ISSN 1308-8483

Sağlıklı ve kilolu insan paradoksu?
  Yayın Tarihi: 16.1.2015    


Sağlıklı ve kilolu insan paradoksu?



Hafif kilolu olanlar daha uzun yaşar. Bunu 3 milyondan fazla insanı inceleyen araştırmanın sonuçlarından yola çıkarak birkaç yıldır biliyoruz. Fakat bu doğru mu?

Dünya`nın pek çok köşesinde insanlar gittikçe kilo almakta . Dünya sağlık örgütü (WHO) bizleri kilolu olmanın getirdiği sonuçlardan dolayı sık sık uyarmakta. Bu uyarılarında tüm Avrupa kıtasında kilolu veya adipöz olmanın sonuçlarından oluşan hastalıklarından yılda yaklaşık 1 milyon kişinin hayatını kaybettiğini belirtmektedir.

Çok basit bir formül ile kilomuzun normal olup olmadığını hesaplayabiliriz BMİ formülü denen bu formülde kilomuzu (örneğin 70 Kg) boyumuzun cm karesine (örneğin 1.70 cm X 1.70 cm) bölerek aldığımız sonuç 18.5-24.9 arasındaysa normal, 25-29.5 hafif kilolu, 30-34.9 1. derece adipöz, 35 ve daha yüksek değerler için 2. derece adipöz olarak tanımlanıyor. Bu formülün bazı eksikleri olsa da (çocuklarda kullanılamıyor, göbek yağını dikkate almıyor, çok küçük, çok uzun ve kas geliştiren sporlar yapan insanlarda kullanılamıyor) basit olduğu için halen yaygın kullanılmakta.

Fakat yaşamın uzunluğu ve kilolu olma arasında bir ilişki var mı gerçekten?

Yine WHO istatistiklerine bakarsak en çıta gibi olan uluslara örnek olan Özbekistan ve Türkmenistan`da yaşam beklentisi 65-69 yıl iken. Avrupa`daki en gürbüz toplumlara örnek olabilecek Britanya adasında veya daha orta gürbüzler klasmanında yer alan Federal Almanya`da yaşam beklentisi yaklaşık 80 yıldır. Demek ki bağlantılar daha kompleks. Tabi burada sağlık hizmetlerine ulaşabilme açısından olan farkları da göz önünde bulundurmak şarttır.

Tıp II diyabet (yaşlılık diyabeti), hipertansiyon, koroner arter hastalığı ile kilolu olma arasındaki var olan ilişki tartışmasız kabul edilmektedir.

Sorumuz şu aslında hafif kilolu olma (yani BMİ değeri 30 veya daha az olanlar) gerçekten riskli midir?

Kapsamlı eski araştırmalar en iyi yaşamsal prognozun BMİ değeri 25 civarı olanlarda olduğunu göstermiştir. Bu araştırmalarda dikkati çeken mortalite göstergeleri U formunda şekillenmekte. Yani çok düşük kilolarda da yüksek iken orta ya da sınır fazla kilolarda az, çok kilolularda yine yükselmektedir

Sıklıkla biraz kilolu olanlarda mortalite (buradaki mortalite genel tüm hastalıkları kapsayan) normal kilolulara göre daha düşük bulunmuştur..

2007 yılında Amerikan NHANES araştırmasında (K. Flegal 2007 Jama) çok düşük kilolu ve çok adipöz kilolularda mortalite normal kilolu ve kilolu yani BMİ değeri 30 kadar olan kişilere göre daha yüksek bulunmuştur.

Fegal ve arkadaşları daha sonra yaklaşık 97 araştırmayı kapsayan (3 milyon kişi) bir inceleme araştırması yapmışlar. Bu araştırmanın sonucu BMİ değeri 25-30 arası olanların belli bir zaman sürecinde mortalitelerinin normal kilolulara göre daha düşük olduğunu görmüşler.

Bu hafif kilolu durumun can yeleği gibi yaşamı uzattığını belirtmişlerdir. BMİ değeri 30‘dan fazla olanlarda yine riskin arttığını görmüşlerdir. Bu araştırmanın sonucuna göre BMİ değeri 25-30 arasında olanların mortalitesi normal BMİ‘de yani 18.5-24.9 arasında olanlara göre % 6 oranında düşük bulunmuştur. Hatta BMİ değeri 30-35 olan 1. derece adipözlerin normal BMİ‘li yani 18.5-24.9 arası olanlara göre mortalitesinin % 5 daha düşük olduğunu bulmuşlardır. Esas risk BMİ değeri 35 ve daha çok olanlarda görülmüş, orada mortalite normal BMİ değeri olanlara göre %29 oranında artmış bulunmuştur. Hatta mortaliteye etki edebilecek etkenler elemine edildikten sonra da (sigara, başka hastalıklar gibi) sonuçlarda fark görülmemiştir.

Bu sonuçlar kilo almaya davet şeklinde kesinlikle anlaşılmasın. Tartışılmazdır ki şeker hastalığı, kanser, böbrek hastalığı kilolularda daha sık görülmektedir.

Burada asıl tartışılmak istenilen riskli olma sınırının nerede çizilmesi gerektiğidir.

Sağlıklı kilolu paradoksunu açıklama yolunda pek çok fikir üretilmiş. Kimi BMİ değeri 25 ve üzeri olanlar riskli olduklarından daha iyi kontrol edilmekteler bu kişilere çabuk müdahale edildiği için uzun yaşamaktadırlar demekteler. Bir başka açıklama ise bu kişilerin daha çok yağları olduğundan kronik ilerleyici bir hastalık halinde bu rezervlerinin onları daha dirençli yapmakta olduğudur.

JAMA dergisinde Dr. Heymsfield ve Dr. vom Pennington (Biomedical Research center Loisian) yazdığı gibi acaba bugünkü kilolu tanımı ile ilgili korkularımız yersiz mi?

Sırf BMİ risk analizi de yeterli değildir. Cinsiyet, ırk, yaş ve fitnes, kas kitlesi, göbek çevresi bu formülde yerini bulamamaktadır. Oysa hastalanma ve mortalite olasılığında bu faktörlerin önemi var. İşin ilginci 1942 yılında BMİ formülünü tanımlayan kişi bir doktor ya da epidemiyolog değil bir istatistikçi. ABD‘de bir sigorta şirketinde sigortalılar için risk analizi yaparken yaşam uzunluğu ve kilo arasındaki ilişkiyi fark edince bu formülü tanımlamış. Bunun üzerine sigorta şirketi tamamen rasgele norm değerlerini içeren tabelalar oluşturmuş. Bu tabelalar sonra (WHO) Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1997 yılında gözden geçirilmiş norm değerleri biraz daha da aşağı çekilmiş.
.
Bugün için BMİ değeri 25 ve üzerinde olanlarda mortalite kanıta dayalı olarak daha düşük bulunmuşken 25 ve üzeri BMİ değeri olan kişiler halen kilolu tarifine dolayısıyla riskli tarifine girmekteler

Son yıllarda göbek, kalça çevresi ölçümü ile BMİ‘nin yetersiz kaldığı riskli durumlara çözümler aranmaktadır.

Heymsfield ve Cefalu (JAMA) yayınlarında bugün elimizde olan kanıta dayanan bu verilere göre BMİ değeri 25‘den yüksek olan (halen kilolu kabul edilen) ve kronik başka bir hastalığı olan kişilere kilo vermelerini söylemenin sorgulanması gerektiğini belirtiyorlar.

BMİ 25 üzeri değerler artık neredeyse ideal olarak görülmüşken Kanada`dan gelen yeni bir araştırma bu eforiyi biraz kırar gibi oldu.

Mount Sınai Hastanesi Kanada`da ki diyabetologlar (endokrinolog) Ravi Retnakaran liderliğinde son 10 yıl yayınlanan 60000 kişiyi kapsayan araştırmaları incelemişler. Özellikle BMİ yanında diyabet, kan basıncı, kolesterol yüksekliği yanında ölüm ve kalp hastalığı sıklığını da inceleyen araştırmaları seçmişler. Bu veriler ile kişiler daha sağlıklıyken normal kilolu, hafif kilolu ve adipöz hastaların mortalite risklerini karşılaştırmışlar. İlk 10 yıl normal, az kilolu ve adipöz kişiler arasında mortalite riski arasında fark görülmemiş. 10 yıl sonra kan basıncı, şekeri, kolesterolü normal dahi olsa az kilolu ve adipöz kişilerde mortalite riski daha yüksek bulunmuş. BMİ değeri 30 ve üzeri olan kişilerde ise normal kiloda olanlara göre (tansiyonu, şekeri, kolesterol değerleri normal olsa da) kalp krizi, beyin felci ve mortalite oranlarında %24 artış bulunmuş.

Bu araştırmaya göre sağlıklı kilolu insan diye bir şey yoktur, sorun sadece bir zaman sorunudur. Metabolik değerler daha bozulmadan bile kilo yüksekliği her zaman risk içerir.

Bütün bu araştırmalar ışığında yüksek kilonun uzun vadede zararları tartışmasızdır.

Bu bilgiler ışığında kilolu olan ve henüz metabolik normal olan kişilerin rutinlerine sağlıklı beslenme ve bol hareket katarak yaşam stillerini değiştirmeleri önem kazanmakta.

Doç. Dr. B. Nazan Walpoth
nazan.walpoth@insel.ch



Okunma: 1543









   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)