Acı ve öfke dolu bir yaşamın, akıcı, heyecanlı ve skandallara uzanan öyküsünü anlatıyor Yeşil Peri Gecesi. Güzeller güzeli bir kadın, karanlık ve acılar, kapanmayan bir can yarası...
Ülkemizin, sesine en çok kulak verilen yazarları arasında yer alan Ayfer Tunç, insanların hikâyelerini anlatırken toplumsalın en karanlık yönlerini sergileyen usta bir kalem. Yeşil Peri Gecesi’nde, yaşamı mutsuzluğa uzanan bir kadının iç dünyasını anlatıyor. Çıkışı olmayan bir yaşamın öyküsünü, yine çok konuşulacak bir romana, bir kadının, kadınların, insanın romanına dönüştürüyor.
İç içe geçmiş karanlık yaşamlar; can acıtan, hayat boyu sakat bırakan aile içi ilişkiler; sevgide değil, onursuzlukta buluşan, gitgide dibe inen birliktelikler; çaresizlik noktasına doğru hızla koşan hayatlar. Kaçınılmaz düşüşe doğru baş döndürücü bir gidiş. İsyan, kendine yönelen şiddet, vazgeçiş. Okuru yaşananlarla birlikte nefessiz sürükleyen yoğun ve güçlü bir anlatım. Bir kere daha benzersiz bir atmosfer yaratıyor Ayfer Tunç.
Roman, korku ve çaresizlik, hatta umutsuzluk dolu bir anlatımla başlarken, kitabın kahramanı mutsuz kadın ve onun yeteneksiz müzisyen kocasıyla tanışıyor okur. Kadının yakışıklı babası kaza geçirerek sakat kalmış, bunun üzerine annesi amcasıyla beraber olmuştur. Böylece başlayan bunalımın kapıları, yatılı okul dönemi, bağımlılık denebilecek yoğun seks tutkusu ve dergilere verilen çıplak pozlarla ardına dek açılır. Hemen sonrasında gelen evlilik de mutluluk arayışına çare olamaz, içinde bulunduğu sarmaldan çıkacağı yolu gösteremez. Kocasının müzisyenliğine olan inancıyla birlikte aşkı da erir gider. Eski sevgilisiyle karşılaşması ve yaşantısında artık gerçek aşklara yer olmadığını kabul etmesi, hayattaki amacını yitirdiğine büsbütün inandırır. Yaşam ve aşka yönelik arayış, çoktan intikam arayışına dönmüştür. Herkesten intikam almak ister, hatta en başta da kendisinden. Ölümüne bir intikam...
