FOÇA TURİZMİ'NDE YENİ TÜR ARAYIŞI (KABUK DEĞİŞTİRME) / Sebahattin Karaca
Sebahattin Karaca

Sebahattin Karaca

FOÇA TURİZMİ'NDE YENİ TÜR ARAYIŞI (KABUK DEĞİŞTİRME)



Foça turizmini, bu güne kadar olduÄŸu gibi, yalnız Deniz – Kum – GüneÅŸ Turizmi türü ile yürütmenin zorluÄŸundan pek çok yazımda bahsettim. Ancak yanı başına da, somut önerilerimi sıraladım.

Önerilerimin başında, Tarih Turizminin uygun olacağını ve sebeplerini de zaman zaman sizlerle paylaştım. Foça, tarihi çok zengin olan nadir yerlerdendir. Aynı zaman da, zengin tarih üzerinde kent yaşamının sürdüğü ender şehirlerden birisidir. Efes ve Bergama kadar eskidir. 3500 yıldan fazla geçmişe sahiptir. Phokaia o zaman nereye kurulduysa Foça hala oradadır.

Buna karşın Bergama (Pergamon) ve Efes (Ephesus) ilk kuruldukları yerin yakınında ama aynı zamanda dışındadırlar.

KuruluÅŸu bu kadar eski olan Foça’nın (Phokaia) üzerinde, dağınık düzende yaÅŸayan göçebe yerlilerden – Aolisler – İyonlular – Persler – İskender İmparatorluÄŸu - Bizanslılar – Osmanlılar yaÅŸadı. Her birisi zengin kültürel deÄŸerler bıraktı. Foça’daki her medeniyetten kalan tarihi deÄŸerlerin önemli bir bölümü toprak altında olmakla beraber, bir kısmı da toprak üstünde var olmaya devam etmektedir.



Bunlardan birkaç örnek vermek istiyorum.

Kale içi - Sur duvarları – BeÅŸkapılar – Anfi Tiyatro – Yel DeÄŸirmenleri- Osmanlı Mezarlığı - Osmanlı Hamamları - Su Kemerleri – Antik Mozaikler - öyle ki asırlar önce ÅŸehrin su ihtiyacını karşılamak için örülen su kemerlerinin içinde Antik döneme ait lise binasının alın taşı, Orta çaÄŸda Korsan Roman Muntaner‘in Foça’yı kuÅŸatması sırasında, yaÄŸmalanan ganimetler arasında bulunan saf altından yapılmış Hıristiyan haçının bugün Genova Katedrali’nde olması gibi. Veya 500 sene önce Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı cami gibi kaç ÅŸehirde vardır.

Cumhuriyet döneminde, İstanbul – Ankara – İzmir - Bursa gibi büyük ÅŸehirler hariç, 1960 yıllarının ortalarında Türkiye Turizmi, (Emekli Sandığı’nın yatırımı ve zeytinliÄŸini – toprağını - tarlasını teÅŸvik için çok ucuza veren, deÄŸerli Foçalı insanların gayreti ile) Foça’dan baÅŸlatılmıştır.

Daha sonraki bir yazımda, (bu günlerde büyük bir gayret ile ayaÄŸa kaldırılması planlanan Athena Tapınağı’nın yapılması, Foça’ya çok ciddi katma deÄŸer saÄŸlayacak, turizm açısından zenginlik kazandıracaktır.)

SaÄŸlamlık bakımından, kayaların üzerine kurulmuÅŸ ve sade bir deyim ile taÅŸla – topla – depremle yıkılması mümkün olmayan Athena Tapınağı’nın hangi sebepten ve kimler tarafından yıkıldığını yazacağım.

Åžimdi, kurulduÄŸu tarihten bugüne kadar, yüzlerce olaya tanıklık yapmış kültür - refah - zenginlik ve öncülükleri ile bizden evvelki nesillerce her dönem önemli ÅŸehir olma özelliÄŸini korumuÅŸ, ÅŸimdi ise bizlere teslim edilmiÅŸ Foça’da “Tarih Turizmini” eksik ve noksanlarını da tamamlayarak, Anfi Tiyatro - Athena Tapınağı – Kozbeyli – Kartdere - Sazlıca Rum Köyleri, ören halinde olan kiliseler - manastırı ayaÄŸa kaldırmak da dahil olmak üzere, baÅŸlatmak ve geliÅŸtirmek ÅŸimdiki neslin boynunun borcu olmalıdır.

1980'li ve 1990'lı yıllarda araştırmacı ve gezgin olan ülkemiz insanını yeme - içme kültürünü, yaşama biçimini, kısmen tarihini merak ederek incelemek için İskandinav ülkelerinden gelen turistlerle, Fransız tatil köyünde kalanlar birleşince gerçekten Foça'da bir turizm patlaması olmuştur. Foça'nın sokakları, meydanları ve işletmelerinde günün her saatinde turist görmek mümkün olmuştur. Son birkaç cümleden de anlaşılacağı üzere İskandinav ülkelerinden gelenlerin sadece güneş ve deniz turisti olmadığı, bunun yanında ülkemizin değerlerini merakla incelemek için geldiklerini ifade etmeye çalıştım.

Tarih Turizmi’nin yanı sıra her tarafı deniz olan Foça’da, tüm kısıtlılığa raÄŸmen Deniz Altı ve Dalış Turizmi de baÅŸlatılmalıdır. Yelken ve Sörf Turizmi ile taçlandırılmalıdır. Bunun için Foça, ulaşım, koy ve deniz yönünden çok uygundur.

İnanç turizmi geliÅŸtirmek bir o kadar önemlidir. Asmadere’de bulunan Kilise ve bahçesi, sahip olduÄŸu manzara ile ulaşımdaki kolaylığı ile birlikte ele alındığında günübirlik turlar için önemli çekim merkezi olur. O da baÅŸka olumlu geliÅŸmeleri tetikler.



Tam da bu noktada Foça'da Tarih Turizmi, Dalış Turizmi, İnanç Turizmi’nin geliÅŸtirilmesinin kaçınılmaz olduÄŸunu vurgulamaktayım. Muhtelif tarihlerde yayınlamış bulunduÄŸum Tarih Turizmi’ni, ''Çifte Kayalar'' turizme kazandırılmayı bekliyor baÅŸlıklı, ''Kozbeyli turizme açılmalıdır'' baÅŸlıklı yazılarda dile getirmeye çalıştığım, yapılması gereken iÅŸlerle ilgili olarak, Foça Kaymakamlığımızın ve Foça Belediyemizin atmış olduÄŸu adımlar önemsenmelidir. Tarih ve Kültür Turizmini geliÅŸtirme çerçevesinde UNESCO'nun da geçici listesine girmiÅŸ olan ve İzmir BüyükÅŸehir Belediyesi’nin de katkıları ile kale duvarlarının restorasyon ve onarımı, turizmde geliÅŸmeyi bekleyen Kozbeyli'de bir zamanlara damgasını vuran ''Çapkının Meyhanesi'' onarımı Tarih Turizmi için güzel kazanımlardır. Bunun yanı sıra Foça'nın giriÅŸinde bulunan ''Çifte Kayaların'' gece aydınlatması, İzmir BüyükÅŸehir Belediyesi BaÅŸkanlığı ile müşterek yürütülen ''Yel DeÄŸirmenleri''nin restorasyon çalışmaları ve aydınlatılması Foça Turizmi için renktir, kazançtır.



Bu manada Foçalı bir turizmci olarak, çalışmalardan dolayı, baÅŸta İzmir BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Sayın Aziz KocaoÄŸlu'na, Foça Belediye BaÅŸkanı Sayın Gökhan DemiraÄŸ'a, Foça Kazıları BaÅŸkanı Sayın Ömer ÖzyiÄŸit'e ve bu çalışmalarda fikri - zikri katkı ve düşüncesi olan ve emeÄŸi geçen herkese şükranlarımı sunar, Foça’daki diÄŸer tarihi deÄŸerlerimizin de gün ışığına çıkarılmasını ve doÄŸal deÄŸerlerimizin ise insanlığın hizmetine sunulmasını temenni ederim.












Sebahattin Karaca

sebahattinkaraca35@hotmail.com
www.sebahattinkaraca.com



15 Ekim 2014 Çarşamba / 3295 okunma



"Sebahattin Karaca" bütün yazıları için tıklayın...