KuÅŸadası’na gelip açıkta demirlemeleri halinde, kıyıdan gönderilecek küçük motorlarla turistlerin alınabilecekleri yönünde kendilerini ikna etmiÅŸti. Çünkü ilçedeki iskele, deÄŸil bu gemilerin, 15-20 metrelik teknelerin bile yanaÅŸmasına uygun deÄŸildi.

İlk gemi KuÅŸadası’na geldiÄŸinde, Kaymakam Özer Türk’ün yakınında bulunan Özgen Acar, o günü şöyle anlatıyordu: KuÅŸadası ilk geminin heyecanı içindeydi. Kaymakam Türk ve bazı görevlilerle birlikte ben de iskelede bekliyordum. Gemi körfeze girdi, kıyıda heyecan arttı. Gemiden indirilen sürat teknesi ile bir görevli iskeleye çıktı. Görevli elindeki telsiz ile gemi kaptanına, geminin demirleyeceÄŸi yeri anlatmaya baÅŸladı. O günün KuÅŸadası Liman Müdürü, görevlinin (süvarinin) yanına yaklaÅŸtı, elindeki telsizi kaptı, hiç Türkçe bilmeyen adama “seni, telsiz kanununa muhalefetten tutukluyorum!” deyince, 1.90’lık kaymakam, telsizi alıp görevliye vermekle kalmadı, bir omuz darbesi ile Liman Müdürü’nü suya attı!.. Yıl 1963.

Liman, aynı liman. Kafa, aynı kafa!..

Bugünlere gelindiÄŸinde, Booking.com’un kapatılmasına sebep olanları, kaymakamın felsefesi ile suya deÄŸil, denizin derinliklerine atmak gerek. Çünkü o dönemde, ülke turizminin kalkınması için çabalayan bir kaymakam varken, aynı dönemde, içi zafiyetlerle dolu telsiz kanununun bir maddesine sarılarak, henüz daha ülke sathında yeni baÅŸlatılmış turizmin geliÅŸmesine engel koyan, zihniyetler de bulunmaktaydı. O günden bugüne durum deÄŸiÅŸmedi. Yani, Türk turizminin kalkınması için fedakarca çalışan, çabalayan, özveri ile beyin ve bedenini yoran onca insanın yanı sıra, yarım asırdan beri özel kanunlarla kurularak varlığını sürdüren, muhtelif birlikler var. Ancak, onlardan “bir tanesi” çok büyük ve güçlü bir birlik olmasına karşın, “Dünya Turizm HareketliliÄŸi“ içinde, gözle görülür, elle tutulur bir baÅŸarı elde etmemiÅŸtir. Bu anlamda, Türkiye’ye fayda saÄŸlamış yeterli icraatı yoktur veya Türkiye Turizmi’ni sürdürülebilir seviyelere çekecek giriÅŸimde bulunmamıştır.

Buna karşın Booking’e, Türkiye’den eriÅŸimi durdurmayı, bir çırpıda baÅŸarmışlardır.

Talihsiz bir baÅŸarı…

Talihsiz bir baÅŸarı, çünkü bugün, Türk turizminin içinde bulunduÄŸu kötü durumu bilmeyen görmeyen yok. 1960’lı yıllarda adeta seferberlik ile baÅŸlatılmış turizm, zaman zaman krizler yaÅŸamış ve bir yolunu bularak, krizlerden sıyrılmayı bilmiÅŸtir. Ancak, bu defa krizler üst üste gelmiÅŸ ve içinden çıkılamaz duruma dönüşmüştür. Kısa vadede çözülemeyecek gibi görünmektedir.

Her yıl kendini bir miktar yenilemek zorunda olan tesisler, yakında, imkansızlıktan ötürü bakımsızlıktan çürüyecektir. Belleklerden silinen Türkiye algısını yeniden yaratmak, kolay olmayacaktır. Sektörde çalışanların ve bugün işsiz kalan insanların perişan halleri devam edecek, sektöre ürün tedarik eden firmaların işleri, otelcilerin durumundan farklı olmayacaktır.

Durum zaten birkaç senedir böyle iken, Booking’e Türkiye’den eriÅŸimi durdurmak için karar çıkartmak esasında bir baÅŸarı deÄŸil, aÅŸağıya doÄŸru gitmekte olan olumsuzlukları hızlandırmak veya birkaç tane acenta için, binlerce otelin, tesisin, dolayısıyla da sektörden geçimini saÄŸlayan çalışanın veya sektöre ürün temin eden tedarikçinin, iÅŸini veya yaÅŸamını daha da zorlaÅŸtırmaktan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir.

Özgen Acar’ın yaÅŸadığı ve paylaÅŸtığı anısının üzerinden yarım asır geçmesine karşın, ülkemiz turizminde söz sahibi pek çok yöneticinin turizme bakış açısında ve düşünce yapısında hiçbir ÅŸeyin deÄŸiÅŸmediÄŸini, maalesef hala görüyoruz.

Bu bakımdan ülke turizminin gelişmesine engel olan, geri gitmesine yol açan ne kadar kişi ve kuruluş varsa, atın denize gitsin!..

Tıpkı 1963’de KuÅŸadası’nda olduÄŸu gibi.


Sebahattin Karaca

sebahattinkaraca35@hotmail.com
www.sebahattinkaraca.com



3 Mayıs 2017 Çarşamba / 2898 okunma



"Sebahattin Karaca" bütün yazıları için tıklayın...