YUNAN KÖKENLİ KAVİMLERİN EGE KIYILARINA GÖÇÜ VE PHOKAİA'(FOÇA)NIN KURULUŞU / Sebahattin Karaca
Sebahattin Karaca

Sebahattin Karaca

YUNAN KÖKENLİ KAVİMLERİN EGE KIYILARINA GÖÇÜ VE PHOKAİA'(FOÇA)NIN KURULUŞU



Tahminen M.Ö. X. yy’da Yunanistan’ın kuzeyinde yaÅŸayan Dor’lar, kendileri gibi Yunan boyundan gelen ve Yunanistan’ın orta bölgelerinde yaÅŸayan Aolis’lerin topraklarına Kuzeyden-Güneye doÄŸru baskı uygulayarak yerleÅŸmeye baÅŸlamışlardır. Giderek yoÄŸunlaÅŸan bu baskı Aolis’lerin topraklarını terk etmelerine sebep olmuÅŸtur. Topraklarını terk eden Aolis’ler deniz yolu ile önce Sakız Adası’na –Midilli Adası’na ve Gökçe Ada’ya yerleÅŸmiÅŸlerdir. Tarım toplumu olan Aolis’ler tarım için adaların topraklarını yeterli bulmamışlardır. AliaÄŸa yakınındaki ‘Kyma’ ÅŸehrini kurmuÅŸlar ve burayı kendilerine baÅŸkent edinmiÅŸlerdir. Kyma’da ÅŸu an kazı çalışmaları devam etmektedir. Arkasından bölgede uzun yıllar içinde 12 ÅŸehir kurarak, bölgeye ‘Aolia’ adını vermiÅŸlerdir. Aolis'ler bugünkü Bayraklı'dan baÅŸlayıp Çandarlı'ya kadar devam eden bölgede ÅŸehirler kurarlarken, kendilerine Pitane (bugünkü Çandarlı) ve Larissa (Bugünkü Buruncuk)’da göçebe olarak yaÅŸayan Pelasker’lerden baÅŸka mukavemet gösteren olmamıştır.



(Phokaia) Foça'nın kuruluşu

Aolis'ler geç de olsa, son olarak Foça'yı (Phokaia) kurmuÅŸlardır. Aolis'ler M.Ö 900 ve 850 yılları arasında Foça'nın kara kısmına ÅŸimdiki garajın ve Atatürk mahallesinin olduÄŸu yere yerleÅŸmiÅŸlerdir. Kara kısmına yerleÅŸen Aolis'ler tarım toplumu olması nedeniyle deniz ve o günkü ada ile (bugünkü Kaleiçi) hiç ilgilenmemiÅŸlerdir. Yapılan tespitlerde tıpkı Menderes nehrinin getirdiÄŸi dolgu malzemesi ile denizin dolması sonucu denizden kopan Bafa gölünün oluÅŸması gibi Foça'da da, Foça’yı saran daÄŸlardan yaÄŸmur sularının getirdiÄŸi dolgu malzemesi ile denizden gelen kum ve çakıllarla, kanalın dolması sonucu adanın kara ile birleÅŸip yarımada haline geldiÄŸi, 1913-1920 yıllarında Foça'da kazı yapan Fransız arkeolog Felix Sartiaux'nun ve 1950'lerde kazılara devam eden Prof. Dr. Ekrem Akurgan'ın yapmış oldukları sondaj çalışmaları sonucunda, bugünkü Kaleiçi mevkiinin bir ada olduÄŸu yapılan kazılarda kayıt altına alınmıştır “



Phokaia(Foça) nasıl bir İyon şehri oldu?

İyon'luların çok iyi denizci oldukları, bu sayede Ege'de gezip dolaşırken, henüz daha ada olan bugünkü kale içini ve karşıdaki İncir adasını ve İngiliz burnunu gördükten sonra, Küçükdeniz ve Büyükdeniz’in doÄŸal liman olduÄŸunu gören ve savunmak için stratejik önemini keÅŸfeden İyon'lular adaya yerleÅŸmeye karar verirler. Ancak bu defa Sakız Adası’nda Aolis'leri sindirip adaya yerleÅŸtikleri gibi deÄŸil, aksine Aolis'lerin baÅŸkenti Kyma'ya giderek Aolia'nın yönetiminden adaya yerleÅŸme izin almışlardır.

Alınan izinden sonra Adaya yerleşen İyon'lular M.Ö.800 yılında kale içinde Phokaia şehrini kurmuşlardır.

Phokaia, Aolia içinde kurulan ilk İyon ÅŸehridir. İlerleyen yıllarda bir yandan Aolia'nın zayıflaması ve gücünü kaybetmesi, diÄŸer yandan evlenmeler yolu ile İyon'lular ve Aolis'ler kaynaÅŸmışlardır. Aynı zamanda ticaret erbabı olan İyon’lular Aolia içinde ticaretlerini geliÅŸtirmiÅŸlerdir. Çok baÅŸarılı deniz toplumu ve ticaret erbabı olan İyon'luların sayesinde Phokaia kısa sürede hayat standardı çok yüksek, önemli ve zengin bir ÅŸehir olmuÅŸtur.

İyonlular büyük devlet yerine her zaman kent devleti kurmuÅŸlar ve din birliÄŸi içinde yaÅŸamlarını sürdürmüşlerdir. Bu kent devletleri M.Ö. 7. yüzyıldan sonra Lidyalıların, Perslerin, daha sonra da M.Ö. 334’de İskender İmparatorluÄŸu’nun altında kalmışlardır. Lidyalılar ön Asya ve Anadolu’da İyonların ticaret yapmalarını büyük ölçüde engelleyince kendilerine özgün gemiler yaparak Karadeniz’de ve Akdeniz’de koloniler kurmak üzere yollara düşmüşlerdir.

Genelde diÄŸer kavimler geniÅŸ gövdeli yelkenliler yaparken aksine İyon'lular (Phokaia’lılar) ince, uzun, hızlı ve 50 kürekli gemiler yapmışlardır. Bu gemilerle de kolayca İspanya ve İtalya arasındaki denizlerde dolaÅŸmışlardır. Bu manada Karadeniz’den Akdeniz’e kadar 20 koloni kurmuÅŸlardır.

Bu kolonilerden bir tanesini Mısır’da Nil deltasında Naukrakis’ i (M.Ö.650), ikincisini Karadeniz’de Amisos (ÅŸimdiki Samsun)’u Milet’lilerle beraber kurmuÅŸlardır (M.Ö. 650). Milet’lilerin dışında Phokaia’lı İyon’lular olarak da M.Ö. 654’de Lampsakos (ÅŸimdiki Lâpseki)’yi, M.Ö. 600 yılında ise Fransa’daki Massalia (ÅŸimdiki Marsilya)’yı kurdular. M.Ö. 564 yılında Alalia (ÅŸimdiki Aleria )’yı Korsikada, Rhegion (Reggio) İtalya’da, Marsilya’dan çıkışla, yani Marsilyalılar olarak da çok miktarda koloniler kurmuÅŸlardır. Bunlar Fransa sahillerindeki Nikaia (Nizza), Antipolis(Antibes), Agethe (Adge), İspanya sahillerindeki Mainake(Malaga), Emporion (Ampurias)’tır

Ege kıyılarında Milet’in yanı sıra Phokaia’da zamanın çok önemli, zengin, varlıklı ve güçlü bir ÅŸehirdi.

Phokaia ismi üzerinde iki türlü tartışma vardır. Birincisi, Phok = fok balığı, Aia = şehir anlamına gelir. Phok ve Aia birleşince foklar diyarı anlamına gelen Phokaia olur. Çünkü foklar o dönemde adalarda ve yarımadada yoğun biçimde görülürdü. Bu bakımdan foklar diyarı Foça daha inandırıcı gelmektedir. İkincisi ise adaların fok balığına benzemesini öne sürenler vardır. Ama bu çok inandırıcı gelmemektedir.

Ancak Fransız deniz araÅŸtırmacısı J.Cousteau’nın araÅŸtırmasına göre özellikle XVII. yy.’dan sonra deniz yolu ile yük taşıyan büyük yelkenlilerde çalışanların Akdeniz foklarını acımasızca öldürdüklerini ortaya koymuÅŸtur. Bol miktarda balık tüketen fokların azalmasında rekabetten dolayı balıkçıların da rolü olmuÅŸtur.



Smyrna bir gecede nasıl İyon şehri olmuştur?

Yunan tarihçi Herodot’a göre M.Ö. 490-420 yılları arasında olay şöyle geliÅŸmiÅŸtir. İyon ÅŸehri olan Kolophon (İzmir- DeÄŸirmendere)’dan sürülen bir kısım İyon’lular ÅŸehir yönetiminin izni ile Smyrna’ya yerleÅŸirler. Ancak bir gün Aolis’ler ÅŸehrin dışında Åžarap Tanrıçası (Dionysos) için ÅŸarap festivalini kutlarken ÅŸehrin içinde kalan İyon’lular ÅŸehrin giriÅŸ- çıkış kapılarını kilitlemiÅŸler, festivalden sonra geri gelen Aolis’leri ÅŸehre almamışlardır. Yapılan görüşmeler olumlu sonuç vermeyince, Aolis’lere taşınabilecekleri eÅŸyalarını alabilmeleri için azar azar ÅŸehre girmelerine izin verilmiÅŸtir. EÅŸyalarını alan Aolis’ler yakındaki Aolis ÅŸehirlerine yerleÅŸmiÅŸlerdir ve yaÅŸamaya devam etmiÅŸlerdir. Böylece Smyrna bir gecede İyon ÅŸehri olmuÅŸtur.








Sebahattin Karaca

sebahattinkaraca35@hotmail.com
www.sebahattinkaraca.com



19 Eylül 2014 Cuma / 4119 okunma



"Sebahattin Karaca" bütün yazıları için tıklayın...