
Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
Asma Yaprağı
GittiÄŸi yere kadar… Neresi sahi o “gittiÄŸi yer?”
GittiÄŸi yere kadar derken buldum kendimi az önce. Alt tarafı bir asma yaprağı düşündürttü bunu. Bilenler bilir, çok sık yer deÄŸiÅŸtiririm. Ya ev, ya mahalle ya da kent…
Her ev deÄŸiÅŸiminde uzunca bir istek listesi sıralarım kendime. Yok bahçeli olsun, yok tek katlı olsun, öyle ya önümüz yaÅŸlılık. Aaa olmadı, yaÅŸlılığa erkeniz henüz, dubleks olaydı, merdiven saÄŸlığa iyi geliyormuÅŸ, hem müstakil de olmalı malum evde çalışıyoruz; etraftan gürültü filan olmasın hani diye uzayan çeliÅŸkili dilekler! Tamam, çok şükür ki hepsi sırayla gerçekleÅŸiyor. Bahçeli ev için aÄŸaçları sıraladığımı hatırlıyorum geçmiÅŸte; En baÅŸta erik aÄŸacı, hem iki çeÅŸit, papaz ve mürdüm, sonra yine iki çeÅŸit dut, incir, elma, ayva, zeytin, ÅŸeftali, kayısı, yenidünya, cennet hurması, narenciyeler ki limon ÅŸart. AÄŸaçlar meyve verme önceliÄŸine göre sıralanacak. İğde ve karabiber ile ıhlamur, ceviz, salkım söğüt, limoni selvi vs…
Çiçeklere sıra gelmeden saran sarmaşık bitkilere de bir liste; Hanımeli, begonvil, sarmaşık gül, yasemin, melisa ve en önemlisi ille de asma. BidiÄŸimiz üzüm asması… Her taşındığım bahçeli evime bir veya iki çubuk asma alıp ekmiÅŸimdir. Pek çok asmam vardır ÅŸu yeryüzünde. Severim nedense asma çardağını, asma yaprağını ve tanrıların meyvesi üzüm hazretlerini.
Lâf aramızda sebebini biliyorum; her iki dedemin de üzüm bağları vardı çocukluğumuzda, boyumuzu geçerdi her biri, saklambaç oynardık aralarında...
Hayırlara vesile olsun, ÅŸu sıralar üzüm ve üzümden mamûl içeceklerle de pek sıkı fıkıyım. Åžaraplar, şıralar ve hardaliyeler derken sıra geldi asma yaprağının ipek tazeliÄŸine… Diyorum ya, asma fidanına müptelayım, bu son evime taşınmadan önce de can-ı gönülden dua etmiÅŸtim; “Tanrım lütfen asma aÄŸacı olan bir ev olsun, ha dibinde de nanesi lütfen!”
Oldu valla, her ikisi de...
Çok güzel bir asma ağacım var. Güzelliğinin sebebi, yapraklarının parçasız sarılmaya uygun olmasından. Henüz üzümleri pek minik olduğundan meyvesi konusunda bir yorumum yok. Nasıl bir bekleyiş bu? Bir ağacın var ve ne renk meyve verecek bilmiyorsun! Yaşamdan sürpriz olarak daha ne bekliyoruz ki! Al sana sürpriz işte. Heyecanın kaçmasın diye komşularına da sormuyorsun. Siyah ya da beyaz üzüm, çekirdekli çekirdeksiz hiç fark etmiyor. Değil mi ki, bana tazecik yapraklar ile sarma yapma yapma şansı tanıyor!
“BaÅŸka derdin mi yok” dediÄŸinizi duyar gibiyim! Öyle demeyin, son yıllarda zaten pek üşendiÄŸim yaprak sarmasını yapamaz olmuÅŸtum muÅŸamba gibi kart satılan yapraklar nedeniyle.
Yaprak dediÄŸin açık yeÅŸil renkte körpecik olacak ki sarılıp piÅŸince ağızda büyümesin kıyır kıyır ekÅŸimsiliÄŸiyle ipek gibi yutuluversin! Özendiniz mi? Söylemesi ayıp sarma iÅŸi en meÅŸakkatli yemektir benim için. EÄŸer ki soframda kendi yaptığım sarmalardan gördüyseniz bilin ki kıymetlilerimdensiniz! Yılda bir ya da iki kez yaptığım yaprak sarmasını kötü yapraklar nedeniyle iyice boÅŸlamıştım. Davetli olduÄŸum sofralarda da ilk tadına baktığımdır kendileri. Çok şükür ki, bu yeni evimin bahçesinde cefakâr bir asma fidanım var. Bu bahar günlerinde her gün taze yapraklar veriyor bana ve ben onları birkaç gün biriktirip öyle deÄŸerlendiriyorum. Tazeyken koparıp buzdolabına koyunca tazeliÄŸini koruyor kartlaÅŸmıyor. Tek dikkat edilmesi gereken beze sarmanız. EÄŸer çok fazla topladıysanız hemen sıcak suya daldırıp çıkarın ve soÄŸuk suyun altında tutup suyunu süzüp, doÄŸruca derin dondurucuya…
Bahçemdeki taze naneler ile asma yaprağından ne yaptığım açık ve net. Yalnız bu defa etli sardım. Etli dediysem, avuç içi kadar yaÄŸsız kıyma ile. Üzerine de birazcık tereyağı ekledim ki aÄŸzı yüzü yerinde olsun. Kulakları çınlasın, Siyabe Teyze öyle derdi beÄŸendiÄŸi yemekler için; “AÄŸzı yüzü düzgün olmuÅŸ elinize saÄŸlık.”
Asma yaprağıyla gittiği yere kadar dedim. Bakalım sırada hangi ağacın meyvesini düşleyeceğim?
Asma yaprağında kurt olsam, varıp eline yürüsem
YeÅŸil diye ürkmesen, alıp göğsünde uyutsan…
Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
www.ascifok.com
GittiÄŸi yere kadar… Neresi sahi o “gittiÄŸi yer?”
GittiÄŸi yere kadar derken buldum kendimi az önce. Alt tarafı bir asma yaprağı düşündürttü bunu. Bilenler bilir, çok sık yer deÄŸiÅŸtiririm. Ya ev, ya mahalle ya da kent…
Her ev deÄŸiÅŸiminde uzunca bir istek listesi sıralarım kendime. Yok bahçeli olsun, yok tek katlı olsun, öyle ya önümüz yaÅŸlılık. Aaa olmadı, yaÅŸlılığa erkeniz henüz, dubleks olaydı, merdiven saÄŸlığa iyi geliyormuÅŸ, hem müstakil de olmalı malum evde çalışıyoruz; etraftan gürültü filan olmasın hani diye uzayan çeliÅŸkili dilekler! Tamam, çok şükür ki hepsi sırayla gerçekleÅŸiyor. Bahçeli ev için aÄŸaçları sıraladığımı hatırlıyorum geçmiÅŸte; En baÅŸta erik aÄŸacı, hem iki çeÅŸit, papaz ve mürdüm, sonra yine iki çeÅŸit dut, incir, elma, ayva, zeytin, ÅŸeftali, kayısı, yenidünya, cennet hurması, narenciyeler ki limon ÅŸart. AÄŸaçlar meyve verme önceliÄŸine göre sıralanacak. İğde ve karabiber ile ıhlamur, ceviz, salkım söğüt, limoni selvi vs…
Çiçeklere sıra gelmeden saran sarmaşık bitkilere de bir liste; Hanımeli, begonvil, sarmaşık gül, yasemin, melisa ve en önemlisi ille de asma. BidiÄŸimiz üzüm asması… Her taşındığım bahçeli evime bir veya iki çubuk asma alıp ekmiÅŸimdir. Pek çok asmam vardır ÅŸu yeryüzünde. Severim nedense asma çardağını, asma yaprağını ve tanrıların meyvesi üzüm hazretlerini.
Lâf aramızda sebebini biliyorum; her iki dedemin de üzüm bağları vardı çocukluğumuzda, boyumuzu geçerdi her biri, saklambaç oynardık aralarında...
Hayırlara vesile olsun, ÅŸu sıralar üzüm ve üzümden mamûl içeceklerle de pek sıkı fıkıyım. Åžaraplar, şıralar ve hardaliyeler derken sıra geldi asma yaprağının ipek tazeliÄŸine… Diyorum ya, asma fidanına müptelayım, bu son evime taşınmadan önce de can-ı gönülden dua etmiÅŸtim; “Tanrım lütfen asma aÄŸacı olan bir ev olsun, ha dibinde de nanesi lütfen!”
Oldu valla, her ikisi de...

Çok güzel bir asma ağacım var. Güzelliğinin sebebi, yapraklarının parçasız sarılmaya uygun olmasından. Henüz üzümleri pek minik olduğundan meyvesi konusunda bir yorumum yok. Nasıl bir bekleyiş bu? Bir ağacın var ve ne renk meyve verecek bilmiyorsun! Yaşamdan sürpriz olarak daha ne bekliyoruz ki! Al sana sürpriz işte. Heyecanın kaçmasın diye komşularına da sormuyorsun. Siyah ya da beyaz üzüm, çekirdekli çekirdeksiz hiç fark etmiyor. Değil mi ki, bana tazecik yapraklar ile sarma yapma yapma şansı tanıyor!
“BaÅŸka derdin mi yok” dediÄŸinizi duyar gibiyim! Öyle demeyin, son yıllarda zaten pek üşendiÄŸim yaprak sarmasını yapamaz olmuÅŸtum muÅŸamba gibi kart satılan yapraklar nedeniyle.
Yaprak dediÄŸin açık yeÅŸil renkte körpecik olacak ki sarılıp piÅŸince ağızda büyümesin kıyır kıyır ekÅŸimsiliÄŸiyle ipek gibi yutuluversin! Özendiniz mi? Söylemesi ayıp sarma iÅŸi en meÅŸakkatli yemektir benim için. EÄŸer ki soframda kendi yaptığım sarmalardan gördüyseniz bilin ki kıymetlilerimdensiniz! Yılda bir ya da iki kez yaptığım yaprak sarmasını kötü yapraklar nedeniyle iyice boÅŸlamıştım. Davetli olduÄŸum sofralarda da ilk tadına baktığımdır kendileri. Çok şükür ki, bu yeni evimin bahçesinde cefakâr bir asma fidanım var. Bu bahar günlerinde her gün taze yapraklar veriyor bana ve ben onları birkaç gün biriktirip öyle deÄŸerlendiriyorum. Tazeyken koparıp buzdolabına koyunca tazeliÄŸini koruyor kartlaÅŸmıyor. Tek dikkat edilmesi gereken beze sarmanız. EÄŸer çok fazla topladıysanız hemen sıcak suya daldırıp çıkarın ve soÄŸuk suyun altında tutup suyunu süzüp, doÄŸruca derin dondurucuya…
Bahçemdeki taze naneler ile asma yaprağından ne yaptığım açık ve net. Yalnız bu defa etli sardım. Etli dediysem, avuç içi kadar yaÄŸsız kıyma ile. Üzerine de birazcık tereyağı ekledim ki aÄŸzı yüzü yerinde olsun. Kulakları çınlasın, Siyabe Teyze öyle derdi beÄŸendiÄŸi yemekler için; “AÄŸzı yüzü düzgün olmuÅŸ elinize saÄŸlık.”
Asma yaprağıyla gittiği yere kadar dedim. Bakalım sırada hangi ağacın meyvesini düşleyeceğim?
Asma yaprağında kurt olsam, varıp eline yürüsem
YeÅŸil diye ürkmesen, alıp göğsünde uyutsan…

Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
www.ascifok.com
"Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN" bütün yazıları için tıklayın...