Yalıçapkını İzmir semalarında yeniden kanat çırpacak
.:: Etkinlikler / Kültür Sanat
Yayın Tarihi: 8.12.2013
Yalıçapkını İzmir semalarında yeniden kanat çırpacak
13-15 Aralık tarihlerindeki Uluslararası Artemis Film Festivali kapsamında Yalıçapkını Kısa Film Yarışması düzenleniyor. Festival’in ilk yılı olmasına rağmen 600’den fazla kısa filmin başvurduğu yarışmaya dünyadan film yağdı.
Böylesi bir katılım, jüri üyelerini oldukça zorlayacak olsa da bu ilgi İzmirli sinemaseverlerin yüzünü güldürecek.
Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, Yalıçapkını’nın artık bu festivalle beraber İzmir’in en önemli simgelerinden biri halinde geleceğini söyledi. Başkan Tartan, “ Biz Konak Belediyesi olarak sadece Türkiye’deki kısa filmcilere değil dünyadaki bütün kısa filmcilere kapımızı açtık. Gelen filmlere bakıldığında, dünyanın birçok ülkesinden katılım olduğunu görmekteyiz, bunların arasında İran, İspanya, Amerika, İngiltere ve Almanya başı çekiyor. Festivalimize bütün İzmirlileri davet ediyoruz” dedi.
Festival Genel Sanat Yönetmeni Alper Akdeniz festivali düzenleyen ekip olarak İzmir’e yeni bir vizyon oluşturduklarını söyledi. Akdeniz, önümüzdeki yıllarda İzmir’in adı anıldığında bu festivalin hatırlanacağını ifade ederek, “İzmir, ne giydirirseniz giydirin, üzerinde her zaman şık duran güzel bir kadındır” dedi.
Festival Başkanı Muammer Sarıkaya ise “ Anadolu Sinema ve Televizyon Eserleri Meslek Birliği (ASİTEM) olarak biz, büyüdüğümüz topraklarda yeni fidanlar yeşertmek çabasındayız. Bizler, Uluslararası Artemis Film Festivali ve Yalıçapkını Kısa Film Yarışması’yla, İzmir’in beş bin yıllık tarihine yeni bir tohum ekmenin gururunu yaşıyoruz” dedi.
Festivalin Uluslararası koordinatörü Kamil Murat da şunları söyledi: “Yarışmaya katılımın bu kadar fazla olması İzmir’in bir dünya kenti olarak yurtdışında da benimsenmesinden kaynaklanmaktadır. Yarışmaya katılan filmlerin yarıdan fazlasının yabancı yönetmenlerin olması, festivalin önümüzdeki yıllarda diğer büyük kentlerde yapılan festivallerin gölgesinde kalmayacağı sinyalini verdi. Özellikle Avrupalı yönetmenlerin, otuzun üzerinde ödül almış yirmiden fazla filmle yarışmaya başvurması bunun göstergesidir”.
