Hülya için / Aşçı Fok<br>Nurdan ÇAKIR TEZGİN
Aşçı Fok<br>Nurdan ÇAKIR TEZGİN

Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN

Hülya için



Aynı yaÅŸ çocukları gibiydik bir dönem. YaÅŸantılarımızın sadece belirli bir dönemine tanıklığımız, olduÄŸumuz haliyle bir birimizi kabulleniÅŸlerimizi getirmiÅŸti. Foça’ya attığımız demirin halatına tutunmuÅŸ orta yaÅŸ insanlarıydık. Kimimiz eleÄŸini görünmez duvarlara çoktan asmış gibi görünse de, çoÄŸumuz yeni bir hayatın bahar çiçeklerini deriyordu gizliden. Tedbirli, tutak adımlarla dolaşıyorduk Küçükdeniz ile Büyükdeniz sahilini. Bazılarımız yalnız kalmayı kutsal görev sayarken, çoÄŸumuz kalabalıklaÅŸan meydan kahvelerinde dost masalarına iliÅŸirdi, birer ikiÅŸer.

Diyorum ya aynı yaÅŸ insanlarıydık. Kimimizin çoluk çocuÄŸu, eÅŸi yoldaşı vardı, kimi de tek tabanca. Her birimizi, büyük kentlerden güzelim Foça’ya savuran bin sayısız neden vardı. Onun nedenlerinden en önemlisiydi biricik oÄŸlu DoÄŸaç’ın okulu. OÄŸluÅŸuyla tatlı beraberliÄŸiydi ilk dikkatimizi çeken. Sonraları dünya tatlısı kızı Ezgi’yle, eÅŸi Mustafa Bey ile tanıştık. Gün güne merhabalarımız uzarken, farklı yanlarımızı keÅŸfettik.

Nerede karşılaÅŸsak illâ ki bir ot, baharat, sebze konusu açardı. Pek çok ÅŸeyi bilse de tekrar tekrar sorardı. Sormaktan hiç çekinmezdi; pazının, ıspanağın ya da herhangi bir otun farklı piÅŸirimlerini merak ederdi. Mutfağının saÄŸlıklı olmasını çok önemsediÄŸini hepimiz bilirdik. Aynı yaÅŸ gurubundan arkadaÅŸlar arasındaydık. Foça küçük yer, sokaÄŸa çıkan her insanla günde en az iki üç defa karşılaÅŸmak kaçınılmazdır. Karşılaşır, selamlaşır, bazen oturup halleÅŸip külleÅŸirdik. MütevaziliÄŸi, insancıllığı, iyi niyeti ve doÄŸaya düşkünlüğüne olan hayranlığımı hiç gizlemedim, sürekli yürürdü, yüzerdi, okurdu… Hep yapılacak iÅŸleri vardı, yardımlaÅŸma konusundaki hassasiyeti empati yeteneÄŸini güçlü kılmıştı.

Ölüm hiç kimseye yakışmıyor, ona hiç yakışmadı. Tam rahat edeceÄŸi zamanlarını yaÅŸayacakken, tam hayat ona geri dönüşümü sunacakken…

Kınalı kuzusu olanın gözü arkada kalır derler. Kalmasın güzel insan. Yavruların senin bıraktığın bayrağı sana yakışacak güzelliklerle taşıyacaklardır. Madem ki, zamansız gittin, madem ki artık yoksun aramızda, ruhun huzura ersin. Huzur içinde ol gittiğin yerde.

Sırt çantası en çok sana yakışırdı bunu hiç söylemiş miydim? Bir de, insan gibi insandın sen Hülya.

Off… YaÅŸarken söylenmeli pek çok ÅŸey. Hayattayken…



FotoÄŸraflar:
Bülent Akyöndem
Turgay Tezgin


Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN


www.ascifok.com



20 Mayıs 2015 Çarşamba / 4136 okunma



"Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
" bütün yazıları için tıklayın...