ISSN 1308-8483
   ISSN 1308-8483
Foça Sanat Dostları Mütareke yıllarının Foça’sını konuştular -

   .::


Seyfi GÜL     
  Yayın Tarihi: 6.1.2013    



Foça Sanat Dostları Mütareke yıllarının Foça’sını konuştular

Foça Sanat Dostları grubu Akşam Kahvesi Sanat Buluşmaları adını verdikleri toplantıların dördüncüsünü Foça Balık Hali üzerindeki Balıkçı Kahvesi’nde 4 Ocak 2013 Cuma günü gerçekleştirdi.

Foça, İzmir, Manisa dolaylarında yaşayan şair, yazar ve sanatçıların, ağırlıkla bulunduğu toplantıların bu bölümüne Atatürkçü Düşünce Derneği Aliağa ve Foça şubesi üyeleri ile vatandaşlar da katıldı.

Foça Belediyesi Kültür Sanat Danışmanı Yazar Hüseyin Yurttaş’ın moderatörlüğünü yaptığı yeni yılın ilk buluşmasının konusu “Mütareke Yıllarında Foça” idi. Araştırmacı – Sanat Tarihçisi Cevat Yıldırım, anlatımına Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi arkeolog Ersin Doyer’in öğrencilerine bilmece olarak yazdığı Foça’yı anlatan “Limana Koşun” dizeleriyle başladı.
“Bir Selam da Tilki Kuyruğu’nda Güneşlenen Foklara” satırındaki Tilki Kuyruğu’nun orak adasının uzantısı olduğunu ve burada savaşlar yaşandığını, tarih boyunca tüm milletler için suyun önemli olduğunu, Foça için ise suyun hem sorun hem de fayda konusu olduğunu anlattı.



Cevat Yıldırım, Foça’nın tarihçesinde önemli satırbaşlarına vurgu yaparak konuyu Mütareke yıllarına ve Rauf Orbay’a getirdi.

Yıldırım’ın değindiği Foça ve Türk tarihine ilişkin notlar şöyle :

“Sakız adasından gelen iri yapılı “İzbandut” adıyla tanımlanan Yunanlılar, Osmanlılara karşı bağımsızlık savaşı verdikleri yıllarda Çandarlı, Aliağa ve Foça’yı basarak kadın, çocuk ve kayıkları kaçırdılar.

PARGA VE MORA’DA 20.000 TÜRK’Ü KESTİLER

Japonya’yı ziyarete giden Ertuğrul Fırkateyni’nde şehit olanlar arasında Foçalı Mustafa İsmail de vardı. 1912 yılında Yunanistan ve Balkanlardan gelen 820 kişinin yarısı Foça’ya yarısı Dikili’ye yerleştirildi. Rumların göç ettirilmesi İttihat ve Terakki iktidarına kabahat olarak bağlanır. Ancak 1822’de Parga ve Mora’da bir hafta içinde 20.000 Türk’ün Yunanlılar tarafından kesildiği belgelenmiştir.

ÇANAKKALE SAVAŞINA 150 KİŞİ GİTTİ 2 KİŞİ DÖNDÜ

Foça’dan 150 kişi Çanakkale Savaşı’na gitmiş, 148 kişi geri dönmemiştir. 1911 yılında gayrimüslimlerin de askerlik yapacağına dair karar alınınca Rumların bir kısmı Midilli, Selanik ve Limni’ye kaçarken, bir kısmı Türk Ordusu’nda seve seve askerlik yaptılar. Diğer bir kısmı da dağlara çıkıp çeteler kurdular. 1914’teki göç öncesi bu çeteler Foça’yı yakıp yıktılar.

MONDROS MÜTAREKESİNE HEYET FOÇA’DAN GİTTİ

Osmanlı Hükümeti Bahriye Nazırı (Denizcilik Bakanı) Rauf Orbay; Balkan Savaşı sırasında Ege ve Akdeniz’de çok sayıda Yunan gemisini vurduğu için, Hamidiye Kahramanı olarak anılır. Mondros Mütarekesi’ni imzalamak için görevlendirilmiştir. İzmir’den Foça’ya Muin-i Zafer gemisiyle gelmiş. Foça’dan bir torpido bot ile Midilli’ye geçmiş, oradan İngiliz kruvazörüyle Limni Adası’nın Mondros Limanı’na götürülmüştür. Burada Agamennon isimli Yunan gemisinde 25 maddelik Mondros Mütarekesi(Ateşkesi)’ni Osmanlı Hükümeti adına imzalamıştır. İmzalatılan mütarekenin dördüncü maddesiyle İngiliz esirler derhal serbest bırakılmış, bu esirler 1 Kasım 1918’de Müsavat gemisiyle Foça’ya gelmiştir. Türk esirler ise anlaşmaya aykırı olarak Mısır’a götürülmüş, bazılarının gözleri süngü sokulmak suretiyle, bazıları ilaçlı suda yıkanmaya mecbur edilmek suretiyle kör edilmiş, 1921 yılına kadar da bırakılmamışlardır. Mütarekenin yedinci maddesiyle de İtilaf Devletleri kendi güvenliklerini tehlikede gördükleri her yeri işgal etme hakkını elde etmişlerdir.

Rauf Orbay Mondros dönüşünü yine Foça üzerinden yapmıştır. Foça’dan İzmir’e, oradan Bandırma’ya, oradan da Şevket-i Peyk isimli gemiyle İstanbul’a dönmüştür. Rauf Orbay daha sonraki yıllarda Mustafa Kemal’le birlikte hareket etmiş ancak İstiklali değil İngiliz mandasını savunmuştur. 21 ay Malta Adası’na sürgüne gönderildiyse de daha sonra Ankara’ya dönmüş ve Nafia (Bayındırlık) Bakanlığı’na getirilmiştir.”

Araştırmacı Cevat Yıldırım, son bölümde Foça tarihinin Kurtuluş Savaşı yıllarındaki demografik yapısı, ekonomisi, ürünleri ve yapılaşma özellikleri hakkında bilgi verdi.

FOÇA’YI ANLATMAYA BİN GÜN YETMEZ

Yıldırım konuşmasını; “Fatih’in fethinden sonra Foça’daki marangoz, nakkaş, zanaatkar ve sanatkarların İstanbul’a götürülmesinden, Trablusgarp’a asker ve malzeme sevkiyatının Foça’dan yapılmasına kadar çok konu var. Foça’yı konuşmak için bin gün yetmez” sözleriyle bitirdi.

18 Ocak 2012 Cuma günü yapılacak bir sonraki toplantıda, eğitimci yazar Recep Bozkurt tarafından hazırlanacak “Zeybek Kültürü” konusunun uygulamalı örnekleriyle sunulması kararlaştırıldı.

Dördüncü buluşma Yılmaz Mızrak’ın bağlaması eşliğinde hep birlikte söylenen Yunt dağları yöresinin “Kırmızı Buğday Ayrılmıyor Sez’inden” türküsüyle sona erdi.



Seyfi GÜL







Okunma: 1967
Okunma: 1967












Uluay   
ZEYNEP'ce   




3687

   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)