Gülümser Aydemir’in resim ve seramik sergisi “Yüzleşme” -

Gülümser Aydemir’in “Yüzleşme” adlı resim ve seramik sergisi 30 Temmuz 5 Ağustos tarihleri arasında Foça Reha Midilli Kültür Merkezi’nde açılıyor. Açılış kokteylinin 30 Temmuz Pazartesi günü saat 19.00’da yapılacak olan sergi, her gün saat 10.00 ile 23.00 arası gezilebilecek.

Gülümser Aydemir, sergisi için şöyle diyor;

“Yüreğimin götürdüğü yere gitmem gerekti.. Öylede yaptım. Vazgeçemedim gönül verdiklerimden. Altı yıllık Kilis Öğretmen Okulu’nu bitirdim, öğretmenlik ruhuyla beslenerek.Yirmi sekiz yıl devlet ve özel okullarda resim öğretmenliği, vazgeçemediklerimden öğretmenlik ilk sırayı aldı. Sonrası resim ve sekiz yıldır da seramik çalışmaları….. Resim ve seramik bende yüreğimin yolculuğu her ikisine de yer verdi gönlüm. Fırçamı –çamurumu kurutmak istemedim. Geçmişte öğretmenliğimi sürdürürken yapamadıklarımı , koşarak yapmaya çalışıyorum şimdilerde. Dünü, bugünü yaşadığım gibi, yarını da yaşamak istiyorum, fırçamın kıvraklığıyla oluşan renklerimle… çamuruma dokunarak duyumsadığım hazla...

Yaşamı, gözleyerek sorgulamak, yargılamak. Sonunda da kendi gerçeğimizin izlerini oluşturmak, özgün tasarımlarımızla. Bu değil midir? Sanat.. Yüzleşme diyorum; kendimle, doğayla, bireylerle ve toplumla.

Nereye gidiyoruz?

Aramızdaki iletişimsizlikle, gözlerimizi birbirimizden kaçırır olduk. Bir günaydını, merhabayı esirgiyoruz birbirimizden. Konuşmuyoruz, dinlemiyoruz ve duyarsızlığı uç noktalara taşıyoruz…. Rengin armoninin, lekenin, ritmin diliyle vurgulamak istiyorum bu duyarsızlığı. Yüzlerle, gözlerle sorguluyorum çevremde gördüğüm değişimi öğretmencesine… gülen gözlerle bakmayı, dinlemeden yargılamamayı, çözümsüzlükten yakınmayı değil çözüm üretmeyi, ben değil biz olarak düşünmeyi öğütlerken biçimselliğe dönüştürüyorum tuvalimle, çamurumla.

Lekesel bir bütünlük ve renkçi bir anlayışla uyguluyorum yüzleşmelerimi. Figürlerimi deforme ederek sürrealizm çatısında fantastik ögelerle. Ana sanat dalım grafik olduğu için özgün baskı yapamadığımdan olacak tuvalde kolajı, çamurda çizgi ve dokularla oluşturuyorum imgelerimi. İzmir Resim Heykel Müzesi Yıldız Şima seramik atölyesinde birlikte çalıştığım sevgili arkadaşlarımdan biri elimi tutar (yeter çizme artık gülümser) diye, aramızda espri konusu olmuştur. İnanılmaz coşkulanıyorum dokularla oynarken. Düş yolculuğumda değişimler oluşturuyorum üretirken, zaman aralığı içinde. Bu aralıklarda kimi zaman soğuk renklerle üzgün, bezgin, mutsuz, yüzler ve karanlık doğa.. kimi zaman sıcak renklerle ”renk cümbüşü” diyorum bu oluşuma, mutlu, gülen pozitif bakan yüzler ve fırçamın halay çektiğini duyumsuyorum.

Tasarlarken sorguladım kendimi.. neden resim ögelerini, ebru tekniğini resimsel anlatımla seramiğe taşımayayım.. Bu düşünceyle seramik tasarımlarımı oluşturdum.. leke, renk, çizgi, doku ve armoniyi bütünlük içinde harmanlıyorum çamurla, çamurun kokusunu doyumsayarak yüreğimde…

Nereye gidiyorsun Gülümser?

Bana seramik uzmanının dediği gibi yüreğinin götürdüğü yere git… ben de yüreğimin götürdüğü yere gidiyorum … sizleri de yanıma alarak… GÜLÜMSER”