ISSN 1308-8483
   ISSN 1308-8483
Foça’da türküleri öyküleri ve oyunlarıyla zeybekler gecesi -

   .::


Seyfi GÜL     
  Yayın Tarihi: 21.3.2013    



Foça’da türküleri öyküleri ve oyunlarıyla zeybekler gecesi

Foça, İzmir ve çevre il ve ilçelerde yaşayan eğitimci- yazar, şair, sanatçı ve araştırmacıların oluşturduğu Foça Sanat Dostları grubu 15 Mart 2013 Cuma günkü buluşmada Ege’nin bilinen ve bilinmeyen Zeybek ve Efe’ler tarihini irdeledi. ‘‘Zeybeklik ve Zeybek Kültürü’’ konulu etkinlikte tarihsel ve kültürel yönleriyle incelenen Zeybek’lerin türküleri söylendi, Efe adlarıyla anılan oyunları oynandı.

Ayda iki kez Foça Balıkçı Kahvesi’nde gerçekleştirilen “Akşam Kahvesi Sanat Buluşmaları”nın bu bölümü her yaştan 60’ın üzerinde katılımcıyla coşkulu bir ortamda gerçekleştirildi. Foça Milli Eğitim Müdürü Celal Yıldız’ın da katıldığı etkinliğin konukları arasında Ortaklar Öğretmen Okulu (Adabelen) mezunları da yer aldı.

Zeybeklik ve Zeybek Kültürü konusunda çalışmalarıyla tanınan araştırmacı-eğitimci- yazar Recep Bozkurt; hazırladığı anlatımlı, müzikli, oyunlu programla, konunun tarihsel gelişimini- coğrafik yayılımını, Osmanlı’nın son dönemlerinde, Kurtuluş Savaşı öncesinde ve sırasında yaşananları da kapsayan bir sunumla ortaya koydu.



ZEYBEKLERİN ORTA ASYADAN GELEN BİR FELESEFELERİ VAR

Zeybek Kültürü’nün; kahramanlık, mertlik, haksızlıklara karşı duruş, boyun eğmeme ve mazlumların haklarını koruma kültürü olduğunu, ancak bazı Yunanlı ve Avrupa’lı yazarların da katkısıyla eşkiya, kabadayı, külhan olarak tanımlanmaya çalışıldığını, bazı kesimlerinde sadece halk oyunları topluluğu’na indirgemeye uğraştıkları bir olgu olduğunu belirten Bozkurt, aslında efelerin ve onların kızanları olan zeybeklerin orta Asya’dan beri uzanıp gelen bir felsefeleri olduğunu anlattı.

DÜZENLİ ORDUDAN ÖNCE DÜŞMANLA ZEYBEKLER SAVAŞTI

Bozkurt; Atçalı Kel Memed, Çakıcı Memed Efe, Demirci Memed Efe, Danişmendli İsmail Efe, Sökeli Cafer Efe, Yörük Ali Efe, Gökçen Efe, Kamalı zeybek gibi efelerin bu kültürün önemli isimleri olduğunu, bunların bazılarının Kurtuluş Savaşı sırasında düzenli birliklere katılmak istemediklerini, bazılarının düzeni sağlamak adına bir sure halka zulümde yaptıklarını, ancak özellikle düzenli ordunun kurulmasından once yurdu işgal eden düşmana karşı savaş başlatarak işgali zorlaştırdıklarını dile getirdi.

MEMLEKET YA İLİMLE YA ZULÜMLE YÖNETİLİR

Demirci Memed Efe’nin yaşamından örnekler veren yazar, kendisini yakalayan Refet Paşa’nın mecliste gündem dışı konuşmasında “Demirci fenalıklar yapmıştır, ama yaptığı vatan savunması takdir edilmelidir. Ben onu iyilikleriyle anacağım” sözlerine yer verdi. Söz alan Yazar Hüseyin Yurttaş’ta konuyla ilgili konuşmasında kendisiyle konuşan bir gazetecinin çok zulüm yaptığı sorusuna karşılık Demirci Memed Efe’nin, “Gazeteci kardeşim memleket ya ilimle, ya zulümle yönetilir. Bende ilim yok” cevabını verdiğini bir anekdot olarak aktardı.

ATATÜRK “SARI ZEYBEK”

Kurtuluş savaşı öncesinde Eğridir’deki vatanseverler ile Aydın ve Nazilli’lerin müthiş bir işbirliği yaptıklarını, Atatürk’ün zeybek kültürünün yayılması için ilk Beden Eğitimi öğretmenlerinden Selim Sırrı Tarcan’ı görevlendirdiğini, bu ilgi ve sevgisine ithafen Efe’lerin Atatürk’ü “Sarı Zeybek” olarak andıklarını anlatan Recep Bozkurt sunumunda Atatürk’ün şu sözlerine yer verdi. “Hanımefendiler, beyefendiler. Selim Sırrı Bey zeybek dansını icra etmiş ve ona medeni bir şekil vermiştir. Artık Avrupalılara bizimde mükemmel bir raksımız var diyebiliriz. Bu raks her cemiyette salonlarımızda kadınla birlikte oynanabilir, oynamalıyız”

ZEYBEK ASALETİ VE ÖZGÜRLÜĞÜ SİMGELER

Zeybek oyunlarının özgür oyunlar olduğunu, ritme uymak koşuluyla kimin nasıl isterse çıkıp oynayabildiğini, kıyafetlerde yer alan başlıca iki renkten morun asaleti, mavinin özgürlüğü simgelediğini vurgulayan Recep Bozkurt zeybeklerin yöresi konusuna da; “Araştırmacılar Samsun’dan Silifke’ye bir hat çizerler. Trakya’yı dışarıda bırakırsak, hattın batısında kalan her yerde bu kültürün varlığı görülür. Zeybek türkülerinin pek çoğu aslında ağıttır. Hem ağıt olabilir hem de oynanabilir mi. Evet zeybek türkülerinin özelliği ve güzelliği buradadır. Yöre kavgası yapmanın anlamı yoktur. Bu kültür kim anıyorsa, kim yaşıyorsa, kim yaşatıyorsa onundur” sözleriyle açıklık getirmeye çalıştı.

Zeybeklik ve zeybek kültürü hakkındaki konuşmaların ardından Recep Bozkurt’un bağlamayla çaldığı, Bülent Uprak’ın seslendirdiği Feraye, Eklemedir Koca Konak türküleri eşliğinde öğretmen eşler Feridun ve Neyir Sertkaya zeybek oyunlarından örnekler sundular.

GENÇLER HARMANDALI ÖĞRENSİNLER OYNASINLAR

65 yaşındaki halk oyunları eğitmeni Sedat Öztürk, Ortaklar Öğretmen Okulu (Adabelenliler) mezunu arkadaşları Ayla Aksoy, Vildan Uyar, Hüseyin Tutar ve Hasan Erdoğan ile birlikte, Harmandalı ve Kerimoğlu zeybeklerini sergiledi. Adabelenlilerin öğretmen okulunda hergün dört zeybek oynadığını, şimdi Ege düğünlerinde bile zeybek oynayanların nadiren görüldüğünü belirten Sedat Öztürk “Genç arkadaşlarımız hiç olmazsa Harmandalı’yı öğrensinler, düğünlerde dahi olsa mutlak bir zeybek oynasınlar, bu kültürü sonsuza taşısınlar” dedi.

Sedat Öztürk öykülerini de anlattığı zeybekler için “Zeybekler sadece oynarken diz vurur, diz çökerler. Haksızlığa, adaletsizliğe, baskıya ve emperyalizme asla diz çökmezler” ifadesini kullandı.

Eğitimci yazar Yılmaz Mızrak “kendi memleketimin efeleri” sözleriyle tanımladığı “Ödemiş Efeleri”ni anlattı.

DENİZCİ ZEYBEKLER “LEVENDEDAD”LAR FOÇA’DAN SEFERE ÇIKARDI

Katılımcıların çeşitli konularda kişisel katkılarda bulunduğu gecenin son bölümünde Sanat tarihçisi ve araştırmacı Cevat Yıldırım da zeybek tarihinin bilinmeyen bir yönüne vurgu yaptı. Adlarına “Levendedad” denilen denizci zeybeklerin varlığına işaret eden Yıldırım “Son araştırmalarım 1797 yılından sonra her yıl Ege’de beş yerden; yani Ödemiş, Tire, Bayındır, Menemen ve Foça’dan 50 denizci zeybek Cezayir, Tunus, Fas’a yani Garp Ocaklarına sefere gidiyordu. Bunlar Foça’da toplanıyor, gemileri Foça’dan hareket ediyordu” şeklinde konuştu.

Foça Sanat Dostları’nın “Zeybek” konulu etkinliği 29 Mart 2013 tarihinde aynı yerde başka bir konuyla buluşma dileğiyle sona erdi.



Seyfi GÜL







Okunma: 2535
Okunma: 2535












Uluay   
ZEYNEP'ce   




2128

   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)