İzmir’in Foça İlçesinde Üniversite Konseyleri, Foça Belediyesi ve yerel yayın yapan Gazete Foça işbirliği ile “evrim teorisi” ve canlıların biyolojik evrimlerine bilimsel yaklaşımları konu alan öğreti ve sonuçların ele alındığı ”Evrim Söyleşileri” etkinliği gerçekleştirildi.
12 Ocak 2013 Cumartesi günü saat 14.00’da Foça Belediyesi Reha Midilli Kültür Merkezi’ndeki etkinliğin moderatörlüğünü biyolog Özlem Uyanık yaparken, konuşmacı olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Altungöz yer aldı.
BİLİM İNSANLARI BUGÜN DE DOGMALARLA UĞRAŞIYOR
Özlem Uyanık; açış konuşmasında tarih boyunca bilim insanlarına ve bilimsel sonuçlara karşı duruşlar yaşandığını, geleneksel inanışların kolay terk edilmediğini, bu inanışları çalışmalarıyla zorlayan bilim insanlarının işkence ve ölümlere maruz kaldığını ve bu durumun günümüzde de devam ettiğini söyledi. Özlem Uyanık; “Galileo engizisyon mahkemesi tarafından yargılandı. İşkencelerle suç işlediği kabul ettirildi. Ancak, ömür boyu hapse mahkum edildiğinde bile “Dünya yine de dönüyor” diyordu. Modern evrim teorisinin babası biyolog ve doğa tarihçisi Darwin’in görüşlerini benimseyen bilim insanları ise bugün de dogmalarla ve beyinlere çöreklenen engizisyon mahkemeleri ile uğraşıyorlar.” dedi.
YARATIKLARIN BUGÜN OLDUĞU GİBİ YARATILDIĞI BİR İNKARDIR
“Bütün yaratıkların bugün olduğu gibi yaratıldığı şeklinde bir inkar var. Diğer bir deyişle bilim düşmanlığı var. Bilim bazen insanı dinden çıkarma mertebesine gelince bu korku böyle bir bilim düşmanlığına yol açıyor.” diyerek başlayan Doç.Dr. Oğuz Altungöz konuşmasına “eskiden din kitaplarında anlatılan bir yaradılış kuramı vardı. Daha sonra bu Akıllı Tasarım “İntelligence Design”a dönüştü” cümleleri ile devam etti.
CANLILARIN ORTAK BİR KÖKÜ VAR
Oğuz Altungöz; Harun Yahya adıyla yazan Adnan Oktar’ın “Yaratılış Atlası-1” isimli kitabındaki savlarının bilimsellikten uzak, yanlışlar, hatalı çıkarımlar, çarpıtmalar ve bilim dışı yorumlarla dolu olduğunu, kitabın bazı Hıristiyan yazarlardan çalıntılar (intihal) içerdiğini, bu kitapla evrimin inkar edilmesi suretiyle bilim düşmanlığı yapıldığını iddia etti.
Canlıların ortak bir kökü olduğunu, dört harften oluşan genetik şifrelerinin bulunduğunu, bunun gen haritalarıyla ortaya konduğunu, DNA ve kromozom yapıları bakımından şempanze, fare, orangutan ve goril’in genetik itibarıyla insana en yakın canlılar olduğunu, anlatan Altungöz son bölümde salondaki izleyicilerin sorularını yanıtladı.
DÜŞÜNMEMEYİ ESAS ALAN BİR MODEL UYGULANIYOR
Bir soru üzerine Oğuz Altungöz insanın klonlanmasının mümkün hale geldiğini ancak bilimsel etiğe uymadığı için benimsenmediğini belirtti.
Sorgulamanın esas olduğunu, sorgulamadan bilimsel sonuçlara ulaşılamayacağını, bugün ilkokul eğitiminden hatta bebeklikten başlayarak düşünmemeyi esas alan bir modelin hayata geçirildiğini dile getiren Altungöz salonda bulunanların alkışları arasında konuşmasını bitirdi.
