Alamanya (Münih-Ingolstadt) Kısa Kısa Notları / Gündüz Akagündüz
Gündüz Akagündüz

Gündüz Akagündüz

Alamanya (Münih-Ingolstadt) Kısa Kısa Notları



Yurtdışı Gezgen-liği açılışını Almanya ile yapmayı hiç de düşünmemişken fotoğraf sergi daveti nedeniyle yurtdışı açılı-(mı)-şı-nı Almanya ile yaptım. Kısacık gözlemlerimi fotoğraf numaraları üzerinden aktarayım:

1.İlk kez yurtdışına çıkıyor olmanın heyecanı ve tedirginliğini hiç de yaşamamış olmam çok yerindeymiş. Zira oralarda kaybolmak için cidden çoook uğraşmamız gerekiyor. Son derece açıklayıcı-tanımlayıcı-yol göstereci levhalar var. Hiç yabancılık çekmememiz için uçaktan iner inmez mavi beyaz bir yol levhası dikmişler ki "aaaa bunlardan bizde de var" diyerek neidüğümüzü şaşırmayalım.. Çevre yolların-bağlantıların düzeni, trafiğin akışı, gereksiz korna çalınmaması ve yol kenarına olur-olmaz park ederek olur-olmaz wcsini yapanlarla karşılaşmamaktan şaşırabiliriz. Zızt diye yanınızdan varyetelerle geçen bir araç görmediğimize de şaşırabiliriz, ama naaapsın adamlar Türkiye'de yol kenarlarına konulan maket trafik polis aracı gibi yola çişini yapan adam maketi koyacak halleri yok ya.



2. Münih’den çıkıp Ingolstadt’a yol boyunca yeÅŸillikler içinde küçük ama çok düzenli ve bakımlı köyleri geçerek gidiyoruz. Devlet tarafından ne ekilmesinin daha yararlı olacağı belirlenen tarım alanlarının düzeni ilginç. Küresel ısınma öncesi çok karlı bir coÄŸrafya olduÄŸu için evlerin çatıları çok dik. Hemen her köyde mimari yapısı birbirinden farklı bir tane kilise kulesi var. Çok yağış alan bir bölge olsa gerek ki (!... ), hiç yanmış bir orman görmedim. Duvar, çit, bekçi ve yassak levhaları olmamasına raÄŸmen, ormana tecavüz eden bir(ÅŸey) yapı v.s. de görmedim.



3. “Yok artık” dememeye çalışarak yanından geçip-gittiÄŸim tenis kortu olan bir köy.



4. Ingolstadt’ın kenarında bir çilek tarlası. Tarladan ailenizle, ellerinizle, seçerek topluyorsunuz. Sanırım çilek aÄŸaçta deÄŸil yerde yetiÅŸir eÄŸitiminin bir parçası bu. Kene korkusuna karşın eÄŸitimsizlik korkusunu daha mı vahim görüyorlar acaba?...



5. Topladığınız çilekleri gazete kağıdında veya naylon poÅŸette deÄŸil özel ambalajında tarttırıp, ücretini tarla sahibesine ödüyorsunuz. “Taze mi“, seçtiriyor musunuz “diye soramadığınız, pazarlık edemediÄŸiniz, kredi kartı geçmeyen bir alış-veriÅŸten nasıl mutlu oluyorlarsa?...

Tarla sahibesi de işçilik ücretlerinin yüksek olması sebebiyle, çilek toplama iÅŸini müşterilerinin yapmasından mutlu gibi görünüyor. Biz de paçalarımızı çoraplarımızın içine sokuÅŸturup, bir miktar çilek topladıktan sonra ödeme için bu çiftçi hanımefendinin yanına gittiÄŸimizde o tarlanın dibindeki kulubeciÄŸinde okuduÄŸu dergiyi bırakıp tartı iÅŸlemini yapıp, ödememizi aldıktan sonra, alış-veriÅŸ fiÅŸimizi kesti…..!............




6. Çilek tarlasından topladığı çileği, çilek sepetinden yiyen mutlu çocuk fotoğrafı.



7. Çok arandım ve buldum: Hans ÅŸapkalı bir çiftçi. Yarı açık bir pub önünde bira fiyatlarını gözden geçiriyor. Pubı iÅŸleten Laralı bir Türk. Aynı yerde beni davet eden photoclub üyeleri bir öğlen atıştırması hazırlamışlardı. Menü: Kısır, ÅŸakÅŸuka, döner, pirinç pilavı, rus salata, yoÄŸurt…… ama Uzo….



8. Cumartesi pazarı. Bağırışsız, çığırışsız bir pazar yeri. Havaya giremiyorsunuz yani… “Aaaa bu bizim domates, bu bizim kavun, e bu da salatalık, marul“ diye diye dolaÅŸtım pazarı…. Yumurta bile aynı bizdeki… Ne kadar çok kadın pazarcı var?...



9. Donna (Tuna) nehri…..



10. Binalar… Yakın tarih yapıları bile o kadar özenle saklanıyor ki. Evin içinde en ufak bir tadilatta belediye yetkililerine haber veriyorsunuz, tespitlerini yapıyorlar ve aslına uygun onarımınızı kontrol ediyorlar. Tavanda deÄŸiÅŸmesi gereken bir ahÅŸap atkının, uygun renkte boyanmadığı için mülk sahibine ceza ödetip yeniden aslına uygun boyatıldığı gibi olayları dinleyebiliyorsunuz.



11. Bir sokak. Yeni alış-veriş mekanlarıyla bu eski yapıların ahengi çok güzel buluşturulmuş.



12.Aynı kentte Ortodoks ya da Katolik kiliseleri mevcut.



13.Kiliselerin içlerindeki heykeller, süslemeler oldukça zengin.




14. Ingolstadt’da Manisa Belediyesi’nin de desteÄŸi ile yapılan cami.



15. Bavyera Eyaleti’nin önemli bir kenti olan Ingolstadt birçok tarihi yapıya da sahip. Çoook…..



16. Almanya’nın birçok yeri bizim özel düzenlediÄŸimiz parklarımıza benziyor olsa da yine de yeÅŸil alanı düzenlemek konusunda çok özenliler. İlginçtir ki o kocaman kocaman parklarda ne bir çitlenmiÅŸ çekirdek kabuÄŸu, ne bir bira ÅŸiÅŸesi artığı, hatta ne de bir sümkürülmüş kağıt mendil bulamıyorsunuz.



17. Surların devamında tarihi yapı. Burada düğün neyim yapmıyonus mu siz…?



18. Audi merkez binası ve arka tarafında fabrika kompleksi. Audi müzesinde, yapılan ilk motosikleti görmek ilginç. Audi’nin bir de flarmoni orkestrası var. Günlük 3000 araç üretim kapasitesini arttırmanın yollarını araÅŸtırıyorlarmış. Global ekonomik krizden nasıl bir yöntemle çıkacaklarını göreceÄŸiz... GöreceÄŸiz... Dileriz görebileceÄŸiz...



19. Modellerden v.s. hiç anlamam ama, bu da sergi salonundaydı.



20. Mercedes’i, Audi’yi üreten bir memlekette o kadar çok bisiklet var ki… Ve genç-yaÅŸlı o kadar çok insan bisiklete biniyor ki…. Öylesine güzel düzenlenmiÅŸ bisiklet-koÅŸu yolları var ki…. O kadar çok bisiklet park yeri var ki…. Ve bir o kadar da çok, popo geniÅŸliÄŸi boy uzunluÄŸundan az olan insan var ki…..



21. Nüfusu 120.000 olan bir kentin tren istasyonu. “Demir aÄŸlarla ördük” bizim marşımız ama…. Otobüs yolculuÄŸu hemen hemen yok gibi. Her yere tren var. Tren tarife saatlerini okuyunca ÅŸaşırıyorsunuz. GeliÅŸ 11.07 kalkış 11.09… Åžaşırtıcı olan: Dakikaların ÅŸaÅŸmaması. Biraz pahalı. Tırlarla nakliye olan konteynerler görmek mümkün deÄŸil. Nakliye esnasında tırdan düşmüş sıfır arabalar da göremiyorsunuz. Trenlerin üzerinde katar katar arabalar, konteynerler düşmeden etmeden nasıl gidiyorlarsa?



22. Şimdilik son olarak bir onarım-kazı çalışması. Geniş ama yoğun yaya trafiği olmayan bir kaldırım olmasına rağmen kimseler içine düşmesin diye aldıkları önleme bakar mısınız?




İlk kez yurt dışında küçük bir kenti gezdim. Şaşırmadım.


Gündüz Akagündüz

www.gunduzakagunduz.com



14 Aralık 2008 Pazar / 4891 okunma



"Gündüz Akagündüz" bütün yazıları için tıklayın...