YASLI VE TASALIYIZ / Nurdan ÇAKIR TEZGİN
Nurdan ÇAKIR TEZGİN

Nurdan ÇAKIR TEZGİN

YASLI VE TASALIYIZ



Manisa SOMA diye başlasam, maden işçileri kapkara ölüm desem taşlaşmış kalpler ne kadar yumuşar?

Kader, kader... Alın yazısı. O da olmadı kaza!

Ecel-i kaza, ecel-i müsemmâ. Çık işin içinden!

Ne iÅŸimiz var yedi kat yerin arÅŸ-ı âlâsında? Yeryüzü bunca güzelken, yemyeÅŸil otlaklar, orman ve akarsular varken kuÅŸların kelebeklerin uçuÅŸtuÄŸu yeryüzü cennetinde iÅŸ görmek varken yer altındaki nasıl bir iÅŸtir? Nasıl bir ekmektir yer altı ekmeÄŸi? Kömürün katran karasından ekmek olur mu? Kara ekmek, çavdar unuyla tahılın dış kabuÄŸuyla yapılandır bizim bildiÄŸimiz. Misler gibi kokar ana kokusu gibi. İs kokmaz, katran kokmaz…

HES’lere, termiklere, nükleerlere, asit havuzlarına, taÅŸ ocaklarına, kömür ocaklarına çok mu yer açıldı da ekilecek arazi kalmadı bu güzel dünyada? Havayı suyu bitirdik de, çare yeraltına mı kaydı?

Yeryüzünü ne zaman bu kadar batırdık?

Sahi, çiftçiliği, hayvancılığı ve tarımı ne zaman taşerona, endüstri patronlarına kaptırdık?

Akıllara durgunluk çağı bu.

Nasıl bir mantık ki, yeryüzünün güzel kokulu toprağını ekip biçmek varken yer altını kazıyıp durur bu insanlık?

İnsan denilen varlık bu sonuçları hak edecek ne yaptı?

Aklın bittiği yer.

İnsansı yaratıklar insancıkları inançları ile köleleÅŸtirdiklerinde “özgürlük ve yaÅŸama hakkı” sözcük anlamını çoktan yitirmiÅŸ olacaktır.

Yas, evet. Bütün madencilerimiz için yasımız var. Ne üç günlere ne de yüreklere sığmayan kocaman bir yas.


Nurdan ÇAKIR TEZGİN




16 Mayıs 2014 Cuma / 3043 okunma



"Nurdan ÇAKIR TEZGİN" bütün yazıları için tıklayın...