Mantık, Matematik, Felsefe 10. Ulusal Sempozyumu başladı -

İstanbul Kültür Üniversitesi’nin Foça Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlediği 10.ncu Mantık, Matematik ve Felsefe (MMF X.) Ulusal Sempozyumu Foça’da başladı.

Reha Midilli Kültür Merkezi’nde, 4 Eylül 2012 Salı günü 09.00’da kayıtlarla başlayan sempozyum 7 Eylül 2012 tarihine kadar devam edecek.

Sempozyum’un bu yılki konusu “Üniversite, Üniversitelerimiz, Üniversite Nereye” başlığıyla tanımlandı.

Türkiye’nin değişik üniversitelerinden akademisyenlerin yanı sıra bu yıl Foça halkını temsilen Doç.Dr. Vural Yiğit de konu ile ilgili olarak halka açık bir konuşmayla programda yer aldı. .
Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, bazı belediye meclis üyeleri, akademisyenler, Üniversite öğrencileri ve konuya ilgi duyan vatandaşların katıldığı ilk oturumda açılış konuşmasını Kültür Üniversitesi rektör yardımcısı Prof.Dr. Çetin Bolcal yaptı.

ÜNİVERSİTELERİMİZ ALTYAPISIZ KURULUYOR

Prof.Dr. Çetin Bolcal; Üniversitelerin kuruluş amaçları,tarihçeleri, günümüzde üniversite anlayışı ve yapılanmalarına değindiği konuşmasında açılan üniversitelerin alt yapısız kurulduğunu ve çoğunun bilimsel araştırma ve çalışmalardan uzak birer okul olduğunu söyledi.

Bolcal; “Bu toplantılarımızın kavramsal niteliği biraz farklı. Türkiye’de başka yok. Burada bütün disiplinlerden insanların gelip konuşmasını, halktan da insanların görüşlerini anlatmasını amaçlıyoruz. Bu seneki konumuz genel ve güncel bir konu. “Üniversitelerimiz nereye gidiyor” Bu konuda bir düşüncemiz var ve burada onu paylaşacağız. Bir sonuç çıkacak ve onu kitap halinde yayınlayacağız.

DURUM 1930’LARLA AYNI

Üniversitelerimizde durum maalesef 1930’lardaki durumla aynı. Çok fazla bir şey değişmemiş. Aynı sorunlar birbiri üzerine eklenmiş olarak önümüzde duruyor. Bunları inşallah zamanla çözeriz, ama öncelikle öğrencilerimizi ve halkımızı bilinçlendirmemiz gerekiyor.

BİR REKTÖR BİR MÜSTAHDEMLİ ÜNİVERSİTELER

Şu an üniversitelerimizin en başlıca sorunu bence yönetim sorunu. Yöneticilerin seçimi ve öğrencilerin yönetime katılması konusundaki eksiklikler, aksaklıklar, bir de bu kadar çok üniversite açarsanız, öğretim üyesi yeterince olmadığı için büyük sıkıntıdır. 1980 darbesinden sonra kurulan bazı üniversiteler için bir rektör bir müstahdem diye söz edilirdi. Sanıyorum şimdide aynı sorunlar devam ediyor. Bir yardımcı doçentle yürütülen bölümler var. Atatürk 1928 yılında yurt dışına çok sayıda insan göndermiştir. Bu insanların gelip kurduğu üniversiteler 1943’e kadar “Altın Yıllar” dediğimiz dönemi yaşatmıştır.

YURTDIŞINDAN GELEN AKADEMİSYENİN FAYDASI YOK

Üniversitenin içi dolu bir şey olması lazımdır. Daha önce hazırlığınızı yaparsınız, ama içinin dolması için zaman gereklidir. Öğretim üyesinin yetişmiş ve yeterli olması gereklidir. Yurt dışından öğretim görevlisi getirmek çözüm değildir. Dışarıdan, çok gelişmiş bir üniversiteden gelen kişiler hiçbir şekilde bize yararlı olmuyor. Adamı alıyoruz, yeni kurulmuş bir üniversitenin araştırma birimi olmayan, laboratuarı olmayan bir bölümüne yerleştiriyoruz. Bu kişi araştırmalarını nasıl yürütecek. Bunların hepsinin planlanması lazım. Bu da tabii YÖK’e düşüyor.

İZMİR VE FOÇALILARI TOPLANTILARIMIZA BEKLİYORUZ

İzmir ve Foça halkının eğitim düzeyi yüksek, ancak katılım istediğimiz seviyelerde değil. Yılda bir defa yaptığımız ve herkesi ilgilendiren konuları tartıştığımız toplantılarımıza herkesin ilgi göstermesini, konulara bizzat katılımını bekliyoruz” dedi.

MMF 10. sempozyumunun ilk günü programı, açılış sonrası Prof. Dr. Çetin Bolcal, Prof. Dr. Zeki Aslan, Prof. Dr. Osman Demircan’ın başkanlıklarında 3 ayrı oturumla devam etti.