Sebahattin Karaca
FOÇA, VİZYON SAHİBİ YÖNETİCİLERE İHTİYAÇ DUYMAKTADIR
Mayıs 1981 tarihinde Foça’ da yalnız iki adet otel var iken, üçüncü oteli açmak üzere ruhsat almak için ilgili makama gittiÄŸimde, benden betonu bozuk sahil (kordon) yüzeyinin takriben 2000 M2 sini beton ile tesviye etmem istendi. DoÄŸrusunu isterseniz bu bana genç yaÅŸta tokat gibi gelmiÅŸti. Çünkü ortada turizm teÅŸvik kanunları varken, elektrik, su, telefon, ulaşım konusunda devlet öncelikli yatırım yaparken ve hatta yatırım için arsa ve ucuz krediler verilirken, maruz kaldığım durum karşısında hayli ÅŸaÅŸkındım. Ä°lçemize otel açıyorsun diye teÅŸvik - yardım ve destek beklerken, adeta bir cezai müeyyide ile karşı karşıya olduÄŸum duygusuna kapıldım. Sonuç itibarı ile o günün koÅŸullarında ne yapılması gerekiyor ise ben de onu yaptım. Oteli açtıktan sonra iÅŸletmenin yanı sıra sıkça kesilen elektrik, su, fosseptik ve vidanjör sorunları ile uÄŸraÅŸmak bizi çok yoruyordu. Elektrik tellerine kuÅŸ konduÄŸunda elektrik kesilir, yaÄŸmur yaÄŸdığında toprak yumuÅŸar, borular patlar, sular da kesilirdi. Bütün bunlar yetmiyormuÅŸ gibi, tamir ve onarım için gerek duyulan en ufak malzeme için bile Menemen veya Ä°zmir’e gitmek durumunda kalıyorduk. Yine de turizm kökenli olduÄŸumuzdan, yaptığımız iÅŸi ve Foça’yı sevdiÄŸimizden dolayı her türlü sıkıntıya katlanıyorduk. Sonuçta yatırımcı veya iÅŸletmeci, olumsuzluklardan dolayı ıslanır-kurur. Bu huy ama, huy deÄŸildir. Ancak vizyon sahibi yönetenler, yatırımcıyı ve yatırımları doÄŸru zamanda, doÄŸru projelerde desteklerse, bu yolla yatırımları ve yatırımcıları yönettikleri yere çekmeyi baÅŸarabilirler.
ESKÄ° DÖNEM F0ÇA’SI
Ä°zmir yolu bugünkünden daha dar, ana yol duble deÄŸil, gidiÅŸ- geliÅŸli ve zordu. ÇiÄŸli’den Menemen’ e kadar yapılaÅŸma olmadığından bomboÅŸ ve tenha idi. Özellikle özel arabası ile Ä°zmir’e gidip - gelen Foçalılar, dönüş yolculuÄŸunu gecenin karanlığına bırakmayı istemezlerdi. Çünkü herhangi bir aksaklık veya aracın bozulması halinde, yolların tenhalığı ve karanlığı ürkütücü olurdu. YerleÅŸik Foça’nın nüfusu yaklaşık 2850, elektrik ve su abonesi 750 civarında idi. Çöpler üstü açık traktör römorku ile taşınıyordu. Åžimdiki PehlivanoÄŸlu’nun bulunduÄŸu alan Foça Pazaryeri olarak kullanılıyordu ve yeterli idi. Yeni Foça – Foça arasındaki ÅŸimdiki yol yerine, dar ve toprak bir yol vardı. Bedesten’in yerinde, eski tuz depoları içinde belediye kömür dağıtır, kömürünü alan bayram sevinci yaÅŸardı. Buna raÄŸmen herkes mutluydu. Herkesin birbirini tanıdığı, birbiri ile akraba olduÄŸu, yolda görünce güler yüzle selam verdiÄŸi, dayanışma, yardımlaÅŸma, akÅŸamları ailelerin birbirlerini ziyaret ettiÄŸi, kapıların kilitlenmediÄŸi bir Foça’ da yaşıyorduk ve mutluyduk. AliaÄŸa neredeyse Foça’dan daha küçük bir ilçe idi.
BUGÜNLERE GELİNDİĞİNDE FOÇA
Foça göç aldı, yerleÅŸim alanları geniÅŸledi. Belde ve köyleri birer mahallesi oldu büyükÅŸehir hudutlarına dâhil edildi. Ä°mar planları onama yetkisi büyükÅŸehre geçti. Nüfus arttı, pazaryeri deÄŸiÅŸti, kısmen kanalizasyon yapıldı, arıtma devreye girdi. Büyükdeniz’de yat baÄŸlama planlaması, balıkçı barınağı yapıldı. Elektrik, su ve telekomünikasyon altyapısı yenilendi. Uydu ve internet yayınları yaygınlaÅŸtı. KomÅŸuluk iliÅŸkileri azaldı, arkadaÅŸlıklar yerini internete bıraktı. Araç sayısı çoÄŸaldı, otopark talebi arttı. HERKES BÄ°RBÄ°RÄ°NE ANONÄ°M OLDU VE KAPILAR KÄ°LÄ°TLENDÄ°.
BUNDAN SONRA FOÇA’DA NE OLACAK
ÜÇ YÖNLÜ BASKI
1- Güneyden:
Foça kendi içinde bu deÄŸiÅŸikliÄŸi yaÅŸarken, deÄŸiÅŸiklik Foça’nın dışında da tekâmül ediyordu. Son 20 yılda ÇiÄŸli ile Menemen arası konutlar ile dolup taÅŸtı. Åžimdilerde Menemen – Buruncuk arası hızla yapılaÅŸmaktadır. Yakın bir gelecekte Güneyden (Ä°zmir’den) yoÄŸun biçimde gelecek olan nüfus ve yapılaÅŸma artışı, Foça’nın doÄŸal güzelliklerini ve yaÅŸama alışkanlıklarını, en baÅŸta tarım alanlarını, turizmini ve denizini tehdit etmeye baÅŸlayacaktır. Ä°zmir nüfusunun türlü nedenlerle hızla artması Foça’nın büyükÅŸehir hudutları dâhiline alınmış olması, güneyden gelecek baskıyı yoÄŸunlaÅŸtıracak, karşı durulamaz hale getirecektir. Foça’nın yaÅŸayabileceÄŸi sorunlar bununla da sınırlı kalmayacaktır. Foça esas baskıyı, baÅŸta Kozbeyli ve Yeni Foça olmak üzere kuzeyden gelen dayatma ile yaÅŸayacaktır.
2- Kuzeyden:
Esasına bakılacak olursa, uzun zamandan beri Foça bu tehdit ile yaÅŸamaktadır. 1970’li yıllarda AliaÄŸa geliÅŸim projesi planlandı. Plan içerisinde yer alan limanlar, gemi söküm tesisleri, demir ve çelik fabrikaları, Petkim tesisleri vardı. Planlamadan hemen sonra inÅŸaat faaliyetleri baÅŸladı. Bu bölgede yaÅŸayan sade vatandaÅŸlar baÅŸta bu geliÅŸmelerden çok memnundu. Çünkü toprakları deÄŸerlenmiÅŸ ve istihdam doÄŸmuÅŸtu. Ancak topraklarını satan insanlar, açılan iÅŸ yerlerine istihdam edilmedikleri için hayal kırıklığına uÄŸramışlardı. Ayrıca özellikle demir ve çelik fabrikalarının yıllarca baca yapmak yerine dumanı doÄŸaya salmaları karşısında, yalnız insan saÄŸlığını tehdit etmiyordu. Çiftçinin de baÅŸta zeytin olmak üzere her türlü tarım ürününe zarar veriyordu. Söz konusu, duman hakkında hala yapılması gereken çok iÅŸ vardır. Kurulan tesislerin üretimi için gerekli enerjinin temini noktasında, termik santral ve cüruf döküm alanlarına ihtiyaç doÄŸması Foça ve çevresinde yaÅŸayan insanlar için bardağı taşıran son damla olmuÅŸtur. Foça insanı termik santraline ve planlanan cüruf döküm alanlarına ÅŸiddetle karşıdır. Bugün Foça’nın tarımı, turizmi, denizi ve doÄŸası için büyük bir tehdit olduÄŸu artık gözle görülür durumdadır. Bu geliÅŸmelere bile yeteri kadar direnemeyen Foça’yı baÅŸka dayatmalar ve tehlikeler de beklemektedir. Bunların başında Dünya’nın en büyük limanı olarak planlanan ve ÅŸu anda yapımı devam eden, Çandarlı limanı ve limanın yan etkileri olacaktır. Bilinen o ki Singapore, Rotterdam, South Loisiana, Shanghai, Hong Kong limanlarının yerleÅŸim, iÅŸleyiÅŸ ve çevresine bakıldığında, malların nakliyesi için muazzam yol aÄŸlarının olduÄŸunu görürüz. Depolar, idari binalar, deniz nakliyat ÅŸirketleri, aracı kuruluÅŸlar, tır ve konteynır parkları, çevrede yarı mamul imalathaneleri, oteller, yeme- içme, eÄŸlence yerleri, yönetici, üst düzey yöneticilerinin ofisleri, araç parkları ve akla gelmeyecek yüzlerce deÄŸiÅŸik durumlar ve geliÅŸmeler AliaÄŸa, Çandarlı, Åžakran, Yeni Åžakran, Çaltıdere ve Ömerli Köyü ile beraber, kuzeyde Dikili’yi, güneyde Foça ve köylerini, kendi geliÅŸim ve yayılma dinamikleri içerisinde sarıp sarmalayacaktır.
3- DoÄŸudan
Bunun yanı sıra yapımı sürmekte olan Ä°stanbul-Ä°zmir otobanı bittikten sonra Ä°zmir ile Ä°stanbul arası 3.5 saate inecektir. 20 milyonluk ÅŸehrin Ä°zmir aksına doÄŸru daha da çoÄŸalacak olan otomobil sayısı ile Foça’ya olan talep çok daha fazla olacaktır. Bu geliÅŸmeler beklenenden çok hızlı gerçekleÅŸecektir. Dolayısıyla Foça kuzey- güney ve doÄŸudan üç boyutlu baskıya maruz kalacaktır.
BU GELÄ°ÅžMELERE KARÅžI, BUGÃœNDEN NELER YAPMAK LAZIM!
Yukarıda pek çok eksiÄŸine raÄŸmen kaleme aldığım gerekçeler bir gerçektir. Bu gerçeklere karşın, 21.yy’ın temel ihtiyaçlarından bir tanesi, vizyon sahibi yöneticilerdir. Bu türden yöneticilere hayatın her alanında, dünden daha çok bu günlerde ihtiyaç vardır. Bizlere düşen vazife, vizyon sahibi olan, geleceÄŸi iyi analiz edip üzerine planlar yapabilmeyi becerebilen yöneticileri arayıp, bulup, seçip iÅŸ başına getirmektir. Bunun gereÄŸine Foça ve çevresi için geçmiÅŸ yılara göre bu gün daha çok inanmaktayım. ÇaÄŸdaÅŸ ve modern dünyada uzak diye bir mesafe kalmamıştır. Ancak küçük düşünceler maalesef hala hüküm sürmektedir. Bizler, Foça’da yaÅŸayan insanlar olarak, bir yandan gelenek ve göreneklerimize Japonlar gibi sahip çıkarak, diÄŸer yandan seçme ve yönetme yetenek ve marifetlerimizi geliÅŸtirerek, her türlü sivil toplum kuruluÅŸlarını, özel kanun ile kurulmuÅŸ esnaf ve ticaret oda yöneticilerini, yerel yöneticileri seçerken özen ve ciddiyetle, vizyon sahibi insanları iÅŸbaşına getirmek zorunda olduÄŸumuzu, ezber bozarcasına öğrenmemiz ve bilmemiz gerekmektedir. Dünyada ve çevremizde, her türlü geliÅŸmeyi önceden sezerek yapılması gerekenleri zamanından çok önce tespit edip, planlayan, projelendiren, kaynaklarını bulan vizyon sahibi yöneticileri iÅŸ başına getirebilen halk, kendisinin ve yöresinin inkiÅŸafına katkı koyar, fayda saÄŸlar. O bakımdandır ki seçimini doÄŸru yapan beldeler, ÅŸehirler emsallerini geride bırakarak sosyal ve ekonomik düzeyde ileri gitmiÅŸlerdir. Bunun en canlı örneÄŸini son yıllarda Alaçatı’da görmek mümkündür.
SONUÇ OLARAK:
Foça için gelecek 5-10 yıl arasında çevredeki geliÅŸmeleri nazari dikkate alarak, belirlenecek hedefler doÄŸrultusunda, yapılacak planlamalar uzun vadeli ve kalıcı olacak ÅŸekilde yapılmalıdır. Bu da ancak vizyon sahibi, memleket sevdalısı yöneticilerin iÅŸ başına gelmesi ile gerçekleÅŸir. Bu ve benzer gerekçelerden dolayı, her Foçalı ister dernek, ister vakıf ve isterse yerel yönetime seçeceÄŸi insanlarda, memleket sevdası, iÅŸ aÅŸkı, çalışma azmi ve vizyon sahibi vasıflara haiz olup olmadığını araÅŸtırmakla mükelleftir. Bir Foçalı seçimini ne kadar iyi yaparsa, memleketine karşı sorumluluÄŸunu ne kadar iyi yerine getirirse, bilmelidir ki Foça’ya o kadar büyük iyilik yapar.
Sebahattin Karaca
sebahattinkaraca35@hotmail.com
www.sebahattinkaraca.com
Mayıs 1981 tarihinde Foça’ da yalnız iki adet otel var iken, üçüncü oteli açmak üzere ruhsat almak için ilgili makama gittiÄŸimde, benden betonu bozuk sahil (kordon) yüzeyinin takriben 2000 M2 sini beton ile tesviye etmem istendi. DoÄŸrusunu isterseniz bu bana genç yaÅŸta tokat gibi gelmiÅŸti. Çünkü ortada turizm teÅŸvik kanunları varken, elektrik, su, telefon, ulaşım konusunda devlet öncelikli yatırım yaparken ve hatta yatırım için arsa ve ucuz krediler verilirken, maruz kaldığım durum karşısında hayli ÅŸaÅŸkındım. Ä°lçemize otel açıyorsun diye teÅŸvik - yardım ve destek beklerken, adeta bir cezai müeyyide ile karşı karşıya olduÄŸum duygusuna kapıldım. Sonuç itibarı ile o günün koÅŸullarında ne yapılması gerekiyor ise ben de onu yaptım. Oteli açtıktan sonra iÅŸletmenin yanı sıra sıkça kesilen elektrik, su, fosseptik ve vidanjör sorunları ile uÄŸraÅŸmak bizi çok yoruyordu. Elektrik tellerine kuÅŸ konduÄŸunda elektrik kesilir, yaÄŸmur yaÄŸdığında toprak yumuÅŸar, borular patlar, sular da kesilirdi. Bütün bunlar yetmiyormuÅŸ gibi, tamir ve onarım için gerek duyulan en ufak malzeme için bile Menemen veya Ä°zmir’e gitmek durumunda kalıyorduk. Yine de turizm kökenli olduÄŸumuzdan, yaptığımız iÅŸi ve Foça’yı sevdiÄŸimizden dolayı her türlü sıkıntıya katlanıyorduk. Sonuçta yatırımcı veya iÅŸletmeci, olumsuzluklardan dolayı ıslanır-kurur. Bu huy ama, huy deÄŸildir. Ancak vizyon sahibi yönetenler, yatırımcıyı ve yatırımları doÄŸru zamanda, doÄŸru projelerde desteklerse, bu yolla yatırımları ve yatırımcıları yönettikleri yere çekmeyi baÅŸarabilirler.
ESKÄ° DÖNEM F0ÇA’SI
Ä°zmir yolu bugünkünden daha dar, ana yol duble deÄŸil, gidiÅŸ- geliÅŸli ve zordu. ÇiÄŸli’den Menemen’ e kadar yapılaÅŸma olmadığından bomboÅŸ ve tenha idi. Özellikle özel arabası ile Ä°zmir’e gidip - gelen Foçalılar, dönüş yolculuÄŸunu gecenin karanlığına bırakmayı istemezlerdi. Çünkü herhangi bir aksaklık veya aracın bozulması halinde, yolların tenhalığı ve karanlığı ürkütücü olurdu. YerleÅŸik Foça’nın nüfusu yaklaşık 2850, elektrik ve su abonesi 750 civarında idi. Çöpler üstü açık traktör römorku ile taşınıyordu. Åžimdiki PehlivanoÄŸlu’nun bulunduÄŸu alan Foça Pazaryeri olarak kullanılıyordu ve yeterli idi. Yeni Foça – Foça arasındaki ÅŸimdiki yol yerine, dar ve toprak bir yol vardı. Bedesten’in yerinde, eski tuz depoları içinde belediye kömür dağıtır, kömürünü alan bayram sevinci yaÅŸardı. Buna raÄŸmen herkes mutluydu. Herkesin birbirini tanıdığı, birbiri ile akraba olduÄŸu, yolda görünce güler yüzle selam verdiÄŸi, dayanışma, yardımlaÅŸma, akÅŸamları ailelerin birbirlerini ziyaret ettiÄŸi, kapıların kilitlenmediÄŸi bir Foça’ da yaşıyorduk ve mutluyduk. AliaÄŸa neredeyse Foça’dan daha küçük bir ilçe idi.
BUGÜNLERE GELİNDİĞİNDE FOÇA
Foça göç aldı, yerleÅŸim alanları geniÅŸledi. Belde ve köyleri birer mahallesi oldu büyükÅŸehir hudutlarına dâhil edildi. Ä°mar planları onama yetkisi büyükÅŸehre geçti. Nüfus arttı, pazaryeri deÄŸiÅŸti, kısmen kanalizasyon yapıldı, arıtma devreye girdi. Büyükdeniz’de yat baÄŸlama planlaması, balıkçı barınağı yapıldı. Elektrik, su ve telekomünikasyon altyapısı yenilendi. Uydu ve internet yayınları yaygınlaÅŸtı. KomÅŸuluk iliÅŸkileri azaldı, arkadaÅŸlıklar yerini internete bıraktı. Araç sayısı çoÄŸaldı, otopark talebi arttı. HERKES BÄ°RBÄ°RÄ°NE ANONÄ°M OLDU VE KAPILAR KÄ°LÄ°TLENDÄ°.
BUNDAN SONRA FOÇA’DA NE OLACAK
ÜÇ YÖNLÜ BASKI
1- Güneyden:
Foça kendi içinde bu deÄŸiÅŸikliÄŸi yaÅŸarken, deÄŸiÅŸiklik Foça’nın dışında da tekâmül ediyordu. Son 20 yılda ÇiÄŸli ile Menemen arası konutlar ile dolup taÅŸtı. Åžimdilerde Menemen – Buruncuk arası hızla yapılaÅŸmaktadır. Yakın bir gelecekte Güneyden (Ä°zmir’den) yoÄŸun biçimde gelecek olan nüfus ve yapılaÅŸma artışı, Foça’nın doÄŸal güzelliklerini ve yaÅŸama alışkanlıklarını, en baÅŸta tarım alanlarını, turizmini ve denizini tehdit etmeye baÅŸlayacaktır. Ä°zmir nüfusunun türlü nedenlerle hızla artması Foça’nın büyükÅŸehir hudutları dâhiline alınmış olması, güneyden gelecek baskıyı yoÄŸunlaÅŸtıracak, karşı durulamaz hale getirecektir. Foça’nın yaÅŸayabileceÄŸi sorunlar bununla da sınırlı kalmayacaktır. Foça esas baskıyı, baÅŸta Kozbeyli ve Yeni Foça olmak üzere kuzeyden gelen dayatma ile yaÅŸayacaktır.
2- Kuzeyden:
Esasına bakılacak olursa, uzun zamandan beri Foça bu tehdit ile yaÅŸamaktadır. 1970’li yıllarda AliaÄŸa geliÅŸim projesi planlandı. Plan içerisinde yer alan limanlar, gemi söküm tesisleri, demir ve çelik fabrikaları, Petkim tesisleri vardı. Planlamadan hemen sonra inÅŸaat faaliyetleri baÅŸladı. Bu bölgede yaÅŸayan sade vatandaÅŸlar baÅŸta bu geliÅŸmelerden çok memnundu. Çünkü toprakları deÄŸerlenmiÅŸ ve istihdam doÄŸmuÅŸtu. Ancak topraklarını satan insanlar, açılan iÅŸ yerlerine istihdam edilmedikleri için hayal kırıklığına uÄŸramışlardı. Ayrıca özellikle demir ve çelik fabrikalarının yıllarca baca yapmak yerine dumanı doÄŸaya salmaları karşısında, yalnız insan saÄŸlığını tehdit etmiyordu. Çiftçinin de baÅŸta zeytin olmak üzere her türlü tarım ürününe zarar veriyordu. Söz konusu, duman hakkında hala yapılması gereken çok iÅŸ vardır. Kurulan tesislerin üretimi için gerekli enerjinin temini noktasında, termik santral ve cüruf döküm alanlarına ihtiyaç doÄŸması Foça ve çevresinde yaÅŸayan insanlar için bardağı taşıran son damla olmuÅŸtur. Foça insanı termik santraline ve planlanan cüruf döküm alanlarına ÅŸiddetle karşıdır. Bugün Foça’nın tarımı, turizmi, denizi ve doÄŸası için büyük bir tehdit olduÄŸu artık gözle görülür durumdadır. Bu geliÅŸmelere bile yeteri kadar direnemeyen Foça’yı baÅŸka dayatmalar ve tehlikeler de beklemektedir. Bunların başında Dünya’nın en büyük limanı olarak planlanan ve ÅŸu anda yapımı devam eden, Çandarlı limanı ve limanın yan etkileri olacaktır. Bilinen o ki Singapore, Rotterdam, South Loisiana, Shanghai, Hong Kong limanlarının yerleÅŸim, iÅŸleyiÅŸ ve çevresine bakıldığında, malların nakliyesi için muazzam yol aÄŸlarının olduÄŸunu görürüz. Depolar, idari binalar, deniz nakliyat ÅŸirketleri, aracı kuruluÅŸlar, tır ve konteynır parkları, çevrede yarı mamul imalathaneleri, oteller, yeme- içme, eÄŸlence yerleri, yönetici, üst düzey yöneticilerinin ofisleri, araç parkları ve akla gelmeyecek yüzlerce deÄŸiÅŸik durumlar ve geliÅŸmeler AliaÄŸa, Çandarlı, Åžakran, Yeni Åžakran, Çaltıdere ve Ömerli Köyü ile beraber, kuzeyde Dikili’yi, güneyde Foça ve köylerini, kendi geliÅŸim ve yayılma dinamikleri içerisinde sarıp sarmalayacaktır.
3- DoÄŸudan
Bunun yanı sıra yapımı sürmekte olan Ä°stanbul-Ä°zmir otobanı bittikten sonra Ä°zmir ile Ä°stanbul arası 3.5 saate inecektir. 20 milyonluk ÅŸehrin Ä°zmir aksına doÄŸru daha da çoÄŸalacak olan otomobil sayısı ile Foça’ya olan talep çok daha fazla olacaktır. Bu geliÅŸmeler beklenenden çok hızlı gerçekleÅŸecektir. Dolayısıyla Foça kuzey- güney ve doÄŸudan üç boyutlu baskıya maruz kalacaktır.
BU GELÄ°ÅžMELERE KARÅžI, BUGÃœNDEN NELER YAPMAK LAZIM!
Yukarıda pek çok eksiÄŸine raÄŸmen kaleme aldığım gerekçeler bir gerçektir. Bu gerçeklere karşın, 21.yy’ın temel ihtiyaçlarından bir tanesi, vizyon sahibi yöneticilerdir. Bu türden yöneticilere hayatın her alanında, dünden daha çok bu günlerde ihtiyaç vardır. Bizlere düşen vazife, vizyon sahibi olan, geleceÄŸi iyi analiz edip üzerine planlar yapabilmeyi becerebilen yöneticileri arayıp, bulup, seçip iÅŸ başına getirmektir. Bunun gereÄŸine Foça ve çevresi için geçmiÅŸ yılara göre bu gün daha çok inanmaktayım. ÇaÄŸdaÅŸ ve modern dünyada uzak diye bir mesafe kalmamıştır. Ancak küçük düşünceler maalesef hala hüküm sürmektedir. Bizler, Foça’da yaÅŸayan insanlar olarak, bir yandan gelenek ve göreneklerimize Japonlar gibi sahip çıkarak, diÄŸer yandan seçme ve yönetme yetenek ve marifetlerimizi geliÅŸtirerek, her türlü sivil toplum kuruluÅŸlarını, özel kanun ile kurulmuÅŸ esnaf ve ticaret oda yöneticilerini, yerel yöneticileri seçerken özen ve ciddiyetle, vizyon sahibi insanları iÅŸbaşına getirmek zorunda olduÄŸumuzu, ezber bozarcasına öğrenmemiz ve bilmemiz gerekmektedir. Dünyada ve çevremizde, her türlü geliÅŸmeyi önceden sezerek yapılması gerekenleri zamanından çok önce tespit edip, planlayan, projelendiren, kaynaklarını bulan vizyon sahibi yöneticileri iÅŸ başına getirebilen halk, kendisinin ve yöresinin inkiÅŸafına katkı koyar, fayda saÄŸlar. O bakımdandır ki seçimini doÄŸru yapan beldeler, ÅŸehirler emsallerini geride bırakarak sosyal ve ekonomik düzeyde ileri gitmiÅŸlerdir. Bunun en canlı örneÄŸini son yıllarda Alaçatı’da görmek mümkündür.
SONUÇ OLARAK:
Foça için gelecek 5-10 yıl arasında çevredeki geliÅŸmeleri nazari dikkate alarak, belirlenecek hedefler doÄŸrultusunda, yapılacak planlamalar uzun vadeli ve kalıcı olacak ÅŸekilde yapılmalıdır. Bu da ancak vizyon sahibi, memleket sevdalısı yöneticilerin iÅŸ başına gelmesi ile gerçekleÅŸir. Bu ve benzer gerekçelerden dolayı, her Foçalı ister dernek, ister vakıf ve isterse yerel yönetime seçeceÄŸi insanlarda, memleket sevdası, iÅŸ aÅŸkı, çalışma azmi ve vizyon sahibi vasıflara haiz olup olmadığını araÅŸtırmakla mükelleftir. Bir Foçalı seçimini ne kadar iyi yaparsa, memleketine karşı sorumluluÄŸunu ne kadar iyi yerine getirirse, bilmelidir ki Foça’ya o kadar büyük iyilik yapar.
Sebahattin Karaca
sebahattinkaraca35@hotmail.com
"Sebahattin Karaca" bütün yazıları için tıklayın...