Bakışlar kesilir birbirine
bir heves olur
tek başına bir nefes.
Bir sevinç olur
bir yarın olur.
Aşka açık bir kapı bırakır
bakışlar kesilir birbirine.
Söz kesilir.
Unutulmuş aşk sözcükleriyle
kıyıya vurur yalanlar.
Şarkılar susmaz
arsız gülüşlerde.
Suzinak, hüzzam, uşşak..
sevişmelerde
söz kesilir.
Söz kesilir.
Gönlüne sözün geçmez
sahiplenmek istediğinden aşkını,
boşunadır feryatların.
Sevdalar döker çiçeğini
aşk meyveye durur
ve bir gün aşk çalar kapını
isterler seni.
Sen utangaç tavrınla düşlere dalıp
üzerine giydiğin elbisenin eteğini
beyaz bir tülü sanırsın
gelinliğin.
Titreyerek
Erciyes’in doruğundaki kar ı
içinde hissedersin,
sesinden tanıyıp rüzgarı.
Oysa dağın
ince yeşilden bir pelerin
sarmış gibi eteklerini orman
ve kar varken doruklarında tepelerin
sinip bir köşeye
uyanırken düşten
çoktan!...
söz kesilir.
Yol kesilir.
Bir tetikçi gibi yaşam önümüzde
ökse, her an pusuda.
En militan örgütüyle
en dağınık
ve en karanlık sokakları
çıkmaza taşıyıp
unutkan bir gecede
yol kesilir.
Yokluğun galasına açılır
son perde.
Satılır ekmek teknen
iş kesilir,
aş kesilir.
Yoksulluğu arına dokunur
vermez sırrını
yen içinde kol kesilir.
Nefesler kesilir
sevişmelerde.
Günah deseler de aldırma.
Başın göklere değer
rüzgarın koynunda
güller açılırken.
Sesler kesilir,
çekilir el ayak
tanrı bile uğramaz semtine
bir aşk fethedilirken.
Nefesler kesilir.
Dikkat kesilir
yoksul sokak lambalarının
fersiz ışıkları yanıyorken
kalpleri fersiz
yoksul ve cılız çocukların
ateş gözlerine gizlenmiş
serseri mayınları görüp,
yarı çıplak çocukların gri soluklarında,
bakışlarına basmamaya
dikkat kesilir.
Kurban kesilir
bu bakışlar sana.
Yada
çıkmaz sokakta
dertlerinlesin.
Hacet kapıları açılacak birazdan.
Bir çıkar yol ara
düş yollara
git türbelere
yatırlara.
Çocuğun mu yok,
Kirada mısın?
Olmasa da dilekler
adaklar adanır,
kurban kesilir.
